Haziran 1900 Çin'de Boxer ayaklanması: Tarihe Boxer ayaklanması olarak geçen, Çin'deki bütün yabancıları ülkeden çıkarmayı amaçlayan ve devletçe de desteklenen köylü ayaklanması başladı. Elçiler, aileleri, elçilik görevlileri ve yüzlerce hıristiyan, elçilik binaları ve Pekin'deki katolik katedralinde mahsur kaldı (20 Haziran 1900). Ayaklanma 7 Eylül 1901'de sona erdi.
1901
1901 Rus Sosyalist Devrimci Partisi'nin kuruluÅŸu.
1902
1902 Paris'te I. Jön-Türk Kongresi.
1902 Mustafa Kemal, Harp Okulu'nu teğmen rütbesiyle bitirerek, Harp Akademisi'ne girdi.
1456 ' Belgrad kuşatması ' Macar komutan János Hunyadi, Osmanlı padişahı II. Mehmed'i yendi.
1711 ' Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Prut Barış Antlaşması imzalandı.
1909 ' 1879 yılında kurulan Zaptiye Nezareti kapatılarak, İstanbul Vilayeti ve Emniyet Umumiye Müdüriyeti Teşkilatına dair kanun kabul edildi ve Dahiliye nezaretine bağlı Emniyet Umumiye Müdürlüğü kuruldu.
1913 ' Edirne Bulgar işgalinden kurtarıldı.
1919 ' Erzurum Kongresi toplandı.
1931 ' İthalat sınırlamaları sistemine ilişkin kanun TBMM'de kabul edildi.
İskit Urartu İlişkileri, İskit Urartu İlişkileri hakkında bilgi, İskit Urartu İlişkileri nasıldır, İskit Urartu İlişkileri tarihi bilgi
İskit Urartu İlişkileri: Urartulular yerleşmiş oldukları coğrafya itibarıyla, Kafkaslar'dan Ön Asya'ya açılan kapılar üzerinde bulunmaktaydılar. Urartuların güneylerinde bulunan Asur'la olduğu kadar olmasa da, Kafkaslar'dan inen göçebe kavimlerle ilişkileri olmuştur. Bunlardan ilkini Kimmerler, ikincisini ise, onları takip eden İskitler oluşturmuştur.
Kimmerleri takip ederek Doğu Anadolu'ya, Urartu ülkesine ulaşan İskitlerle Urartu kralı II. Rusa (M.Ö. 685-645) akıllıca bir politika izleyerek, bir anlaşma yapmıştır. Ancak, İskitlerle Urartuların dostlukları uzun sürmemiş ve 7. yüzyılın sonları ve 6. yüzyılın başlarında İskitler Urartu yerleşim merkezlerine baskınlar düzenleyerek bu merkezleri yakıp yıkmışlardır.
II. Rusa tarafından inşa ettirilen Teişabaini k... (Devam)
Yakın çağlar Türk Tarihi ve siyaset hayatında, 31 Mart olayı önemli bir dönüm noktası teşkil eder. Tanzimattan sonra çağdaş bir devletin kurulması yolundaki çabalar büyük bir hız kazanmış, bu devirde Avrupa ile ilişkiler artmış ve bu ilişkileri ustalıkla idare edebilecek, Mustafa Reşit Paşa, Emin Ali Paşa gibi devlet adamları yetişmişti. Buna paralel olarak gazetecilikte ve genel olarak yayın hayatındaki ilerlemeler, küçük de olsa aydın bir kamu oyunun doğmasını sağlamıştı.
Bu etkiler altında dünya olaylarını yakından izleyen, Doğuyu ve Batıyı iyi bilen bazı aydınlar yetişti. Artık, 19. yüzyılın ikinci yarısında, Batıdaki özgürlükçü fikirlerin de bu Osmanlı aydınlarınca benimsenmemesi doğaldı. Nitekim bu sıralarda Namık Kemal, Ziya Paşa gibilerinin önderliği altında, Yeni Osmanlılar diye tanınan ve Osmanlı Devletinin meşrutiyet esaslarına göre idare edilmesi... (Devam)
(iii) Osmanlı Devleti'nin Yükselmesi: Uygarlık kuşağının en geniş bölgesindeki siyasal ve kültürel boşluk üzerinde, böylesine güçlü ve akıllı bir biçimde kurulmuş bulunan bir devletin dünyanın başat güçlerinden biri haline gelmesi, tarihin belki de en az şaşırtıcı olaylarından biridir.
I. Mehmet'ten sonra gelen sultanlar, güçlü mirası akılcı bir biçimde kullanarak dönemin en büyük imparatorluğunu oluşturmuşlardır. II. Murat'ın sınırlarını daha da genişlettiği devlet, II. Mehmet'in (Fatih) saltanatı sırasında Bizans'ın ünlü başkenti İstanbul'u ele geçirmiştir. 1453 tarihi, tarihin genel akışı içinde, ortaçağ ile Modern Çağ arasında dönüm noktası olarak geçer, bu, simgesel açıdan doğrudur. Gerçekte, İstanbul'un fethi, tarihin değ... (Devam)
O zamanlar ülkede maden bulunmadığından kolonileştirme hareketi yarım kaldı ve Kanada tarafı yalnız Morino avcıları ile kürk tüccarlarının uğrak yeri oldu. Fakat Fransız yöneticilerin asıl maksadı, avcılığı, orman ve maden işletmesini geliştirmek, Fransa'nın ihtiyaç duyduğu hammaddeleri tedarik etmek ve misyonerler vasıtasıyla Hıristiyanlığı yaymaktı.
1629'da İngilizlerin eline geçen Kanada'yı 1632'de Fransa geri aldı. Ülkede yerleşmeyi desteklemek için her yıl göçmen ve paralı gönüllüler gönderdi. On se... (Devam)
Ä°slam Sanatı, Ä°slam dininin ortaya çıkıp yayılmaya baÅŸlamasından, günümüze kadar Ä°slam ülkelerinde oluÅŸup geliÅŸen tüm sanat dallarının ortak adıdır. Önce Arabistan'da doÄŸan, daha sonra Mısır, Suriye, Mezopotamya, Ä°ran, Anadolu, Kuzey Afrika, Ä°spanya, Hindistan ve Çin gibi çok geniÅŸ bir bölgeye yayılan Ä°slam dini, bu yörelerin saÂnatlarından da etkilenerek yeni bir sanat anlayışının doÄŸmasına yol açtı. Bu nedenle Ä°slam sanatları, her ülkede aynı biçimde, aynı özellikler taşıyarak geliÅŸmedi. Her ülkenin sanat deÄŸerleriyle karışarak yeni ve zengin bir sanat bileÅŸimi yarattı.
İslam sanatı, İslam dininin yayıldığı ülkelerde mimarlık, ağaç ve fildişi oymacılığı, seramik, madencilik, cam sanatı, dokuma, minyatür, süsleme, hat (yazı) sanatı, ciltçilik ve halıcılık gibi alanlarda kendini gösterdi ya da kendine özgü sanat alanları yarattı.
İslam sanatının ilk temsilcisi olan Arapla... (Devam)
Osman Bey,Osman Gazi ya da I. Osman El Gazi, (d.1258,Söğüt/Anadolu Selçuklu Devleti - ö.1326,Söğüt/Osmanlı İmparatorluğu).Osmanlı Türkleri'nin lideri,Osmanlı İmparatorluğunun ve imparatorluğuna hükmeden hanedanlığın kurucusudur.Altı yüzyıl boyunca dünyanın hakim güçlerinden biri olacak olan imparatorluk onun ismine dayandırılarak adlandırılmış.
1299 yılında Anadolu Selçuklu Devletinin uçbeyi olmaktan çıkıp bağımsızlığını ilan etmiştir.Moğol istilalarından kaçan müslümanların beyliğine sığınması ile siyasi ve askeri güçü artmıştır.Çöküş döneminde olan antik roma imparatorluğunun doğu kolunun yerini zamanla Osmanlı İmparatorluğu almıştır.
Osman Bey'in Hayatı
1258 yılında Söğüt'te doğdu. 1281 yılında tahta çıktı. Kulacahisar ve Karacahisar'ı alınca Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesud, I. Osman'ı ödüllendirdi. 1299 yılında İnegöl'... (Devam)
Bugünkü yazı dizimizde Hamit Geylani'nin Demokratik Özerklik: Bir Barış Projesi adlı makalesine yer vereceğiz. Birbirimizi daha iyi anlayabilmek, bu anlam bütünlüğü içinde fikir ve görüşlere sahip olmamız gerekmektedir. Kimin ne dediği, amacın ne olduğunu bilmemiz için ortaya atılan görüşleri iyice okumak ve yorum yapmak gerekir. Bu yüzden her türlü görüş ve öneriye yer vereceğimizi daha önce dile getirmiştik. Eğerki tarafsız bir yayın politikası izleyeceksek ve barış adına daha fazla adım atılması gerekiyorsa düşüncelerin konuşulması, tartışılması gerekmektedir. İki kutbun birbirine karşı mutlak bir şekilde cephe alması toplumun yarayan kanasını daha da derinleştirmekten başka bir sonuca götürmeyecektir. Bu yüzden gerçekten barış yanlısı, gerçekten bir bütünlük isteyen kitleler oturup barış için birşeyler yapmalı yer yer bu şekilde görüşlerini makaleler şeklinde yayınlamalıdır. Biz de bu makaleler... (Devam)
avrupa hun devletinin temelleri, avrupa hun devletinin temelinin atılması, avrupa hun devletinin temellerinin atılması, avrupa hun devletinin kuruluşu
Avrupa Hun Devleti'nin Temelleri Hun tarihi hakkında en kıymetli kaynağımız olan Priskos'un eseri 434 olayları ile baÅŸlar ve bu bahis eserinin en kıymetli kısmıdır. Maalesef eseri tam olarak elimize geçmediÄŸinden olayları etraflı olarak öğrenemiyoruz. Hun kabileler birliÄŸini 5. yüzyılın 20. yıllarında Rua ele geçirir ve o henüz bütün Hunların reisi deÄŸildir. Ä°ktidarı Muncuk ve Oktar ile paylaşır. Tahminlere göre her biri Hunların bir kısmı ile baÄŸlı kavimlerin bir bölümü üzerinde hüküm sürerdi. BaÄŸlı kavimler idaresinin nasıl ayarlandığı bilinmemektedir. Bu devrin bir çok olayı kaynak eksikliÄŸinden dolayı karanlıktadır. Rua'nın kardeÅŸleri Muncuk ve Oktar ondan önce öldüklerinden Rua 432'de bütün Hunların kaÄŸanıdır. Hunlar 434'de Bizans'a karşı harekete geÃ... (Devam)
Sultan Üçüncü Mehmed Han kumandasındaki Osmanlı ordusunun, Avusturya Arşidükü Maksimilyan'ın kumanda ettiği Alman, Macar, İspanyol, Leh, Çek, Slovak, İtalyan, Hollanda ve Belçika ordularına karşı kazandığı kesin zafer.
1595 yılında Sultan Üçüncü Mehmed Han (1595-1603) tahta geçtiği zaman Osmanlı kuvvetleri, Avusturya ve Alman kuvvetleri karşısında arka arkaya mağlubiyetler alıyordu.
Bilhassa Estergon'un düşman eline düşmesi, bütün yurtta derin bir üzüntüye yol açmıştı. Boğdan ve Eflâk'ta durum tamamen Osmanlılar aleyhine olduğu gibi, Osmanlılara ait olan İbrahil, Kili, Silistre, Yergöği, Rusçuk, Akkirman ve Varna da elden gitmek üzereydi. Bu sebeple Sultan Üçüncü Mehmed Han, hocası Sâdeddin Efendinin de tavsiyesiyle, bizzat Avusturya seferine çıktı. Kanuni Sultan Süleyman Hanın ölümünden, 30 yıl geçtiği halde hiçbir padişah, ordusuna bizzat başko... (Devam)
Akhun İsmi Akhunlar, komşuları ile sıkı ilişkileri nedeni ile onlara ait belgelerde, tarihlerde farklı isimlerde yer almıştır. Bağlı oldukları büyük kabile Hunlardı. Hyon, Huni, Hunni, Khuni, Unnoi, Ounnoi, Hyaona, Chionitai, Hyoni genelde, Akhunlardan önceki, Avrupa ve daha geniş olarak Avrasya Hunlarının adı idi.
Çin kaynaklarında, bazı gezi kitaplarındaki I-ta, I-tien, İep-t'ien, Hua, Ye-tha kelimeleri Akhunların karşılığıdır. Yen-tai-i-li-t'o/Yepthalitha'dan kaynaklanmıştır. VII. yy.'da, Heptal'in Sanskritleştirilmiş kullanılışı, Hsüan Tsang tarafından Hsi-mo-ta-lo diye kaydedilmiştir. Süryani yazarları, İran ile olan ilgileri dolayısıyla, Akhunlara, Eptalit, Abdel demişlerdir. Grek kitaplarında ise Leukoi Hunnoy, Abdelai ve Eftalitailer, Sasaniler ile mücadele eden Ceyhun Nehri kuzeyinde sakin Türkler yani Akhunlard... (Devam)
Bilindiği üzere Ipone ilk çıktığında telefon dünyasında büyük bir yer almış, buna karşılık Apple firması kendi teknolojisinde tek liderdi. Bu yüzden Ipone 1 serisi devam edip en son Ipone 4 çıkmıştı.
O süreç içinde rakipleri de boÅŸ durmamış yeni model ve özellik arayışlarında çalışmalar baÅŸlatmıştır. Bu rakipler arasında en hırslısı bilindiÄŸi üzere HTC firması olmuÅŸtur. HTC son çıkardığı "HTC Windows Phone 7″ telefon markasıyla Ipone'nin 4 sürümünün satışlarını hayli düşürmüş hatta Almanya gibi teknoloji ülkesinde Ipone 4 önceki versionlarında hiç görmediÄŸi kadar büyük bir düşüş yaÅŸamıştır. Almanya'dan alınan son bilgiler dahilinde Ipone 4 serisinin 350 Euro'ya kadar düştüğü belirtilmektedir. Bu rakam çok çarpıcıdır. Çünkü daha önce hiçbir ipone serisi bu kadar düşüş yaÅŸamamıştır. Hatta eski serileri bile ÅŸuan o ücretin üstünde bulunmaktadır.
Austerlitz Muharebesi Austerlitz Muharebesi Çekce: Bitva u Slavkova ya da Üç İmparatorun Savaşı, Napoleon Bonaparte'ın kesin zaferi ile sonuçlanmış ve Napolyon Savaşlarının ilk muharabesidir. Savaş Çek Cumhuriyeti'nin Moravya eyaletindeki Austerlitz kasabasında olmuştur. Bu savaş taktiği halen modern savaşın en iyi taktiği olarak kabul edilir.
Savaştan önce
Fransız İhtilalinden sonra Fransa büyük bir ordu ile Avusturya'nın üstüne yürüdü. Böylece Napolyon Savaşlarının İlk Koalisyon Savaşının başlandıcı olarak kabul edilir. Amiens Antlaşmısından sonra Fransızlar intikam ateşi ile yanıyorlardı. Bonapart'a göre Avusturyalılar askerlik
vasıfından yoksun insanlardı.
Savaş Dönemi
Fransızların saldırıya geçtiği haberini alan Avusturya İmparatoru II. Franz hemen harekete geçti ve müttefiği olan Ruslara mesaj yollayıp yardım talep etti. Ruslar yardıma geleceklerini söyleyip harekete geçtiler. Avusturyalıla... (Devam)
"Ahi" sözcüğünün kökeni konusunda dil bilimcileri arasında görüş birliği yoktur. "Ahi" kelimesi Arapça "kardeş" anlamına gelmektedir. Ancak Divanü Lûgati't Türk'te "Ahi" kelimesi eli açık cömert yiğit anlamına gelen "akı" kelimesinden türediği kaydedilmektedir.
Terim olarak Ahilik ise XIII. yüzyılın ilkyarısından XIX . yüzyılın ikinci yarısına kadar Anadolu'da Balkanlarda ve Kırım'da yaşamış olan Türk Halkının sanat ve meslek alanında yetişmelerini ahlâki yönden gelişmelerini sağlayan bir kuruluşun adıdır.
Bu tanımlamalardan hareketle "Ahi" kelimesinin kardeş arkadaş yaren dost yiğit anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Ahilik hem sosyal hem de kültürel yapılara ait bir terim olarak; birbirini seven birbirine saygı duyan yardım eden fakiri gözeten yoksulu barındıran işi kutsal çalışmayı bir ibadet sayan din ve ahlâk kurallarına sıkı sıkıya bağlı esnaf ve sanatkarların iş teşkila... (Devam)
1. İskitlerin Kökeni Üzerine Görüşler İskitlerin kökenine dair antik kaynaklarda ve arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan buluntularda yeterli bilgiler bulunmamaktadır. İskit araştırmalarının başlamasıyla birlikte İskitlerin kökeni meselesi de gündeme gelmiş ve çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. E. H. Minns, "Etnografya ile ilgili hiçbir mesele belki de İskitlerin soyu problemi kadar tartışılmadı"70 diyerek, meselenin önemini belirtmektedir. Zihinleri meşgul eden bu mesele üzerinde 18. yüzyıldan günümüze kadar çalışmalar yapılarak, çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bazı otoriteler İskitlerin İrani, bazıları Slav ve bazıları da Ural-Altay ırkına mensup olduklarını belirtmiştir. Buna göre, irani, Slav ve Ural-Altay ırkı na... (Devam)
Oğuz Türklerinin Üçoklu Kınık boyuna mensup Selçuklu hükümdar ailesinden Süleyman Şah tarafından, Anadolu'da kurulmuştur. Malazgirt Zaferiyle, Anadolu kapılarını Türklere açan Sultan Muhammed Alparslan, bu savaşa katılan kumandan ve Türkmen reislerine Anadolu'yu Türkleştirme ve İslamlaştırma görevini verdi.
Bunlardan, Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Selçuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunu olup, Anadolu'daki fetih harekâtından sonra Antakya'dan Anadolu'ya girdi. 1074 yılında Konya ve havalisini mahalli Rum despotlarından alarak, fetihlere devamla İznik önlerine geldi. 1075 senesinde İznik'i fethederek, emrindeki kuvvetlerin merkezi yaptı. Böylece Türkiye Selçuklu Devletinin temeli atılmış oldu.
Süleyman Şah, Bizans'ın mahalli ve merkezi tekfurlukları arasındaki çekişmelerden faydalanarak, bölgede hakimiyetini güçlendirdi. İznik'te yeni bir Türk devletinin kurulması, Anadolu'ya gelen Türkmenle... (Devam)
1.Almanya ile İngiltere arasında ortaya çıkan siyasi ve ekonomik rekabet
Açıklama: Özel sebepler arasında en etkili sebep bu sebeptir. Sömürgeleri kendi topraklarının 104 katına çıkan Ä°ngiltere, Almanya'yı sömürgeleri için bir tehdit unsuru olarak görüyordu. Almanya'nın Ä°ngiltere aleyhine büyümek istemesine raÄŸmen; Ä°ngiltere mevcut durumunu korumak istiyordu.Â
2.Fransa'nın Sedan Savaşı sonucunda Almanya'ya kaptırdığı Alsas-Loren bölgesini geri almak istemesi
Açıklama: Almanya 1871 yılında, taş kömürü yönünden zengin olan Alsas-Loren 'i Sedan Savaşı ile Fransa'dan almıştı.
3.Boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmek isteyen Rusya'nın Almanya ve Avusturya-Macaristan'ı etkisiz hale getirme düşüncesi.
Zigetvar Savaşı, Avusturya arşidükü Maksimilyan'ın İstanbul Antlaşması'nı bozması, vergisini ödememesi ve Erdel'e girmesi üzerine, Kanuni Sultan Süleyman'ın hasta olmasına rağmen son seferi olacak olan Zigetvar Seferine çıkması sonucu gerçekleşen savaştır.
Asıl hedef Viyana olmasına rağmen, Zigetvar Kalesi zorlukla alınmıştır. Bu seferde Kanuni Sultan Süleyman vefat etmiştir. Dönemin sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa orduyu yetersiz görüp, kaleyi aldıktan sonra İstanbul'a dönmüştür. Savaşta Kanuni'nin öldüğü askerlere... (Devam)
Fransa haklar bildirisi, fransız devriminde anayasa, halklar bildirisi ve anayasa, Fransız haklar bildirisi, fransız devrimi ve anayasa, Haklar bildirgesi, halklar bildirisi maddeleri
2. Haklar Bildirisi ve Anayasa Bu gelişme ve koşullar altında, temsili organa sahip çıkan orta sınıf, monarşiye karşı savaş açtı ve ana hatlarıyla şu isteklerde bulundu:
(i) Bir anayasa ile monarşinin yetkilerinin sınırlandırılması;
(ii) Vergilerin düzene konması ve azaltılması;
(iii) İç gümrük duvarlarının indirilmesi;
(iv) Basın özgürlüğü.
İstekler isyanın burjuva niteliğini açıkça ortaya koyuyordu. 14 Temmuz 1789'da halk ayaklanarak despotizmin simgesi haline gelen Bastille hapishanesini yakıp yıktı.
           Bu gelişmelerden hemen sonra oluşturulan ve toplanan Kurucu Meclis, Amerika'daki çizgiyi izleyerek, önce bir "İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi" yayınladı. Bu bildiri, insanların özgür olduğu, yasala... (Devam)
Matbaanın, Avrupa'da kullanılmaya başlandığı tarihten 200 yıl sonra, ilk kez 1726'da Osmanlı Devleti'nde İbrahim Müteferrika vasıtasıyla kullanılmaya başlandığı kabul edilir.
Oysa, Osmanlı'nın ilk matbaa ile tanışması hiç de öyle değil. İlk matbaa Osmanlı'ya sanıldığının aksine ilk kez 1639 yılında getirildi. Matbaayı getiren de İbrahim Müteferrika değil Bünyamin Efendi idi. Ne var ki, Bünyamin Efendi'nin getirmiş olduğu matbaa, Osmanlı topraklarında hiç baskı yapma şansını bulamadı.
SipariÅŸi 4. Murat verdi
İlk matbaa, 1639 yılında IV. Murat'ın emri ile Avrupa'dan özel siparişle getirildi. Fakat, o dönemlerde imparatorluğun başında büyük sıkıntılar olması matbaanın hiç kullanılmamasına sebep oldu. Hatta, gelmiş olan makinanın yine bu sebepten kullanılmasına izin verilmedi.
Bugünkü Nijerya topraklarında ilk yaşayanların, milattan 700 yıl öncesine rastladığı tahmin edilmekte, fakat bunların kimler olduğu hakkında kesin bir hükme varılamamaktadır. Nijerya'nın tarihini, Arapça yazılmış kayıtlara dayalı olarak, kuzey bölgelerde 9. yüzyıl başlarında kurulmuş, Konem-Boru ve batı bölgelerde de yedi Hausa şehir devletleriyle başlatmak mümkündür.
On ikinci yüzyıldan itibaren kurulmaya başlanmış Yoruba veIfe krallıkları, 14. yüzyıldan itibaren kıtayı aydınlatmaya başlayan İslam ışıklarıyla eriyip gitmişlerdir. İslamiyetin yayılmasıyla, mevcut şehir devletleri ve birçok kabile Müslümanlıkla şereflenmişlerdir. Buna göre Kuzey Nijerya tamamen İslamlaşmış ve geri kalan bölgeler de İslamiyetin nüfuzu altına girmişti.
Nijerya'ya ilk olarak 15. yüzyılda Avrupa sömürgeciliğini ve zulmünü getirenler, Portekiz ve İngiliz esir tüccarı denizciler olmuştur. Bir yanda doğudan parlayan İ... (Devam)
Tarihte EÄŸilim, Tarihte EÄŸilim Nedir' Siyasi Tarih ' Tarihte EÄŸilim, Oral Sander Siyasi Tarih
C. TARİHTE EĞİLİM Tarihte, doğa bilimlerindekine benzer yasalar yoksa da, tarihçi yalnız olayları, neden sonuçlarını ortaya çıkarmakla yetinmez. Tarihin, "hareket" demek olduğunun, dünden bugüne ve yarına aktığının bilincinde olan tarihçi, her harekette olduğu gibi tarihte de "eğilim" arar. Hareket eden bir araç demek, (x) noktasından (y) noktasına doğru belirli bir hızla giden nesne demektir. Bu noktalar ve hız, bir bakıma, hareket halindeki aracın nesnel eğilimidir. Başlangıç noktasını, doğrultusunu ve hızını bildiğimiz zaman, aracın belirli bir zaman biriminde hangi noktada olacağını, verilerimizin elverdiği ölçüde bir kesinlik derecesi ile bilebiliriz. Tarihin eğilimleri bu kadar kesin bir biçimde bilinemezse de, bu eğilimler tarihçinin dünü, bugünü ve bir ölçüde yarını anlamasında önemli ipuçları sağlarlar. Kısac... (Devam)
Mete'nin Büyük Çin Seferi Kuzey Çin'in elden çıkması ve tamamen kaybedilmesi, Han sülalesinin kurucusu İmparator Kao'yu harekete geçirdi. İmparator, çoğunluğu yaya olan 320 bin kişilik ordusunun başına geçerek, kuzeye doğru Mete'nin üzerine yürüdü. Bu durum Mete'nin tam aradığı fırsat oldu. Çünkü, Asya kıtasının en büyük gücü olduğunu gösterebilmek için Mete'nin Çin'i de yenmesi lâzım geliyordu.
Aldatma ve Yanıltma Taktiği: İmparator Kao, Mete'ye on kişiden oluşan bir elçilik heyeti gönderdi. Bu, gerçek bir elçilik heyeti değildi; bu heyette bulunanlar birer casus ve gözlemci idiler. Bu casus ve gözlemcilerin asıl görevi, Hun ordusunun durumunu öğrenmekti. Bu elçilik heyeti, Mete'ye, aldatma ve yanıltma taktiğini uygulamak için iyi bir fırsat verdi. Zira Mete, imparatoru saldırıya özendirmek için ona durumun... (Devam)
Suriye, toprakları üzerinden çeşitli medeniyet ve kültürlerin geçtiği ve pek çok istilaların, hadiselerin meydana geldiği, eski ve kritik bir mevkiye sahiptir. Ülkeye ilk yerleşenler Hazret-i Nuh'un oğlu Şam'dan türeyen ve Sami dilini konuşan Samilerdir. Müslümanların Suriye'ye hakim olmasına kadar bölge Amoritler, Fenikeliler, İbraniler, Hititler, Persler, Makedonyalı İskender, Roma ve Bizans imparatorlukları idaresinde kaldı.
Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in tebliğ ettiği İslam dini bütün Ortadoğu'ya yayıldığında, Suriye de İslamlaştı. Hazret-i Ebu Bekir'in halifeliği devrinde, Suriye'ye gönderilen İslam orduları, Hazret-i Ömer zamanında 635'te bölgeyi fethetti. Hazret-i Ömer bölgeye gelip, Suriye'yi teşkilatlandırdı. Hazret-i Ömer, önce Hazret-i Muaviye'nin kardeşi Hazret-i Yezid'i Şam valisi tayin etti. Şam, bölgenin en büyük şehirlerinden olup, şehrin adı eskiden Suriye olarak bilinirdi. Yezid'in vefatıyla Hazret... (Devam)
Birinci Dünya Savaşı'nın Genel Nedenleri (1914-1918)
Savaşın Genel Nedenleri
1.Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan düşüncelerin hızla yayılması
2.Sanayi Ä°nkılâbı sonucunda geliÅŸen sanayi, beraberinde hammadde ve pazar ihtiyacını da ortaya çıkarmıştı. Hammadde ve pazar ihtiyacı ise sömürgeci devletleri karşı karşıya getirdi.Â
3.Almanya ve İtalya'nın siyasi birliklerini kurmaları sonucunda Avrupa'nın siyasi dengesinin bozulması
· Almanya, Fransa'dan Alsas-Loren bölgesini aldıktan sonra kendisini Fransa karşısında güvensiz hissetmeye başladı ve kendini güvende hissetmek için ittifaklar ve bloklaşmalar dönemini başlattı.
· Devletlerarası bu çıkar çatışmaları sonucunda Avrupa bloklara ayrılmıştır.1883'te Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya arasında üçlü ittifak (Bağlaşma Devletleri) kurulmuştur.
Göktürklerin Geçmişi Göktürklerin menşei kaynaklarda efsanelerle karışık anlatıldığı için kesin bir neticeye varmak zordur. Ancak, yine de efsanevi metinlerin içinden bazı noktalar tespit etmek mümkündür. Arkeolojik ve bazı kesin tarihi bilgiler buna ilave edildiği zaman ortaya çıkan sonuç, Göktürklerin 542 yılı öncesinde Altay Dağlarının güney eteklerinde yaşıyor olmaları ve Hunların kuzey boylarından gelmeleridir.
Genel olarak menşei ile ilgili bilgilere baktığımızda Hunlardan geldikleri ifadesi dikkat çekerken mevki olarak Turfan'ın kuzeybatısı, Altayların güney etekleri kayıtları bulunmaktadır. Diğer taraftan atalarının ilk çıktıkları yer olarak Ötüken'in yaklaşık 250 km. batısının gösterilmesi dikkat çekmektedir.
Netice olarak, Hunların bir kolu olan Göktürkler, önce Altay ... (Devam)
1. Osmanlı Diplomasisinde Gelişmeler 18. yüzyılın başında Osmanlı Devleti Batı ile rahat bir ilişkiler bütünü içinde bulunuyordu. Karlofça Antlaşması'nın imzalanmasından altı ay sonra onaylanması, büyük ve gösterişli seremonilerle olmuştu. Bu onay, dostça ilişkilere yol açmış ve bir yanda Babıâli ile öte yanda Avrupa devletleri arasında, eskisine göre daha sürekli diplomatik temsilcilerin teatisiyle sonuçlanmıştır. Bu tarihe kadar belirli vesilelerle ve ancak kısa sürelerle Avrupa başkentlerinde bulunan Osmanlı diplomatları, şimdi daha uzun süre Avrupa'da bulunuyor, batı uygarlığını daha yakından tanıyor ve batının yalnız kültür yaşamını değil, aynı zamanda hükümet sistemini de öğreniyorlardı.
           Örneğin, Avusturya'ya yeni Osmanlı elçisi olan İbrahim Paşa, Viy... (Devam)
Bir Tarih Kül Oldu videomuzda 1924 yılında Atatürk'ün direktifleri ile açılmış ilk verem hastanesi kül oldu. Bu hastane Heybeliada Sanatoryumu olarak isimlendirilmiştir. Bu hastane Heybeliada Sanatoryumu Türkiye'nin ilk verem hastanesi olup 12 Haziran 1924'de Atatürk'ün emriyle açılmıştı. Heybeliada'nın güney tarafındaki Çam Limanı'nına bakan bir tepede İsviçre'deki bir sanatoryum model alınarak inşa edilen bu hastane, başlangıçta 16 yatak kapasitesiyle hizmet veriyordu. 1940'lı yılların ortalarında bir bina daha ilave edilmiş, daha sonraları idare binaları ve hemşire lojmanlarının da ilavesiyle imkânları daha da genişletilmişti. Şehir merkezinden uzak, çam ormanları içinde temiz bir hava ve kuvvetli bir gıda bakımı, dönemin en iyi tedavi şekliydi. Hastalar için balkonunda da birer yatak vardı. Gıda olarak hastalara günde 4 öğün yemek yanında et, süt ve bal veriliyordu.
1999 yılına kadar eldeki imkânlarla yapılan b... (Devam)
İskit Pers İlişkileri: İskit-Pers ilişkilerinin Eskiçağ tarihi içerisinde önemli, bir yeri olup, bu ilişki uzun bir süre devam etmiştir. Medlerin yerine geçen Akamenitler sülalesi döneminde İskitler büyük bir güç kaybetmelerine rağmen, siyasi bir kuvvet olarak varlıklarını devam ettirmişler. İran destanlarına bakılırsa bunlar Afrasyap'dan sonra tekrar büyük-bir devlet haline gelerek, bir aralık tekrar İran'ı kendi nüfuzları altına almışlardır. Büyük Kirus (M.Ö. 555-528) zamanında Sakaların Babil ve Asurlulara karşı düşmanca hareketleri ve Hazar denizinin güneybatı sahilinde yaşayan Herkanlılarla bir olarak Asurlulara karşı asker gönderdikleri ve sonuçta Kirus ile birleştikleri zikredilmektedir. Fakat Sakaların Türkistan'daki esas zümreleri Kirus'a tabi değildi. Babil, Lidya gibi Ön Asya dev... (Devam)
Slogan:Allah'tan başka büyük yoktur ve Muhammed onun resuludür.
Milli MarÅŸ: Suroudi Milli
BaÅŸkent Kabil 34 31 K, 69 12 D
En Büyük Şehir Kabil
Resmi Dil PeÅŸtuca, Darice
Devlet başkanı Hamid Karzai
Din Ä°slam
Bağımsızlık
- Tarih Büyük Britanya'dan
8 AÄŸustos 1919
Yüzölçümü:
 - Toplam:
 - Su(%): 647.500 km²(41.)
0%
Nüfus:
 ' Toplam:
 ' Yoğunluk: 31,056,997(38.)
43/km²
GSMH:
- Toplam
- Kişi Başına 21,5 milyar dolar(111.)
800 dolar(220.)
Para Birimi: Afghani
Saat dilimi: UTC+4:30
İnternet alan adı: .af
Telefon Kodu: +93
Bütün veriler CIA World Factbook'tan alınmıştır.
Â
Afganistan, resmi adıyla Afganistan İslam Cumhuriyeti Asya'da denize sınırı olmayan bir ülkedir. Orta Asya'da bulunur ama etnik ve kültürel bağlarından dolayı bazı kaynaklar tarafından Orta Doğu'da kabul edilir. Doğu ve güneyd... (Devam)
O diyorki"Türkleri en açık anlatanlarından, en doğru anlayanlarından en iyi kargı kullanan cengaverlerinden olduğum halde, Türklerin tekmil illerini, obalarını, çöllerini karış karış, gezip dolaştım.. Gördüm ki, Yüce Tanrı devlet güneşini Türklerin burçlarından doğdurmuş.."
Türk dilinin, Türk milliyetçiliğinin en büyük sözcüsü Kâşgar'da doğdu. Babasının adı Hüseyin'dir. İlk Türk ' İslâm devletini kuran Karahanlılar soyundandır. Pekçok Türkçe eserde, hangi tarihte, nerede öldüğünün bilinmediği iddia edilse de türbesi Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrindedir.
".. türbe, kentin 48 km. dışında Opal Nahiyesi'ne yakın bir tepeye inşa edilmiş.. Türbenin sorumlusu tarihçi Abdul Resul Kerim'e Kaşgarlı Mahmud'un hayat hikayesini anlattırdım: Mahmud, 1008'de dünyaya gelmiş. Saciye ve Hamidiye Medreseleri'nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili tetkik... (Devam)
(i) Halifeler ve Emeviler Dönemi: Hz. Muhammed'in 632'de ölümünden 661 yılında Emevi hanedanlığının kurulmasına kadar olan döneme "Halifeler Dönemi" denir. Sırasıyla, Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali, Müslüman dünyasının hem dini hem de siyasal önderleri oldular. Bu dördü İslamiyet'i Arap yarımadasında güçlendirmişler, Bizans İmparatorluğu ve İran'da Sasani Devleti'nin Suriye, Filistin, Mısır, Irak ve İran topraklarını ellerine geçirmişlerdir.
Bu dönemde Emevi, adı verilen bir aile yönetim konusundaki yetenekleriyle güçlenmekteydiler. 661 yılında Ali'nin öldürülmesinden sonra, bu aile yüz yıla yakın sürecek bir hanedanlık kurarak halifeliği devraldılar. Emeviler İslam dünyasına önemli değişiklikler getirmişlerdir. Başkenti Şam'a taşıd... (Devam)
11. yüzyıl ortaları Karahanlı Hakanlığı ikiye bölündü: Birisi Batı Türkistan (Maveraünnehir)'da, diğeri ise Doğu Türkistan (Tarım Havzası)'da saltanat etmekteydi (11. yüzyıl ortaları).
1017 Kıtayların ve Şamani Türklerin 300.000 çadır halkı halinde şarktan Karahanlı ülkesine ve Balasagun yakınlarına gelmeleri ve Togan Han'ın 120.000 kişilik bir orduyla bu istilayı durdurması.
1018 Selçuklu Türkleri, Çağrı Beğ kumandasında 3000 süvari ile Buhara civarında şarki Anadolu'ya akın yaparak Selçuklulara bir yurt araması.
1024-1025 İdil Bulgar Hanı, İbrahim'in saltanatı.
1027 Kıtayların baskısı ile Büyük Türk Muhaceretinin gelişmesi, bu baskı ile Kun, Kay ve Kıpçakların Oğuzları yurtlarından püskürtmeleri, Şamani, Peçenek ve Oğuzların şarki ve Orta Avrupa'... (Devam)
~ ~ ~ 26 AÄŸustos Tarihinde YaÅŸanan Olaylar ~ ~ ~
1071 ' Büyük Selçuklu hükümdarı Alp Arslan komutasındaki ordunun, Bizans ordularını yenmesiyle Malazgirt Meydan Muharebesi kazanıldı.
1789 ' Fransa Meclisi "İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi"ni kabul etti.
1920 ' ABD'de kadınlar ilk kez oy kullandı.
1921 ' Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın Sakarya Meydan Muharebesi'ndeki emri: Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.
1922 ' Büyük Taarruz (Dumlupınar Meydan Muharebesi) başladı. Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa harekatı bizzat Kocatepe'... (Devam)
Demir Çağı pek çok bölgede değişik tarihlerde başlamış ve bitmiş olsa da Anadolu'da genel olarak, M.Ö. 13. yüzyılda başladığı, M.Ö. 4. yüzyılda bittiği kabul edilen ve demirin ergitilerek kullanılmasıyla karakterize olan bir dönemdir.
Bu dönemde bulunan demirin bulunup işlenmesi, sanayinin gelişmesine neden olmuştur.Başlangıçta 'dövme' tekniği kullanılarak az sayıda araç üretilebilmiştir. Bakır ve tunçun yerini demirden silah ve eşyalar almıştır. Ticaret hızlanmış, toplumların birbirleriyle ilişkileri sağlanmıştır. Demir Çağı'na ait Anadolu uygarlıklarından bazıları, Geç Hitit Kent Devletleri, Urartular, Frigler, Lidyalılar ve Likyalılar'dır.
Demirden silahların yaılmasıyla birlikte,insanlar kendilerini daha fazla koruyabilmişlerdir. Ancak, bu durum, devletler arasında çekişmelere sebep olmuştur.
Ek Bilgi
Demir Çağı
Demir Çağı, insanlık tarihinin ilkçaÄŸlarınÂda, hayvanlar... (Devam)
Endüstri Devriminde Sağlık Beslenme, Çevre ve Nüfus, sanayi devriminde sağlık, sanayi devriminde çevre, sanayi devriminde nüfus, sanayi inkılabında sağlık
3. SaÄŸlık Beslenme, Çevre ve Nüfus            Tıp bilimiyle ilgili buluÅŸlarına tarihi çok eskidir. ÖrneÄŸin MÖ 2000'lerde Mısır'da beyin ameliyatı yapıldığını gösteren bulgular vardır. Anatomi bilgisi, Leonardo da Vinci ile büyük aÅŸamalar kat etmiÅŸtir. Ancak, tıpla ilgili yenilikler, dinden ve gelenekten doÄŸan insan vücuduna ait önyargılar, 19. yüzyıl ortalarında ortadan kalkana kadar insan vücudunda uygulanamadı. ÖrneÄŸin Rönesans döneminin, Leonardo Usta'yı, üzerinde incelemeler yapmak amacıyla, kadavra bulmak için mezar soygunculuÄŸu yapmaya zorlayan dogmaları düşünün. Ancak, 19. yüzyılın genel laikleÅŸme havası ve verimli araÅŸtırma hevesi içinde birçok buluÅŸ uygulanmaya baÅŸlandı. Kloroform yaygın bir biçimde kullanıldı ve antiseptik anlayıÅ... (Devam)
Fransada 1830 ve 1848 devrimleri, fransada 19 yüzyıl devrimleri, fransa 19 yüzyıl devrimi, fransa 1830 devrimi, fransa 1848 devrimi
2. Fransa'da 1830 ve 1848 Devrimleri  Napolyon'dan sonra Fransa tahtına oturan 18. Louis'nin yönetimi, öldüğü tarih olan 1824 yılına kadar sürdü. Louis bütünüyle olmasa bile, Fransız Devrimi'nin anlamını bir dereceye kadar kavramıştı. Bunun sonucu olarak, anayasalı meşruti bir rejim kurulmuş, Millet ve Ayan Meclisleri'ne dayanan iki meclisli bir yasama sistemi kabul edilmişti. Ancak, meclislere seçilmek ve seçmek için mal ve mülk üzerinden vergi vermek gerekiyordu. Üstelik Ayan Meclisi'nin üyelerini kral seçmekteydi. Böylece kurulan sistem burjuvaziye olanak sağlamaktaysa da, asıl soyluların eline geçmiş olmaktaydı. Bu koşullar altında kral kısa bir süre içinde tekrar mutlak yönetimi seçti; özgürlükleri kısıtladı, basına sansür koydu, üniversiteleri denetim altına aldı.
1900 ' İtalya Kralı I. Umberto, Gaetano Bresci adlı bir anarşist tarafından öldürüldü.
1921 ' Adolf Hitler, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin başkanı oldu.
1947 ' Dünyanın, tamamı elektronik ilk bilgisayarı ENIAC, hafızasının arttırılması amacıyla verilen aradan sonra tekrar çalıştırıldı ve 2 Ekim 1955'e dek sürekli çalıştı.
1948 ' 1948 Yaz Olimpiyatları: II. Dünya Savaşı ne... (Devam)
~ ~ ~ 12 AÄŸustos Tarihinde YaÅŸanan Olaylar ~ ~ ~
1281 ' Kubilay Han'ın donanması Japonya'ya yaklaştığı sırada çıkan bir tayfun neticesinde battı. (Moğolların Japonya seferleri)
1687 ' İkinci Mohaç Savaşı: Osmanlı ordusu ile Habsburg ordusu arasında, Mohaç'ın 24 km güneybatısındaki bölgede yapıldı; Habsburg'un zaferiyle sonuçlandı.
1851 ' Isaac Singer, dikiş makinesinin patentini aldı.
b. Yeni Bir Sezar Korsika doğumlu bir topçu subayı olan Napolyon Bonapart, Fransız ordusunu bu modern biçimiyle devraldı ve 1796 - 1797 İtalya kampanyasında sağladığı büyük başarıyla ünlü bir general oldu. Antik Roma İmparatorluğu hakkında yazılanları büyük bir ihtirasla okuyan Napolyon, bu imparatorluğun doğudaki fetihlerini tekrarlamak gibi geniş ufuklara da sahipti. 1797 tarihli Campo Formio Antlaşması'yla Venedik'i Avusturya ile paylaşarak, Vededik'in İyonya adalarını ve deniz filosunu eline geçirdi. Antlaşmanın gizli maddelerine göre, iki devlet ilerde Güney Almanya topraklarını da paylaşacaklardı. Napolyon böylece Sezar'ın ülkesine el atmış bulunuyordu, ama çok istikrarlı olmayan bir cumhuriyetin yetenekli generali için Sezar kötü bir örnekti. Bir yıl sonra Sezar'ın Kleopatra ile buluştuğu Mısır'a bir sefer yapıp, bu toprağı ele geçirerek İngiltere'nin Hindistan yolunu kesmek konusunda Direktuvar'ı ikna etti. Osma... (Devam)