Türk Tarihi Ãœzerine Çalışmalar ( Prof. Dr. Yusuf HalaçoÄŸlu ) -Â
GiriÅŸ
Türklerin dörtbin yıllık bilinen tarihlerinde, başta Asya, daha sonra da Avrupa ve Afrika kıt'alarında çok değişik coğrafyalarda devlet kurmaları ve yaşamaları, her zaman dünyanın ilgisi çekmiştir. Zira dörtbin yıllık bu uzun dönemde, Çin, Hint, Fars, Bizans, Arap ve nihayet Batı kültürü ile karşı karşıya gelen ve iç içe yaşayan Türklerin, benliklerini kaybetmemeleri, sahip oldukları öz kültürlerini devam ettirmeleri, kendilerinin de ne denli sağlam bir kültüre sahip olduklarını ispat ederken bu medeniyetler arasında etkileşimin ölçüsü hep merak edilmiştir. Bilhassa Karadeniz'in Kuzeyinden Doğu Avrupa'ya, oradan da İtalya ve Fransa içlerine kadar ilerleyen çeşitli Türk kavimlerinin bıraktıkları etkiler ve daha sonra Balkanlarda oluşan Türk asıllı devletler bu ilgiyi daha da artırmıştır. Niha... (Devam)
II. Osman (Genç Osman), (d. 3 Kasım 1604, Aksaray - ö. 20 Mayıs 1622, Bağdat). 16. Osmanlı padişahıdır.
Babası I. Ahmed, annesi Mahfiruz Haseki Sultandır. Mahfiruz Haseki Sultan Rum'dur. Sultan Genç Osman 14 yaşında iken, amcası Sultan Birinci Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi doğu ve batı dillerini öğrendi.
Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dışından, Şeyhülislam Es'ad Efendinin ve Pertev Paşa'nın kızları ile evlendi. Yavuz Sultan Selim devrinden itibaren padişah saray dışından evl... (Devam)
skolastik düşünce, skoloastik, skolastik düşünce nedir, skolastik düşünce dönemi, skolastik düşünce ve kilise
Skolastik Düşünce: Ortaçağ'da Kilise'nin baskın olduğu bir dönemde Kilise'nin özgür düşünce ortamının önüne geçip tek doğrunun İncil'deki bilgilerin olduğunu savunan bir düşünce tarzıdır. Ki artık İncil'e göre değil tamamen kendi çıkarları doğrultusunda din adamları hareket etmeye başlamış, Cennetten toprak satmak, insanların topraklarını almak için Engizisyon mahkemelerinde bir çok insan idam edilmiştir. Kilise böylelikle toplumun yeni icatlara, buluşlara engel olmuştur. Örnek olarak Dünya'nın düz bir tepsi olduğunu, bunun tersini iddia edenleri idam etmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen Galileo idi. (Devam)
c. Öteki Ayaklanmalar Metternich'in Avusturya-Macaristan İmparatorluğu da 1848 devrim girişimlerinden payını almıştır. Çok uluslu bir imparatorluk olan devlette, Macarlar ulusal bağımsızlık için ayaklanmışlardır. Viyana'da halk, "anayasa ve özgürlük" isteğiyle Metternich'e karşı harekete geçmiştir. Bu baskılar karşısında, 18. yüzyıldaki yönetim anlayışının 19. yüzyıldaki etkin temsilcisi Metternich, bir daha Viyana'ya dönmemek üzere İngiltere'ye kaçacaktır. Ancak 1848 yılının sonunda imparator ilan edilen ve I. Dünya Savaşı'na kadar iktidarını koruyacak olan Franz Joseph, Metternich okulunun temsilcisi olarak, Macaristan'ın bağımsızlık hareketini hem büyük ölçüde Rusya'nın yardımı ile kanlı bir biçimde ezecek, hem de halkın anayasa ve özgürlük isteklerine kulağını tıkayacaktır.
Le play okulu ve prens sabahattin, prens sabahattin le play okulu iliÅŸkisi, le play okulu, prens sabahaddin,
PRENS SABAHADDÄ°NÄ°N LE PLAY OKULU Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°SÄ° Prens Sabahattin Paris'e yerleÅŸtikten sonra hem siyasi faaliyetlerine hem de bilimsel faaliÂyetlerine devam etti. O dönemde Fransa'da toplumbilim yeni kurulmuÅŸ ve A. Comte ve Le Play bu bilimin geliÅŸmesinde iki farklı akımın öncülüğünü yapıyorlardı. Prens bu akımlardan Le Play akımını seçti ve bu akımın temsilcileriyle yakın iliÅŸkiler kurdu. Türkiye'de Le Play akımının öncüsü oldu. Prens Sabahaddin'in görüşlerini daha iyi anlayabilmek için Le Play okulunun görüşlerine deÄŸinilmesi gerekecek:
Bu okulun kurucusu maden mühendisi olan Le Play'dir. Fransız Ä°htilali döneminde toplumÂsal yapıdaki problemler farklı meslek mensubu aydınları bu sorunların çözümüne dair düşünmeÂye itmiÅŸtir. Le Play de bu sorunları çözmek için harekete geçmiÅŸ ve bu akımı kurmuÅŸtur... (Devam)
M.Ö. 1100 yıllarında Fenikeliler, İspanya topraklarında ilk yerleşme merkezleri kurmaya başladılar. Onları Keltler ve Yunanlılar takip etti. Daha sonra Kartacalıların egemenliğine girdi. M.Ö. 202 yılında Romalılar Kartacalıları İberik Yarımadasından attılar. Roma İmparatorluğu bu tarihten itibaren İspanya'da birliği sağladı ve zamanla Hıristiyanlığı buraya yerleştirdi.
M.S. 5. yüzyılda İspanya, Germen kabilelerinin saldırılarına hedef oldu. Sırayla Alanlar, Suevler ve Vandalların ardından Vizigotlar İspanya'ya hakim oldu. Vizigotların hakimiyeti uzun sürdü ve Hıristiyanlığı kabul eden Vizigotlar, İspanya'ya Hıristiyanlığın yerleşmesini sağladı.
711'de Afrika'dan Gelen Müslümanlar, 8. asırdan 10. asra kadar kuzeydeki birkaç bölge dışında İspanya'ya hakim oldular ve burada Endülüs medeniyetini kurdular. İlmin merkezi olan üniversiteler açarak, İslam medeniyetini buraya yerleştirdiler. Endülüs Emeviler Devl... (Devam)
türk tarihinde uygurlar, türk tarihinde uygurlar, türk tarihinde uygurlar hakkında bilgi, türk tarihi ve uygurlar
Türk Tarihinde Uygurlar Orta Asya Türk tarihinin eski devrinde bozkır coğrafyasında bozkır kültürüyle kurulan üçüncü devlet Uygur Kağanlığı'dır. Uygurlar VIII. asrın ortasında Gök-Türklerden (Göktürk) sonra bağımsızlıklarını kazanıp kendi devletlerini kurdular. Bu kaganlık yaklaşık yüz yıl devam ettiken sonra Kırgızlar tarafından yıkılınca ikiye ayrılan Uygurların bir kısmı Kansu-Ordos bölgesine, diğer bir kısmı ise Beşbalık bölgesine geldiler. Takip eden asırlar içinde her iki grup da hayat tarzını değiştirerek yerleşik kültüre geçtiler. Maniheizm, Budizm ve İslam dinlerinin de etkisi buna katılınca eski Türklerin farklı bir yönleri ortaya çıktı. Neticede yerleşik hayat tarzı onlara günümüze kadar gelen eşsiz sanat eserleri meydana getirme fırsatı tanıdı. Dolayısıyla Uygurl... (Devam)
Almanya Birliği'nin Kuruluşu Prusya, Alman ulusal birliğini kurmak için bir değil, üç devletle, Danimarka, Avusturya ve Fransa ile savaşmak zorundaydı. Asıl Avusturya'nın siyasal üstünlüğüne meydan okuması gerekiyordu. Bu meydan okumanın temelinde Danimarka'ya bağlı iki Alman dükalığı olan Schlezwig ile Holstein yatmaktaydı. 1864 yılında Avusturya ile Prusya, Germen Konfederasyonu adına Danimarka'ya savaş açtılar ve Avusturya özellikle Holstein'da ayrı bir politika izlemeye ve Prusya'yı haklarından yoksun bırakmaya kalkınca, Prusya başbakanı Otto Von Bismarck, akıllı bir diplomasi sonucu Fransa ve Rusya'nın yansızlığını sağlayıp Avusturya'ya savaş açtı. 1866'da Sadowa'da bu devleti büyük bozguna uğratarak, Almanya'dan attı ve 1867'de Prusya'nın denetiminde Kuzey Germen Konfederasyonu'nu kurdu.
           Bismarck, Sadowa zaferinden sonra hiçbir direnci kalmamış bulunan Avusturya'nın başkenti Viyana'ya girebil... (Devam)
İskitlerin tarih sahnesine çıktıktan sonra çeşitli kavimlerle ilişkisi olmuştur. Bu ilişki genelde mücadeleleri aksettirmektedir. Hazar denizi ve Tuna nehri arasındaki coğrafyaya geldiklerinde Kimmerlerle karşılaşmışlar, onlarla mücadele edip yurtlarından kovarak, onları takip etmişlerdir. Bu esnada Urartuluar, Persler ve Asurlularla karşılaşmış ve onlarla mücadele etmişlerdir. İskitlerin mücadele ettiği diğer bir kavimde bozkır kavimlerinden biri olan Sarmatlardır.
İskit-Kimmer İlişkileri: Kaynaklardan öğrendiğimize göre, İskitler doğudan batıya doğru yöneldiklerinde, Karadeniz'in kuzeyinde bulunan ve Hazar denizinden Tuna nehrine kadar uzanan geniş coğrafyada Kimmerlerle karşılaşmışlardır. Herodotos'un bildirdiğine göre, İskitler yukarıda bahsettiğimiz coğrafyaya gelince, Kimmerler büyük ... (Devam)
Almanya sınırları 357,021 km²'lik bir alanı kaplar. Bunun 349,223 km²'si karadan, 7,798 km²'si su kaynaklarından oluşur. Almanya, yüzölçümü bakımından Avrupa'nın yedinci, Dünya'nın altmış üçüncü büyük ülkesi konumundadır. Yükselti; güneydeki Alp Dağları'ndan , kuzeydeki Kuzey Denizi'ne (Nordsee) ve kuzeybatıdaki Baltık Denizi'ne (Ostsee) doğru azalmaktadır. Ülkenin en yüksek noktası, Alpler üzerinde bulunan 2.962 m yükseklikteki Zugspitze noktasıdır. Orta Almanya'daki ağaçlanmış konumdaki yaylalar ile kuzeydeki alçak seviyedeki ovalara ulaşım; Rhine, Tuna ve Elbe gibi, Avrupa'nın bazı önemli büyük nehirleri ile sağlanır.
Almanya sınırlarının hepsini Avrupa Birliği üyesi ülkelerle paylaşır. Ülkenin komşuları kuzeyde Danimarka, doğuda Polonya ve Çek Cumhuriyeti, güneyde Avusturya ve İsviçre, batıda Fransa ve Lüksemburg, kuzeybatıda Belçika ve Hollanda'dır.
On birinci yüzyılda Low Countries'te (bugünkü Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'un üzerinde bulunduğu bölgede) kontluklar ve dükalıklar kuruldu. On beşinci yüzyılın ortalarında Burgundy Dükalığı bölgeyi hakimiyeti altına aldı. 1555'te İmparator İkinci Charles'in yerine geçen oğlu İspanya Kralı İkinci Philip bölgenin yeni hakimi oldu. Bu olayların seyri esnasında Flemenkler ekonomilerini kurdular ve içte birliği sağladılar.
1568'den itibaren 80 sene süren bağımsızlık savaşına başladılar. 1568'de Hollanda ve Zeeland, 1579'da ise yine Hollanda ve Zeeland başta olmak üzere Utrecht, Groningen, Overissel, Gelderland ve Friesland dahil yedi bölge resmen isyan etti. Birleşip Utrecht birliğini kurdular. İki sene sonra da bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1648'de Westphalia Antlaşmasıyla Seksensene Savaşları sona erdi. Bağımsızlıklarına kavuştular.
On yedinci yüzyılda yeni yapılan keşiflerle zengin hammadde kaynakları bul... (Devam)
1848 Devrimleri Ãœzerine Genel DeÄŸerlendirme, Avrupa 1848 Devrimleri Ãœzerine Genel DeÄŸerlendirme, 1848 devrimleri genel bir yorum
ç. Genel Değerlendirme Viyana'da Metternich'in devrilmesi, Bastille'in ele geçirilmesi kadar önemli bir olaydır. 1798'da Bastille, garnizonsuz eski bir kaleydi. 1848'de Metternich ise zayıf ve destekçisi olmayan bir adamdı. Ama her ikisi de eski düzenin simgeleriydiler. İkisi de gidince, beraberlerinde eski düzeni götürdüler. Tam olarak gerçekleşmeleri biraz zaman alsa da, Bastille'de liberalizm, Viyana'da ulusçuluk başarı kazandı. Başka bir anlatımla, monarşinin yurttaşlar üzerindeki otoritesi 14 Temmuz 1789'da tanrısal temelini yitirdi; insan hakları Paris sokaklarında zafer kazandı. Ulusların hakkı ise Viyana sokaklarında kazanılacaktır. Her iki olay da temelini tanrıdan alan geleneksel hükümetin sonu oldu. Artık halk, ya onların onayıyla ya da zorla yönetebilecekti. Bundan sonraki 130 yıllık Avrupa tarihi... (Devam)
750 yılında halifelik Abbasilere geçmesi ile birlikte devletin merkezi Şam'dan Bağdat'a taşınmış İslam sanatı da doğuya doğru bir yayılma göstermiştir. Emeviler döneminde olduğu gibi Abbasiler döneminde de bir yandan fetihler sürmüş bir yandan da kültür ve sanat etkinliklerine ağırlık verilmiştir.
 Yapılarda malzeme olarak taş yerine kerpiç ve tuğlayı tercih eden Abbasiler, süslemede de Emevilerin kullandıkları mozaik ve freskonun yerine tuğla ve alçı denilen stuko kullanmışlardır. Stuko duvar kaplamaları ile duvar ve tavan süslemelerinde kullanılır.
a)Â Dini Mimari
    Daha önce değindiğimiz gibi dini mimaride ilk aklımıza gelen camilerdir. Bu dönemde ilk türbe niteliğini taşıyan cami de bulunur.
Samarra Ulu Camisi (848-852): Halife Mütevekkil tarafından yaptırılan yapı, İslam dünyasının en büyük camisidir. Yapıda malzeme olarak tuğla ve kerpiç kullanılmıştır. Günümüze ... (Devam)
Avrupa Hunlarının Ölü Kurbanları ve Mezarları, avrupa hunlarının mezarları, avrupa hunlarının ölü kurbanları
Avrupa Hunlarının Ölü Kurbanları ve Mezarları Güvenilir bilgilere göre Nagyszeksos kazısının (45-70 santim gibi) az derinlikte humus ve althumus içinde yapıldığı kesinlikle iddia edilebilir ve ilk kazı sırasında herhangi bir iskelete rastlanmamıştır. İkinci kazıda da humusun altında başka bir kazı alâmetine rastlanmadığı ve toprakta bir renk değişimi olmadığı görülmüştür. Bu hazinenin yanında başka bir ölü kurbanı bulunduğu da biliniyor. Birçok Türk kavminde ölü kurbanları esnasında, ölü giydirilmiş ve teçhizatı üzerinde olmak üzere mezara yatırıldıktan sonra, yanına eşyasının bir çoğu defnedilir, ölünün atı toy esnasında yenilir ve kemikleri at koşumları ve silâhları bir odun yığını üzerine konarak yakılırdı. At koşumları ve silâhları ateşin sönmesinden sonra toplanı... (Devam)
kutsal roma imparatorluğu ve güçlenen devletler; avusturya ve prusya, güçlenen devletler avusturya ve prusya, kutsal roma imparatorluğu ve güçlenen devletler avusturya ve prusya
(i) Kutsal Roma Ä°mparatorluÄŸu ve Güçlenen Devletler; Avusturya ve Prusya: Daha önce sözü çok geçen Kutsal Roma Ä°mparatorluÄŸu, Voltaire'nin deyiÅŸiyle, "ne kutsal, ne Romalı, ne de imparatorluktu". Ordusu, geliri ve iÅŸleyen bir hükümet mekanizması yoktu. Otuz Yıl SavaÅŸları'ndan sonra, nasıl sayıldığına baÄŸlı olarak 300 ile 2000 arasında deÄŸiÅŸen sayıda hükümran haklarına sahip devletten oluÅŸuyordu (son sayıda, Güney Almanya'da bulunan "Ä°mparatorluÄŸun Şövalyeleri" de vardır). Tüm bu devletler, ısrarla "Germanik özgürlükler" adını verdikleri haklarını korumak istiyorlardı. Bu da, kısaca, küçük devletlerin imparator tarafından denetlenmemesi anlamına geliyordu. Ä°mparator seçilirken, "elektör" adı verilen devlet temsilcilerinin oluÅŸturduÄŸu seÃ... (Devam)
Şüphesiz tarihçiler tarafından hakkında en çok konuşulan padişah Sultan II.Abdülhamid gerçekte kim ' Çağa ayak uyduramamış,zalim,geri kafalı ve bilim düşmanı bir kızıl sultan mı yoksa vatanın borçlarının had safhada olup en sıkıntılı dönemde tahta çıkıp elindeki imkanların fazlasını kullanarak vatanı bu halden kurtarmaya çalışan bir kahraman mı' Gelin hep birlikte bu sorunun cevabını Osmanlı'dan kalma arşiv ve istatistiklerle bulalım.
Sultan II.Abdülhamid.. Tarihte kesinlikle nesnellik kazanamayan ve hep öznel kalan bu zat kim' ve neden Sultan II.Abdülhamid'e çağ dışı deniliyor.Bu sorunun cevabını ben de merak edenlerdendim ve yaptığım birtakım araştırmalarla çarpıcı sonuçlara vardım.Ve siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim işe öncelikle kısaca Sultan Abdülhamid'den başlayalım.. Sultan II.Abdülhamid 21 Eylül 1842'de doğdu.Babası Abdülmeciddir. Sultan II.Abdü... (Devam)
Ünlü tarihçi Mehmet Genç ile İhsan Ayal tarafından gerçekleştirilen söyleşide, Osmanlı ve Avrupa'nın sosyal ve iktisadi tarihine özgü çeşitli konular ve problemler ele alınarak tartışılıyor. Türk Tarihi konusundaki araştırmaları ve tezleri ile uluslararası düzeyde kabul görmüş bir ilim adamı olan Prof. Dr. Mehmet Genç, konuşmalarında birikimlerini aktarıyor ve tarih bilincimizin oluşmasına katkıda bulunuyor.
Düzenleyen: İhsan Ayal
Etkinlik: Söyleşi
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
Tarih: 11 Åžubat 2010 PerÅŸembe Saat: 18:00
Etkinlik ücretsizdir.
Düzenleyen: İhsan Ayal
Etkinlik: Söyleşi
Yer: Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi
Tarih: 26 Åžubat 2010 Cuma Saat: 18:00
Etkinlik ücretsizdir.
OSMANLI TARÄ°HÄ°NDEN AYRINTILAR
"1873-74 Yıllarında Orta Anadolu'da Yaşanan Kıtlık, Kuraklık ve Sonuçları"
1873 yılı Orta Anadolu'da bir yandan yaz mevsimi ga... (Devam)
Mete'nin Komşu Kavimler Üzerinde Hun Hâkimiyetini Kurma Politikası
Mete'nin Hun tahtına çıktığı sırada Hun Devleti'nin doğusunda proto-Moğol bir kavim olan Tung-hular, güneyinde Han sülalesinin temsil ettiği Çin Devleti, güneybatısında da Hunlar ile akraba oldukları sanılan Yüe-çiler bulunuyordu. Mete iktidarı devralmadan az önce, babası Tuman tarafından Hun devleti, komşu devletler arasında dengeyi kendi lehine bozacak şekilde olmasa bile, onlarla boy ölçüşebilecek kadar güçlendirilmiş idi. Fakat Tuman'ın, kaynakta çok güçlü olarak vasıflandırılan komşu Yüe-çilere oğlu ve veliahtı Mete'yi rehin olarak göndermesi, bu sırada Hunların bu kavmin vassalı (tâbi) olduğu kanaatini uyandırmaktadır. Zira, devletler hukukuna göre rehin gönderme klâsik tâbilik alâmeti sayılmaktadı... (Devam)
1955′te Münich'te toplanan Byzantinistler kongresinin açılış oturumunda, Alman Kardinal, "Hagia Sophia'nın kubbesinde Bizans'ın yıldızı parlamaktadır ve ebediyyen parlayacaktır", dediği zaman salonda dakikalarca süren çılgın bir alkış koptu; ama yıldızlı kubbenin nasıl olup da beş yüz yıl orada kaldığını kimse sormadı.
1955′te Münich'te toplanan Byzantinistler kongresinin açılış oturumunda, Alman Kardinal, "Hagia Sophia'nın kubbesinde Bizans'ın yıldızı parlamaktadır ve ebediyyen parlayacaktır", dediği zaman salonda dakikalarca süren çılgın bir alkış koptu; ama yıldızlı kubbenin nasıl olup da beş yüz yıl orada kaldığını kimse sormadı.
Osmanlılar bir Haçlı ordusunun, 1204′te olduğu gibi, donanmalarıyla gelip şehri işgal edeceği kaygısı içinde idiler. Böyle bir olay, Osmanlılar için tüm imparatorluğun kaybına yol açabilirdi. 1453 fethinden önc... (Devam)
1302 ' Osmanlı Beyliği ile Bizans İmparatorluğu arasındaki Koyunhisar Savaşı, Osman Gazi'nin zaferiyle sonuçlandı.
1794 ' Fransız Devrimi'nin jakoben önderlerinden Maximilien Robespierre iktidardan düşürüldü ve Fransa Milli Meclisince tutuklandı. Robespierre, 28 Temmuz'da idam edildi.
1914 ' Avusturya, Sırbistan'a resmen savaş ilân etti; I. Dünya Savaşı başladı.
1921 ' Toronto Üniversitesi'nden biyokimyacı Frederick Banting'in başında bulunduğu araştırmacılar, insülin hormonunu keşfettiklerini açıkladılar.
Hunların Halefleri, hun devletinin halefleri, hun devletinin mirasçıları
Hunların Halefleri Kuzey Çin'de Kurulan Hun Devletleri: Çin politikasının başlıca hedefi, kendisi için tehlikeli olarak gördüğü Hun Türklerinin siyasi varlığına tamamen son vermekti. 216 yılında Güney Hun Devleti'nin siyasi varlığına son vererek bu amacına ulaşan Çin, Hun boylarını Kuzey Çin'de beş ayrı bölgeye yerleştirip, idarelerini kendi valilerine vermek suretiyle uzun süre rahat bir nefes aldı. Sayıları 19'u bulan Hun boyları, Kuzey Çin'de bir asır hareketsiz kaldılar. Fakat, Çin için bu yetmiyordu. Onun asıl amacı, Hunları Çinlileştirmek idi.72 Bazı Hun boyları, Çin'in eritme politikasına rağmen, uzun süre milli varlıklarını korudular. Bu arada Mete soyundan gelen Hun beyleri, Çin'de kısa ömürlü küçük devletler kurdular. Sayıları 16'yı bulan bu devletlerin en önemlileri şunlardır:
1. I. Chao (veya Ön Chao) Devleti (304-329),
... (Devam)
senegal siyasi tarih, senegal tarihi, senegal, senegal siyasi tarihi, senegal tarihi, senegal tarihi hakkında bilgi, senegal siyasi tarihi hakkında bilgi, senegal siyasi tarih hakkında bilgi, senegal tarih hakkında bilgi
Senegal in ilk tarihi hakkında elde mevcut bilgiler çok az olup, kesin değildir. Bunun için Senegal tarihini, 11. yüzyılda Müslümanlıkla şereflenen, Senegal Nehri orta bölümlerinde kurulmuş, Tekrur Krallığı ile başlatmak uygundur. On beşinci yüzyıl başlarında ilk olarak, Avrupalılardan Portekizliler ülkeye ulaştılar.
Fuarcılığımızın bir tarihsel arkaplanı var mı, varsa nasıl bir süreçten geçmiş, bunu bilmenin günümüz fuarcılığı açısından taşıdığı önemin çok açık olduğu gerçeği izaha muhtaç değil. Fuarcılığımızın tarihine bir pencere açmak ve geriye doğru bakmak istedik. Bu çerçevede i.Ü. iktisat Fakültesi öğretim üyesi iktisat tarihçisi Doç. Dr. Coşkun Çakır ile Türk fuarcılık tarihinin serüvenini konuştuk.
Fuarcılığımızın bir tarihsel arkaplanı var mı, varsa nasıl bir süreçten geçmiş, bunu bilmenin günümüz fuarcılığı açısından taşıdığı önemin çok açık olduğu gerçeği izaha muhtaç değil. Fuarcılığımızın tarihine bir pencere açmak ve geriye doğru bakmak istedik. Bu çerçevede i.Ü. iktisat Fakültesi öğretim üyesi iktisat tarihçisi Doç. Dr. Coşkun Çakır ile Türk fuarcılık tarihinin serüvenini konuştuk. Keyifle okuyacağınızı umduğumuz bir r... (Devam)
siyasi tarih, siyasi tarih nedir, oral sander siyasi tarih, siyasi tarih ne demektir, siyasi tarih kitabı
II. Siyasi Tarih Nedir' Şimdiye kadar tarihten söz edildi. Tarihten daha dar anlamda kullanılan ve onun bir bölümü olan "siyasi tarih" terimi, Türkçede yanlış anlamaya uygun bir terimdir. İlk bakışta siyasetin tarihini inceler gibi görünüyor ama bu tam olarak doğru değildir. Bu disiplin, devletlerden, devletlerin ortaya çıkışından, değişime, gelişme, yıkılışlardan ve devletler arasındaki siyasal ve bir dereceye kadar ekonomik ilişkilerden söz eder. Bu bakımdan sözü edilen disipline özellikle Batı'da "uluslar arası ilişkiler tarihi" de denilmektedir. Ancak, Türkiye'de hemen hemen elli yıldır "siyasi tarih" terimi kullanılageldiğinden, bugün için terimi değiştirmek pek doğru olması gerek.
"Siyasi Tarih" terimi, yukarıdaki anlamda kullanıldığı zaman, dilimizde iki kavramı birden içermektedir ve böylece karışıklık d... (Devam)
Uygur Devletinin Zayıflaması ve Yıkılışı Ay Tengride Kut Bulmış Alp Bilge Kağan, 821 yılının başında ölünce Kün Tengride Ülüg Bulmış Alp Küçlüg Bilge Kağan tahta geçti. Bu arada Çin'de de taht değişikliği olmuş, ölen Hsien-tsung'un yerini Mu-tsung almıştı. Yeni kağanın üç yıllık saltanatında daha önce söz verilen Çinli prenses gelin olarak geldi. Bu evlenme dolayısıyla kaynaklarda enteresan bilgiler kaydedilmiştir. 824 yılında bu kağanın da ölümü üzerine devleti çökertecek olan Hazar Tegin, Ay Tengride Kut Bulmış Bilge Kağan unvanıyla kağan oldu.
Çin entrikaları bu dönemde yoğun bir şekilde devletin içini karıştırıken, Çinliler bol hediyelerle kağana hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Tabii ki devletin zayıflamasında daha ön... (Devam)
1929 dünya ekonomik bunalımına karşı türkiyenin tutumu, türkiyenin aldığı önlemler ve sonuç kısmı
Osmanlı Devleti geniş bir zaman sürecinde Batı'ya karşı siyasi üstünlüğünü yavaş yavaş kaybederken bu gerileyişin ekonomiye de yansıması gecikmeyecekti. Nitekim her siyasal olayın arka planında belirli iktisadi sonuçların doğduğunu görüyoruz. Bu nedenle 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'yle ilişkiye geçen Batı devletleri artık siyasi tavizlerden çok, koparacakları ekonomik ayrıcalıkları düşünmekteydiler. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu, onlar için siyasal bir güç olmaktan çıkmış, hammadde açısından sömürülmesi gereken potansiyel bir değer arz etmekteydi. Ayrıca kendi ürettikleri malları satabilecekleri geniş bir pazar durumundaydı. Bu nedenle Batılı devletler ve özellikle de İngiltere Osmanlı Devleti'ne yakınlaşmayı daha çok siyasi ve askeri bunalımlara denk gelirmiş ve sonuçta da yapmış olduğu bazı si... (Devam)
Endüstri Devrimi 19. yüzyılın tam anlamıyla bir Avrupa yüzyılı olduğu, bu kitabın sistematiği verilirken belirtilmişti. Bu öyle bir yüzyıldır ki, tüm dünya ekonomi ve politikasına Avrupa devletleri egemendir. 1800'lerden önce, Avrupa dünya "üstünlüğünü" sağlamıştı ama bu üstünlük Avrupa'nın her alanda dünya egemenliği biçiminde değildi. Dünya ilk sömürgecilik faaliyetlerine ve kurulan sömürge imparatorluklarına rağmen, Avrupa'nın her köşede etkili olduğu, doğrudan ya da dolaylı bir biçimde yönettiği tek bir birim haline gelmemişti. İşte, 19. yüzyıl bu egemenliğin kurulduğu dönemdir ve bunu sağlayan da endüstrileşme ve onun yol açtığı emperyalizmdir. Tüm gelişmeler nasıl gerçekleşti' Bu bölümde cevap verilmeye çalışılacak olan temel soru budur.
           Doğa bilimlerindeki gelişme ve önemli buluşların tarihinin 19. yüzyıldan çok öncelere gittiği doğrudur. Ancak, 19. yüzyılla b... (Devam)
Orta ve Güney-batı Asya'daki Büyük Selçuklu hakimiyetinin 1157'de sona ermesi üzerine, bölgedeki dengeyi, özellikle Haçlıların kendi lehlerine değiştirme çabalarına, belki de kendini aşan bir kapasite ile karşı koyan Anadolu Selçuklularının 1243'de Kösedağ savaşında Moğollara mağlup olması, Anadoluyu bile küçük devletçikler öbeği haline gelmişti. Moğolların Doğu ve Orta Anadolu'da etkili olması dolayısıyla buralardaki Türkmenlerin büyük bir kısmı yönlerini Moğol baskısının ulaşmadığı, Batıdaki uç bölgelerine çevirmişlerdi.
Serhad bölgesindeki Türkmen nüfusunun artmasına paralel olarak Bizans ile-deniz hariç-en geniş sınırı bulunan Osmanlı Beyliği Bursa, İznik, İzmit, Üsküdar istikametinde birikmiş insan gücünü kullanarak genişlemiş ve Anadolu Selçukçulularının yıkılmasıyla ortaya çıkan kaos ortamında Bizans'ın Anadolu içlerine doğru yeniden harekete ... (Devam)
antikçağ, antik çağ, antik çağ nedir, antikçağ nedir, antikçağ ne zaman, antikçağ dönemi, antikçağ dönemi nedir'
Antik Çağ: Milattan önce 700'lü yıllardan Ortaçağ'a kadar gelen dönemin ismidir. Antik çağ olarak nitelendirilen dönemde özgür düşünme ortamı vardı. Bu ortamın olması nedeniyle düşünceler tartışılmış, yeni fikirler ortaya çıkmıştır. Böylelikle herhangi bir baskı almadan toplum ve insan gelişmiş ve ilerlemiştir. Bu dönemde Antik Çağ filozofları, bilginin anlamını, doğruluğun ne olduğunu, erdemin ne anlama geldiğini, evrenin ve yaşamın anlamını sorgulamışlar ve felsefi soruları şekillendirmişlerdir. (Devam)
3. ahmet, 3. ahmed, 3. ahmet dönemi, patrona halil isyanı, prut savaşı, pasarofça anlaşması, lale devri
III. Ahmet
III. Ahmet
Saltanatı 22 Ağustos 1703- 1 Ekim 1730
Padişah Sırası 23
Doğum Tarihi 30 Aralık 1673
Ölüm Tarihi 1 Temmuz 1736 (62 yaşında)
Önce II. Mustafa
Sonra I. Mahmut
Soyu Osmanlı Hanedanı
Babası IV. Mehmet
Annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan
Dini Ä°slam
III. Ahmet, (d. 30 Aralık 1673 - ö. 1 Temmuz 1736). 23. Osmanlı padişahıdır.
Babası Sultan IV. Mehmet, annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan'dır. Annesi Giritlidir. Sultan II. Mustafa'nın öz kardeşi olan Sultan III. Ahmet, iyi bir tahsil ve terbiye görmüş, ünlü hocalardan dersler almıştı.
Sultan III. Ahmet, ağabeyi Sultan II. Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaşında iken Edirne'de tahta geçti. Osmanlı Devleti açısından önemli bir yere sahip olan Lale Devri boyunca padişahlı... (Devam)
1. ibrahim, I. ibrahim, 1. ibrahim dönemi, 1. ibrahim, osmanlı
  Sultan İbrahim
Sultan Ä°brahim
Saltanatı 9 Şubat 1640- 8 Ağustos 1648
Padişah Sırası 18
Doğum Tarihi 5 Kasım 1616
Ölüm Tarihi 18 Ağustos 1648
Önce IV. Murat
Sonra IV. Mehmet
Soyu Osmanlı Hanedanı
Babası I. Ahmet
Annesi Kösem Sultan
Dini Ä°slam
Sultan İbrahim, (d. 5 Kasım 1616 - ö. 18 Ağustos 1648). 18. Osmanlı padişahıdır.
İbrahim, 8 Şubat 1640'da kardeşi IV. Murat'ın ölümü üzerine 25 yaşında ve 18. padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Şehzadeliğinde çok sıkı bir saray hayatı yaşamış, kardeşleri öldürüldüğünden korku içinde büyümüştü.
Saltanat dönemindeki önemli olaylar
Sultan İbrahim tahta geçtiğinin ilk senesinde Mirgünoğlu olayı yaşandı. IV. Murat'ın İran Seferi sırasında Revan Kalesi kumandanı olan Emir Mirgünoğlu, kalenin fethinden sonra affedilerek Emirgan'da oturmasına iz... (Devam)
III.Selim askerlikte köklü bir yenilik yapmak için Nizam-ı Cedid'i kurunca, bu yeni askerin masrafını karşılamak üzere meydana getirdiği bağımsız hazinenin adıdır. Irad-ı Cedid Hazinesi'nin geliri, ayrı bir İrad-ı Cedid Nizamnamesi ile düzenlenmiş, bununla diğer devlet gelirlerinin karıştırılmaması ve Hattı-Hüma-yûn olmadıkça bir akçesinin bile harcanmaması emredilmiştir. İrad-ı Cedid Hazinesi'nin korunma ve kayıtlarına çok önem verilmiş, idaresi için Nizam-ı Cedid'in en büyük amiri, İrad-ı Cedid nazın olarak görevlendirilmiştir. III. Selim'in şehit edilmesi üzerine Nizam-ı Cedid bozulmuş, İrad-ı Cedid Hazinesi ve kuruluşu da kapatılarak, kalan parası darphane hazinesine aktarılmıştır.
III.Selim askerlikte köklü bir yenilik yapmak için Nizam-ı Cedid'i kurunca, bu yeni askerin masrafını karşılamak üzere meydana getirdiği bağımsız hazinenin adıdır. Irad-ı Cedid Hazinesi'nin geli... (Devam)
Cezayir çok eski tarihlerde bir yerleşim merkeziydi. Bilinen en eski halk Berberilerdir. Cezayir kıyılarına önce Fenikeliler gelmiştir. M.Ö. 814-813 yıllarında Kartacalıların eline geçen ülke, gelişerek bilhassa kıyı ticaretinin önemli bir merkezi olmuştur. Daha sonra Romalılar ve Bizanslılar tarafından işgal edilmiş olan Cezayir'de halk, bu zamanlarda Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir.
İslamiyeti yaymak için dünyanın her tarafına dağılan Müslümanlar 7. asırda buralara gelmişlerdir. Abdullah bin Ebu Serh tarafından burası fethedilmiştir. Cezayir halkı İslamiyeti kabul etmiş, İslam devletinin hakim olduğu zamanlarda İslamiyet'in sayesinde ilerlemiş, benimsedikleri İslam kültür, medeniyet ve adetlerini ve Arapça lisanını günümüze kadar muhafaza etmişlerdir.
On altıncı asırda Oruç ve Hızır (Barbaros Hayreddin Paşa) reisler tarafından fethedilen Cezayir, Akdeniz'i yağma, talan ve barbarlıklarıyla kan gölü haline ... (Devam)
2. süleyman, 2.süleyman, II. süleyman dönemi, padişah süleyman
  II. Süleyman
II. Süleyman
Saltanatı 8 Kasım 1687- 22 Haziran 1691
Padişah Sırası 20
DoÄŸum Tarihi 15 Nisan 1642
Ölüm Tarihi 22 Haziran 1691 (49 yaşında)
Önce IV. Mehmet
Sonra II. Ahmet
Soyu Osmanlı Hanedanı
Babası I. İbrahim
Annesi Saliha DilaÅŸub Sultan
Dini Ä°sla
II. Süleyman, (d. 15 Nisan 1642 - ö. 22 Haziran 1691). 20. Osmanlı padişahı.
Şehzadeliğinde mükemmel tahsil ve terbiye gördü. Kardeşi Sultan IV. Mehmet Han zamanında sarayda hususi hocalardan ders aldı. Hayatının kırk yılını bir dairede hapis geçiren Sultan II. Süleyman, IV. Mehmet'in tahttan indirilmesi üzerine, 8 Kasım 1687'de Osmanlı sultanı oldu. II. Süleyman, Osmanlı tarihinde en uzun süre veliaht olarak bekleyen padişahtır ve tahta geçirileceği zaman buna inanmamış, öldürüleceğini zannederek muhafızlara direnmiştir.
Islahat Fermanı, aslında Osmanlı Devleti'nin bir iç düzenleme girişimi olmakla beraber, devletlerarası bir antlaşmada, yani Paris Antlaşması'nın maddeleri arasında yer alması yönünden, aynı zamanda siyasi niteliği de olan bir hareketti. Bu yönden konuya detaylıca incelemek yerinde olacaktır.
1. Kırım Savaşı ve Islahat Fermanı'nın Hazırlanışı:
Kırım Savaşı (1853-1856), bir bakıma Rusya'nın Osmanlı Devleti'nin sınırları içerisinde bulunan Hıristiyanları korumak ve ayrıcalıklarını çoğaltmak istemesi iddiasından çıkmıştı. Bu bakımdan, savaş sırasında Osmanlı Devleti'nin müttefikleri olan ve Rusya'ya karşı savaşan Avrupa Devletleri, Rusya'yı bu ... (Devam)
Osmanlı Donanmayı Hümayunu, II: Abdülhamit'in kararıyla, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan beri çürümeye terkedilmiş bir durumdaydı. Bunda, Sultan Abdülaziz'in çok önem vererek kurduğu donanmanın tehdidiyle tahttan indirilmesi ve Abdülhamit'in 'benim de başıma gelirse' düşüncesi büyük etken olmuştur. 1903 yılında İngiltere'ye bu konuda bilgi veren Kraliyet Armadası Birinci Lordu Earl Selbourne, Türk donanması için "Mevcut bile değil." demişti.
Osmanlı Donanmayı Hümayunu, II: Abdülhamit'in kararıyla, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan beri çürümeye terkedilmiş bir durumdaydı. Bunda, Sultan Abdülaziz'in çok önem vererek kurduğu donanmanın tehdidiyle tahttan indirilmesi ve Abdülhamit'in 'benim de başıma gelirse' düşüncesi büyük etken olmuştur. 1903 yılında İngiltere'ye bu konuda bilgi veren Kraliyet Armadası Birinci Lordu Earl Selbourne, Türk donanması için "Mevcut bile ... (Devam)
2. İskitlerin Türklüğü Meselesi İskitlerin kökenine dair nazariyelere baktığımızda, İskitlerin İslav kökenli olduğunu ileri sürenler, onların Slavlığını ortaya koyabilecek sağlam deliller ortaya koyamamaktadır. İskitlerin İrani bir kavim olduğunu ileri sürenler, onların dillerine ait olduğunu belirttikleri bazı kelimelerden hareket ederek, Perslerle İskitlerin dinini karşılaştırarak, İrani bir kavim olduğu kanaatine varmaktadır. Dilleri ve dinlerinin dışında İskitlerin İrani bir kavim olduğuna dair başka delil getirilmemektedir. İskitlerin Ural-Altay kökenli bir kavim olduğu kanaatinde olan bilim adamları da yazılı ve arkeolojik kaynakları nazarı itibara alarak, görüşlerini beyan etmektedir.
İskitlerin Ural-Altay ırkına mensup bir kavim olduğu ve hatta Türk olduğu tezi de gitgide bilim aleminde dah... (Devam)
~ ~ ~ 25 AÄŸustos Tarihinde YaÅŸanan Olaylar ~ ~ ~
1758 ' Yedi Yıl Savaşları: Prusya Kralı II. Frederick, Rus ordusunu yendi.
1768 ' James Cook ilk yolculuğuna başladı.
1825 ' Uruguay, Brezilya'dan bağımsızlığını ilan etti.
1830 ' Belçika Devrimi başladı.
1928 ' Arnavutluk'ta BaÅŸkan Ahmet Zogo kendini kral ilan etti.
1933 ' İtalya ile Sovyetler Birliği saldırmazlık antlaşması imzaladı.
1933 ' Sichuan-çin'de deprem: 9000 kişi öldü.
1936 ' Aralarında Stalin'in eski arkadaşları Grigori Zinovyev ve Leon Kamanev'in de bulunduğu Sovyetler Birliği'nin önde gelen yöneticilerinden 16 kişi kurşuna dizildi.
1940 ' Alman savaş uçakları Londra'yı bomba... (Devam)
Helen kültürü, helenizm, helenistik dönem, helen kültürü nedir, helenizm nedir, helenistik dönem nerede kurulmuştur, helen kültürünü kim kurdu, helenizmi kim kurdu, helenistik dönem ne zaman, büyük iskender
c. Makedonya ve Helenistik Dönem            Zamanla Grek uygarlığının siyasal ve toplumsal yapısı, giderek artan bir biçimde, daha eski Ortadoğu uygarlığının kalıpları içinde erimeye başladı. Bu süreç içinde Grek kültürünün ayırt edici özellikleri canlılığını yitirmiş ve Doğu'nun düşünce ve davranışlarını içererek genişlemiştir. Bu döneme "Helenistik Dönem" adı veriliyor. 4. yüzyılın ortalarından başlayarak, klasik Grek'in savaş taktik ve stratejilerini geliştiren Makedonyalı İskender, Grek kültürünü genişletmiştir.
           MÖ 4. yüzyılda doğuda güçlenen ve Anadolu'ya doğru ilerleyip kent-devletleri tehdit etmeye başlayan Persler'e karşı Grek kent-devletleri ge... (Devam)
viyana kongresinin mimarları, viyana kongresini düzenleyenler, viyana kongresini kimler düzenledi, viyana kongresinin mimarları kimlerdir
1. Viyana Düzeninin Mimarları: Castlereagh ve Metternich Napolyon 19. yüzyılın ilk on beş yıl içinde liberalizm ve özellikle milliyetçilik akımlarını silah zoruyla Avrupa kıtasına yayarken, aslında çıkarları çatışan ve birbirine karşıt ideolojilere bağlanmış iki devlet adamı, Avrupa barış v e düzeninin sorumluluğunun omuzlarında olduğunu anlamışlardı. İngiliz Dışişleri Bakanı Castlereagh ila Avusturya Başkanı Metternich. Birisi, parlamenter yapıya sahip bir ada devletinin, öteki çokuluslu ve otokratik bir kara devletinin politikasını yürüten kişilerdi. Onları bir araya getiren şey, Avrupa barış ve düzeninin ancak Napolyon'un savaş alanlarında yenilgiye uğratılmasından geçtiğine ait ortak bir anlayışa varmış olmalarıydı. İkisine göre de barış, istikrarlı bir dünya düz... (Devam)
16. yüzyılda okyanuslarda portekiz ve ispanyanın üstünlüğü, denizlerde portekiz üstünlüğü, denizlerde ispanya üstünlüğü, ispanya armadası, 16. yüzyıllarda okyanuslarda ve denizlerde portekiz ve ispanya üstünlüğü
a. Okyanuslara Açılma: Portekiz ve İspanya'nın Üstünlüğü (1500 - 1600) Avrupa ve Asya'da 15. yüzyıla nasıl Osmanlıların dönemi diyorsak, 16. yüzyıla da tam dünyada önce Portekiz, sonra İspanya'nın dönemi demek yanlış olmaz.
Atlantik Okyanusu, 1500'lere kadar Avrupa için büyük bir engel, bir sondu. 500'lerde ise bir köprü, bir başlangıç noktası olmuştur. Portekiz Krallığı Atlantik'e keşfi teşvik edip mali destek sağlayınca, Vasco de Gama Afrika'yı güneyinden dolaşıp, kendisini daha önce bilmedikleri Arap ticaretinin tam ortasında buldu. Portekiz'in ticaret rekabetini istemeyen Arap, Türk ve Mısırlılara karşı savaştı. O zamana kadar görülmemiş bir barbarlık, vahşet ve kitlesel katliamla, ... (Devam)
1848 devrimlerinde alman ulusçuluğu, 1848 devrimlerinde alman milliyetçiliği, avrupada 1848 devrimlerinde alman ulusçuluğu,
b. Alman Ulusçuluğu Fransa'daki 1848 devrim hareketi en çok liberalizmden etkilenmişti. Germen Konfederasyonu'nda ise, ulusal birliğin kurulması yolunda oldu. İlerde açıklanacağı gibi, endüstrileşmenin sonucu olarak beliren yeni sınıfların ulusal birlik özlemi yanında, milliyetçilik de Alman ulusunun benliğini bulmasında önemli bir unsur olmuştur. Her şeyden önce, Alman ulusal birliğini gerçekleştirecek olan Prusya'da ordu, tek bir "Almanya" özlemini duyuyor ve Fransızlardan nefret ediyordu. Çok sayıda küçük devletten oluşan konfederasyon sürekli olarak Fransız etkisi altında kalmış, Prusya ise Napolyon'un işgaline karşı koyamamıştı. Her alman yurtseverinin aklında, eğer gelecek bir Fransız işgaline karşı konacaksa, bunu tek birleşmiş bir Almanya'nın başarabileceği düşüncesi ve her ulusçulukt... (Devam)
Doğu Avrupada güçlenen devletler, Zayıflayan Avusturya Güçlenen Prusya, siyasi tarih oral sander
d. Doğu Avrupa'da Zayıflayan ve Güçlenen Devletler: Avusturya ve Prusya            17. yüzyılda ve özellikle Westphalia Barışı'ndan sonraki dönemde, modern dünyanın kuruluşu açısından kalıcı etkileri olacak olaylar, Orta ve Doğu Avrupa'da ortaya çıktı. Yavaş yavaş zayıflamakta olan bir zamanların üstün güçleri, Kutsal Roma İmparatorluğu, Polonya Cumhuriyeti ve Osmanlı Devleti'nin toprakları üzerinde, Avusturya, Prusya ve Rusya'nın yükselmesine tanık olundu.
           16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar, Batı Avrupa'da görülenin aksine, Doğu Avrupa'da köylü kitlesi giderek özgürlüğünü yitirdi. Batıda güçlü bir tüccar ve burjuva sınıfı yaratan ve emeğiyle çalışanları hukuken özgür ve hareketli bir işgücü haline getiren ticaret devrimi, Doğu Avrupa'da büyük toprak sahiplerini güçlend... (Devam)
2013 LYS Sosyal Bilimler - Tarih Testi Soru ve Cevapları Videosu İçin Tıklayın
* * *
Lys Sosyal bilimler tarih soru ve cevapları, lys tarih soruları, lys tarih soru ve cevapları, lys çözümlü soru ve cevapları
2012 Lisans Yerleştirme Sınavı 4, 16 Haziran 2012 tarihinde yapıldı. Tarih testinde toplam 44 soru yer almıştır. Bu testlerde sorulan sorular üniversiteye giriş adına hayli zor denilecek türdeydi. Sorular direk bilgiyi ölçen ve uç kısımlardan sorulan soru tarzı ağırlıktaydı. Şimdi bu sorulara sırasıyla ele alıp cevaplarını çözümlü bir şekilde anlatmaya başlayalım.
1) Olay ve Olgu kavramları düşünüldüğünde aşağıdakilerden hangisi tarihi bir olguya örnek gösterilebilir'
Burjuva: Ortaçağda toprak sahibi olmak tek zenginlik göstergesiydi ve bu toprak sahiplerine Asiller sınıfı denilmekteydi. Ticaret ile uğraşmak ise, o toplumlarda aşağılık bir meslek olarak görülmekteydi. Burjuva kentli ticaretle uğraşıp zenginleşen kesimdi. Bunlar yönetimde söz sahibi değillerdi ancak Rönesans, Reform öncülük etmişler hatta Fransız İhtilali'nin çıkmasını sağlayıp yönetimde söz sahibi olmayı başarmış orta sınıf kesimidir. (Devam)
Batının yükselmesi, Avrupanın yükselmesi, batının yükselmesinin temel nedenleri, Avrupa ne zaman yükseldi, Avrupanın yükselme nedenleri, Batının yükselme nedenleri
1. Batı'nın Yükselmesinin Temel Nedenleri
Batı'nın dünya üstünlüğünü ele alması çok uzun bir süreç içinde gerçekleşmiştir. Bu üstünlüğünün büyük bir bölümünün öyküsü, zaten siyasi tarihin de ana temasını oluşturur. Ancak, bu Batı'nın ekonomi, siyasal ve toplumsal örgütlenme ve askerlik alanlarındaki başarılarının sağlandığı bu yükselişin, bu kendine özgü uygarlığın temellerinin bilinmesi, en az sürecin bilinmesi kadar önemlidir. Batı'nın yükselmesinin nedenleri 10. ve 11. yüzyıllarda yani geç ortaçağda bulunabilir ve çok çeşitli ve karmaşıktır. Ama bunları altı ana kategoriye bölerek incelemek mümkündür. Bunları başlıkları ile belirtirsek;