Hunların Halefleri, hun devletinin halefleri, hun devletinin mirasçıları
Hunların Halefleri Kuzey Çin'de Kurulan Hun Devletleri: Çin politikasının başlıca hedefi, kendisi için tehlikeli olarak gördüğü Hun Türklerinin siyasi varlığına tamamen son vermekti. 216 yılında Güney Hun Devleti'nin siyasi varlığına son vererek bu amacına ulaşan Çin, Hun boylarını Kuzey Çin'de beş ayrı bölgeye yerleştirip, idarelerini kendi valilerine vermek suretiyle uzun süre rahat bir nefes aldı. Sayıları 19'u bulan Hun boyları, Kuzey Çin'de bir asır hareketsiz kaldılar. Fakat, Çin için bu yetmiyordu. Onun asıl amacı, Hunları Çinlileştirmek idi.72 Bazı Hun boyları, Çin'in eritme politikasına rağmen, uzun süre milli varlıklarını korudular. Bu arada Mete soyundan gelen Hun beyleri, Çin'de kısa ömürlü küçük devletler kurdular. Sayıları 16'yı bulan bu devletlerin en önemlileri şunlardır:
1. I. Chao (veya Ön Chao) Devleti (304-329),
2. II. Chao (veya Arka Chao) Devleti (319-351),
3. Kuzey Liang Devleti (401-439),
4. Hsia Devleti (407-431).
Göktürkler: Daha sonra Göktürk Devletini kuracak olan "Aşina" aileleri, Kansu bölgesinde kurulmuş olan Kuzey Liang Devleti'ne bağlı boylar arasında yaşıyordu. Çin'de bir devlet kurmuş olan Tabgaç Türk Hanedanı (338-557), 439 yılında vurduğu ağır bir darbe ile Kuzey Liang Devleti'ne son verdi. Bu darbeden kaçarak kurtulabilen 500 Aşina ailesi, zamanın en büyük devletine sahip olan Avarlara sığındı. İşte Hunların devamı olarak Göktürklerin tarih sahnesine çıkışları, bu olağanüstü olaydan sonra olmuştur.
Katliâm şeklinde olan Tabgaç darbesi, uzun yıllar Aşina ailelerinin hafızasından silinmemiş, ünlü Göktürk Ergenekon Destanı'na konu olmuştur. Destanda, Aşina boyunun dişi bir kurttan türediği ve bu kurdun Aşina boyuna kılavuzluk ettiği inancı hâkim bir tema olarak işlenmiştir.
Avrupa Hunları: Batı Hunları Şan-yüsü Çi-çi'nin Çin karşısında hayatıyla birlikte kaybettiği istiklâl mücadelesinden sonra Kırgız bozkırlarında toplanan Hun kütleleri, burada başlarında boy beyleri olduğu halde dağınık bir şekilde yaşamaya başladılar. Kuzey Hun Devleti'nin Orhun bölgesini Sien-pi ve Wu-huan kavimlerine kaptırmasından sonra (155), bu boylar, kendilerine katılan yeni Hun kütleleriyle kuvvetlerini artırdılar. "Avrupa Hunları"nın ataları olan bu Hun kütleleri, 350 yıllarına doğru teşkilâtlarını tamamlamış olmalılar ki, batı yönünde harekete geçtiler. İlk olarak, Aral gölünün kuzeyindeki Alan ülkesini ele geçirdiler (355). Buradan ilerlemelerine devam ederek, 374 yılında Etil (Volga) nehrine ulaştılar. Aynı tarihte Etil nehrini geçip, Avrupa'nın ufkunda göründüklerinde Hunların başında Balamir adında bir başbuğ bulunuyordu.
Ak Hunlar: 350 yılları dolaylarında, Altay dağları çevresindeki yurtlarından ayrılan bir grup Hun kütlesi, Güney Kazakistan bozkırlarına gelip yerleşti. Ak Hun veya Eftalit adıyla anılan bu Hun kütleleri, burada daha fazla kalmadılar. Bilinmeyen bir sebepten dolayı Afganistan'ın Toharistan bölgesine indiler. Burada İran Sâsâni Devleti ile temasa geldiler. Sâsâni Devleti'ndeki iktidar kavgalarına karışan Ak Hunlar, bir taraftan İran'daki gelişmelere yön verirlerken, diğer taraftan bölgedeki hâkimiyetlerini Kuzey Hindistan'a kadar genişlettiler. Fakat, kısa sürede hâkimiyetlerini bütün Orta Asya'ya yayan Göktürkler, İran Sâsâni Devleti ile anlaşarak, 557 yılında Ak Hunların siyasi varlığına son verdiler. Ak Hun toprakları, Ceyhun nehri sınır olmak üzere iki devlet arasında paylaşıldı.
-
NOT: Bu ilgili makale, Genel Türk Tarihi Ansiklopedisi'nin I. Cildinde bulunmakta ve Prof. Dr. Salim KOCA'nın "Büyük Hun Devleti" adlı makalesinden bilgiler size sunulmuştur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.