Ay Tengri'de Kut Bulmuş Külüg Bilge Kağan Devri 789'da Alp Kutlug Bilge Kağan ölünce yerine oğlu To-lo-ssu, Ay Tengride Kut Bulmış Külüg Bilge unvanı ile Kağan oldu. Çin İmparatoru Uygur elçilerine baş sağlığı dileğinde bulundu.
Bu Kağan zamanının en mühim meselesi Beşbalık şehri olaylarıdır.
An-hsi ve Pei-t'ing halkı Çin'e gelirken Uygur ülkesinden geçmek mecburiyetinde idi. Bu sebeple Uygurlarla iyi geçiniyorlardı. Pei-t'ing (Beşbalık) Uygurlara daha yakındı. Uygurlar Beşbalık'a göz dikmişti. 6.000 den fazla çadır (Şato) halkı Beşbalık halkı ile dayanışma içindeydiler.
Daha önceleri Karluk kabileleri ve beyaz elbiseli Göktürkler Uygurlarla sulh içinde idi. Fakat Uygurların gittikçe vergiyi arttırmalarından memnun değillerdi. Tibetlilerde onları kendi taraflarına çek... (Devam)
Orta Asya Türklerinin eşya ve hayvanlarıyla birlikte gömüldükleri MEZARLARdır.
Eşya ve hayvanlarla birlikte gömülmesi, diğer dünyaya inandıklarını dolaysiyle diğer dünyada o eşya ve hayvanların onlara lazım olacağı inancı söz konusudur.
Kurgan Örnekleri
APLİKE:
Keçe üzerine renkli, ince, deri ve kumaşlar yapıştırılarak yapılan bir resim tekniğidir. Daha açık bir ifadeyle, düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş motiflerin bir başka kumaşa işlenmesidir.
GRİFON:
Baş ve kanatları kartal, gövdesi aslan biçiminde olan mitolojik bir yaratıktır.
Grifon
HAYVAN ÜSLUBU:
Orta Asya Türk toplumları hayvanlarla iç içe bir yaşam sürdürmüşlerdir. Bundan ötürü de günlük kullanım eşyalarında, mezarlarda ele geçen çeşitli yapıtlarda görülür. Başta at olmak üzere çeşitli hayvan tavsirleri yer almaktadır. Dokumalarda silahlarda, kap kaçaklarda çeşitli at figürleri yaygın olarak kullan... (Devam)
2 ağustos olayları, 2 ağustosta doğan ve ölen ünlüler, 2 ağustosta doğanlar, 2 ağustosta neler oldu, 2 ağustosta olaylar, 2 ağustosta ölenler, tarihte bugün 2 ağustos, 2 ağustos,
2 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 214. (Artık yıllarda 215.) günüdür.
~ ~ ~ 2 Ağustos Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
1875 ' Dünyanın ilk buz pateni pisti Londra'da açıldı.
1914 ' Osmanlı ile Almanya arasında gizli işbirliği anlaşması imzalandı, Osmanlı'da seferberlik ilan edildi.
1934 ' Adolf Hitler Almanya'nın Führer'i haline gelir.Totaliter rejim süreci başlar.
1967 ' Trabzonspor Kulübü kuruldu.
1987 ' Türkiye'de kan kanserli bir hastaya ilk kez kemik iliği nakli yapıldı.
1990 ' Saddam Hüseyin önderliğindeki Irak, Kuveyt'i işgal etti. Kuveyt Emiri Şžeyh Cabir es-Sabah, Suudi Arabistan'a kaçtı.
1991 ' Şžili ve Arjantin bir yüzyıldan fazla bir zamandır aralarında süren
meteden sonra hun devleti, metehan sonra hun devleti, meteden sonra hun devletinin durumu
Metehan'dan Sonra Hun Devleti M.Ö. 174 yılında ölen Mete, geride geleceği parlak, devasa bir devlet bıraktı. Bu sırada Hun Devleti, gücünün ve kudretinin doruk noktasında bulunuyordu. Yerini alan oğlu Ki-ok (Kayı', M.Ö. 174-160), Çin'i baskı altında tutma ve bu devlet ile ticari ilişkileri devam ettirme şeklinde olan babasının politikasını aynen korumaya gayret etti. Bu gaye ile M.Ö. 161 yılında, büyük bir ordunun başında Çin'in merkezine kadar ilerledi. İmparatorun sarayını yıkarak, Hun baskısının azalmadığını gösterdi. Bundan sonra Çin ile ilişkilerini barış temeline oturtan Ki-ok, bir Çinli prenses ile evlendi ve Hun ekonomisinin eksiği olan maddeleri, hediye adı altında Çin'den temin etmeye devam etti.
Ki-ok, Çin'i baskı altına aldıktan sonra İpek Yolu üzerinde oturan Yüe-çilerin üzerine yöneldi. Vurduğu ağır bir darbe... (Devam)
16. yüzyıl Türk halk şiirinin ustaları: Kaygusuz Abdal, Köroğlu, Pir Sultan Abdal.
16. yüzyıl başları Kaşgar'da Hocalar'ın ortaya çıkışı ve daha sonra Ak-Dağlık ve Kara-Dağlık olmak üzere ikiye bölünmesi (16. yüzyıl başları).
1500 Navarin, Modon, Koron alındı (Osmanlı).
1500 Muhammed Şeybâni Han (1451-1510) idaresindeki Özbekler, Semerkant'ı ele geçirdiler ve bu suretle Maveraünnehir'in yönetimini Timurlular'dan devraldılar.
1501 "Muhakemet-ül Lügateyn" adlı eserin yazarı Ali Şir Nevai (d.1441 Herat - ö.1501) öldü.
1501-1511 Babür ve Özbekler, Semerkant'ın kontrolü için mütemadiyen savaştılar.
1502 Venedikle Sulh yapıldı (Osmanlı).
1502 Altınordu Hanlığı'nın, Kırım Tatar Hanlığı hanının eline geçmesiyle nihâi çöküşü.
Rusyanın Büyük Devlet Olması, Rusyanın Yükselişi, Rusya ne zaman büyük devlet oldu, Rusya ne zaman yükselişe geçti, Rusyayı kim büyük devlet yaptı, Rusyayı yükselişe geçiren kimdir, Rusya siyasi tarihi, siyasi tarih
(iii) Rusya'nın Büyük Devlet Olması : bu arada Doğu Avrupa'da yükselen bir başka devlet de Rusya idi. MS 862 yılında Vikingler'in saldırıları sırasında Kiev'de kurulmuş olan Rusya, batı ve doğu özelliklerinin bir karışımı haline gelene kadar, batı ve Bizans'la ticari ve dini bağlarını güçlendirmişti. III. İvan (Büyük İvan) "Tüm Rusların Çarı" iddiasında bulunduğu zaman (1462-1505) kendisini Bizans imparatorlarının sonuncusu ilan edip, Rusya'nın Bizans'la bağlarını vurgulamaktaydı. Üstelik çarlığın alameti olarak, Bizans'ın çift başlı kartalını almıştır. Kremlin'deki sarayı da, Bizans imparatorlarının İstanbul'daki sarayının taklidiydi. Zaten "İkinci Roma İmparatorluğu" iddiasında... (Devam)
Sovyet Rusya'nın yönelttiği tehditler üzerine Amerika, İngiltere ve Fransa'ya sert bir çıkış yaparak bu iki devletin Mısır'a karşı giriştikleri saldırıyı önlemekle beraber, kısa bir süre sonra Orta Doğu konusundaki görüşlerinde büyük bir değişiklik yaptı. Daha doğrusu, Süveyş buhranı geçtikten sonra, Orta Doğu'da ortaya çıkan durumu Amerika hiç beğenmedi. Bir defa, Süveyş savaşı dolayısıyla Batı'nın prestiji Arap dünyasında büyük bir darbe yemişti. Üstelik, Mısırı ve Süveyş'i Batı'ya bağlayan tek hukuki bağ olan 19 Ekim 1954 tarihli Süveyş Antlaşması'nı Mısır, 1956 buhranı sırasında feshederek, Batı ile bağlarını koparmıştı.
Sovyet Rusya'nın yönelttiği tehditler üzerine Amerika, İngiltere ve Fransa'ya sert bir çıkış yaparak bu iki devletin Mısır'a karşı giriştikleri saldırıyı önlemekle beraber, kısa bir süre sonra Orta Doğu konusundaki görüşlerinde büyük bir değişiklik yaptı. D... (Devam)
Tarih bir milletin en önemli değerlerindendir.Tarihimizi unutmak kendimizi unutmaktır.Tarihini unutmuş veya tarihinden ders çıkarmamış bir millet hata yapmaya mahkumdur üstelik sürekli aynı hatalary yapar.
Türkiye Cumhuriyeti gerek coğrafyası gerek uzun bir tarihi geçmişine sahip nadir devletlerdendir.Gerek Osmanlı Devleti gerek Orta asya geçmişimiz ile çok büyük bir tarihi geçmişe sahip olduğumuz herkes tarafından bilinmektedir.Fakat önemli bi konuya da ayak basmak lazım
biz bu değerlerimize ne kadar sahip çıkıyoruz kültürümüzü ve atalarımızın bize bıraktığı değerleri ne kadar sahipleniyoruz.Belki de kaybolan değerlerimizi kurtarsaydık şimdi dünyada söz sahibi bir devlet olabilirdik.Evet yanlış duymadınız dünyada söz sahibi devletlerden olabilirdik.Bunu şu anekdotla daha iyi anlayabiliriz.
"Divanü Lügati't Türk'ün varlığı biliniyordu ama kitabı kimse görmemişti. Eser, İstanbul'da bulundu. Eser, dönemin maliy... (Devam)
göktürkler üzerine bir değerlendirme, göktürkler hakkında bir değerlendirme
Göktürkler Üzerine Bir Değerlendirme
Türk milletine ad verme şerefi kazanan Göktürklerin tarihi, bağımsız devlet olarak yaklaşık iki yüz yıl sürmüş, yıkılışlarından sonra yine iki asır devam etmiştir. Türk milleti ve kültürü Göktürk Dönemi'nde her bakımdan sistemli bir şekilde ortaya çıkmış, bir bakıma günümüze kadar tarihine yön vermiştir. Aslında ondan önce de Türk milleti ve dolayısıyla tarihi vardı. Yine iki kıtada Türk toplulukları farklı adlar altında devlet ve benzeri siyasi kuruluşlar meydana getirmişlerdi. Ama Türk adının, dilinin, kültürünün, yabancı devletler tarafından tanınıp yaygın hale gelmesinin gerçekleşmesi tamamen Göktürkler sayesinde olmuştur. Diğer yandan aşağı yukarı bütün Türk boylarının bir devlet halinde birleşmesi sağlanmıştır.
Onların yıkılışlarından sonra kurulan bütün de... (Devam)
Siyasi tarih, siyasi tarihte olay, tarihte olay, tarihte olay, tarih ve tarihte olay, Oral Sander siyasi tarih
A. TARİHTE OLAY
Tarihin ne olduğu ya da nasıl tanımlanacağı konusunda tam bir anlaşma yoktur. Her bilim dalında tanım vermek güç ve bir dereceye kadar yanıltıcı bir uğraştır. Tanım genellikle kolay anlaşılır ve açık seçik de olamaz; okuyucunun belleğinde kolayca yerleşemez. Çağdaş İngiliz tarihçisi A.J. Taylor, "Tarihçinin ana görevi, şu çocuksu soruyu yanıtlamaktır: Sonra ne oldu ve sonra kim geldi'" derken, basit ve anlaşılır bir biçimde tarihte olayların önemini vurgulamaktır. Tarihçi, öncelikle olayları ele alacak ve bu olayları kronolojik ve sistematik bir biçimde inceleyecektir. Kısacası tarihçi çözümlemeden (analiz) çok, betimleme (tasvir) ile uğraşır. Önemli görevi, sayılamayacak kadar çok olan olaylar arasında önemli olanları bulmak ve incelemek için ayırmak, önemsiz saydıklarını ise el... (Devam)
Augusburg Anlaşması, Augusburg Antlaşması ne zaman yapıldı, Augusburg, Augusburg ve reform, Augusburg Antlaşması nerede yapıldı, Augusburg Anlaşması kimler arasında oldu
Augusburg Antlaşması
Augusburg Barış Antlaşması, 1555 yılında Luther'in Protestanlık mezhebinin dolaylı olarak, Katolik mezhebinden ayrıldığı antlaşmadır. Barış Antlaşması, Kutsal Roma İmparatoru V.Charles ve Schmalkaldik Ligi güçleri arasında 25 Eylül 1555 tarihinde Almanya'nın Augusburg şehrinde imzalandı. Bu antlaşmayla Fransa ve Kutsal Roma İmparatorluğu arasında sürmekte olan Schmalkaldik Savaşları sona erdi. Alman prenslerinin Luteranizm ve Katoliklik arasında istediklerini seçmelerine olanak tanındı. Ayrıca isteyen ailelerin istedikleri dinin hakim olduğu bölgeye yerleşme hakları olduğu bir dönem başlamış oldu. Protestanlık, imparatorun hakimiyetine taraftar olmayan prensler arasında ve bilhassa Almanya, İsviçre, Danimarka, Baltık kıyılar... (Devam)
Fransanın dış politikası ve güç dengesi , Fransanın 16. ve 17. dış politikası, Fransanın üstünlüğünde dış politikası, Fransanın üstünlüğü ve güç dengesi, Fransanın üstünlüğü ve dış politika güç dengesi
bb) Dış Politika ve Güç Dengesi: 14. Louis, dışarıda genişlemeci bir dış politika izledi. Genişleyebileceği iki alan vardı. Doğuya ve Ren bölgesine doğru genişlemek ve İspanya Hollanda'sını (Belçika) ilhak etmek ki, böyle bir politika Kutsal Roma İmparatorluğu'nun daha da parçalanması demekti. Bir de, tüm İspanya topraklarına veraset yoluyla sahip olmak istiyordu. (Belki de bu amaçla, İspanya Kralı II. Charles'ın gerek vücut, gerekse kafaca özürlü bulunan kız kardeşiyle evlenmişti) Böylece, 14. Louis'in dış politika amacı açıkça ortaya çıkıyor: İspanya ve Fransa'nın kaynaklarını birleştirerek, Fransa'yı Avrupa'da, Amerika'da ve denizlerde üstün kılmak. Bu amacında başarı kazanırsa, kura... (Devam)
2000 AB Komisyonu'nun 7 Kasım 2000'de açıkladığı ve Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecindeki "yol haritasını" çizen Katılım Ortaklığı Belgesi'nde (KOB) yer alan Kıbrıs'la ilgili ifadeler, Türkiye-AB arasında büyük bir krize sebep oldu. Komisyon'un, Yunanistan'ın baskısıyla KOB'un kısa vadeli öncelikler bölümüne Kıbrıs sorununun çÖzimüne dair baskıcı ifadeler eklemesi Türkiye tarafından "ön şart" olarak algılandı. KOB'un içeriğinin Helsinki zirvesinin çizgisinde yer almasını isteyen Türkiye, AB'nin bu tutumuna Başbakan Bülent Ecevit dahil tüm üst düzey yetkilileriyle sert tepki gösterdi. KOB'un ad çıklanması ardından Çankaya'da düzenlenen "Kıbrıs" zirvesinden ise AB'ye sert ve net bir mesaj çıktı. Zirvede, KKTC lideri Rauf Denktaş'ın BM nezdinde yapılan dolaylı görüşmelerden çekilmesi kararlaştırıldı.
Avrupa hunlarının bakır kazanları, avrupa hunlarının bakır mirası, avrupa hunlarının bakır eserleri
Avrupa Hunlarının Bakır Kazanları Bugüne kadar ortaya çıkarılan en eski, en iyi ve en önemli Hun arkeoloji malzemesi Höckricht definesidir. 1831'de Silezya'nın Höckricht mevkiinde bulunan ve fazla yüksek olmayan bir kum tepesinde rastlanan malzeme iyi durumdaki bir bakır kazan, bronz levhadan yapılmış bir tas, altın safihalar üzerine oturtulmuş kıymetli taşlarla süslü bir parça, gözler üzerinde yerleştirilmiş kıymetli taşlarla süslü bir toka, altın kaplamalı kayış uçları, altın kakmalı bronz tokalar, gem süsleri, çizmelerle at takımlarının parçalarından oluşmaktadır. Bir tarlada az derinde ortaya çıkan malzeme ölü kurbanlarıyla ilgilidir. Az önce zikredilen ve yine tarlada meydana çıkan Ukrayna'nın Makartet buluntusu da bunun bir benzeridir. Büyük kısmı kırık veya parçalar halinde elegeçen Hun kazanlar... (Devam)
Bögü Kağan Devri 759 senesinde Moyen-Çor Kağan ölünce yerine küçük oğlu geçti. Uygurlardaki veraset geleneklerine göre büyük oğulun kağan olması lazımdı. Fakat o bilmediğimiz bir suçundan dolayı daha önce öldürülmüştü. Moyen-Çor'un küçük oğlunun bir kaç tane adı vardı. Bunların en bilinenleri Bugu, Bögü, Tengridir. Onun hanımı P'u-ku Huaı'-en'ın kızı idi. Moyen-Çor Kağan tarafından küçük oğlu için imparatordan bir gelin istendiğinde bu kız gönderilmişti. Bu şekilde o hatun oldu.
Moyen-Çor Kağan öldüğü zaman Ning-Kuo Prensesi Çin adetlerine göre yas tuttu. Çin adetlerine göre, bir kadının kocası öldüğünde üç yıla yakın zaman yas elbiseleri giyer. Sabah akşam ağlardı. Ning-Kuo Prensesinin oğlu yoktu. Sonunda vatanına dönmek için izin istedi.
tarihte bugün 25 temmuz, 25 temmuzda ölenler, 25 temmuzda doğanlar, tarihte bugün doğanlar, tarihte bugün ölenler, 25 temmuzda neler oldu, 25 temmuzda olaylar, 25 temmuzda doğan ve ölen ünlüler
25 Temmuz, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 206. (Artık yıllarda 207.) günüdür. Yıl sonuna 159 gün vardır.
~ ~ ~ 25 Temmuz Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
1795 ' Galata Kulesi'nin ahşap kubbesi yandı.
1814 ' George Stephenson'ın yaptığı lokomotif çalıştı.
akhun sasani ilişkileri, akhun sasani ilişkileri hakkında bilgi, akhun sasani ilişkisi
Akhun Sasani İlişkileri Sasan tarafından kurulan ve kısa zamanda bütün İran'a hakim olan Sasanlılar/Sasaniler, V. yy.'da iyice güçlendiler. Bunların "şah" adı verilen hükümdarları, Yezdegird, V. Behram, Firûz, Kavad ve Hüsrev Anuşirvan, Akhunlarla yakın siyasi ve askeri münasebetlerde bulundular. Türkler ve Hunların, Oxus: Ceyhun Nehri'ni zaman zaman aşarak İran arazisine girdikleri, Bizans, Arap, Ermeni kaynaklarınca bildirilmektedir. Hakan el-Türk anânevi sınır Ceyhun'u aşarak,22 Sasanilerle savaşan liderdi. Ama, V. Behram Gur, yapılan savaşta onu öldürdü. Sınır ötesinde, Hakan'dan alınan araziye yeni vâli tayin edildi. Ayrıca, taraflar arasında, sınır ihlallerini önlemek için kuleler yapıldı.
459-484 tarihleri arasında saltanat süren Şâh Firûz, Yezdegird'in ölümünden sonra, Akhunların yardımı ile tahta çıkabildi. Onu ça... (Devam)
Tarih, Tarihte Neden, Siyasi Tarih ' Tarihte Neden, Oral Sander Siyasi Tarih
B. TARİHTE NEDEN Olaylar ve bu olayları açıklığa kavuşturan belgeler tarih ile uğraşanlar için temel konular olmakla birlikte, tarihçi olaylardan bir "fetiş" yaratmamalıdır. Olay, tarihin tek kurucusu değildir. Tek tek olayların nedenlerinin ortaya konması da tarihçinin çabası içinde olmalıdır. Tarihi bir inceleme, bir ölçüde, nedenlerin incelenmesidir; yoksa yapılan kronoloji olur. Ama, tarihçinin araştırdığı nedenler hem çok, hem de karmaşıktır. Örneğin I. Dünya Savaşı'nın nedenleri, belki tüm insanlık tarihindeki önemli olayların bileşimi içinde bulunabilir. Böylesine karmaşık nedenlerle karşılaşan tarihçinin önemli görevlerinden biri, bunları önemlerine göre sıraya sokmak, bunu yaptıktan sonra, hangi nedenin ya da nedenler kategorisinin en önemlisi olduğuna karar verip, nihai nedeni ya da nedenleri bulmaktır.
4. yüzyıl Moğol Yuan-yuan Devleti'nin Moğolistan'da kuruluşu.
304-351 Tu-kular (1. Chao: 304-329, Tu-ku, T'u-ko sülalesi). Kurucusu Tu-ku başbuğu Liu Yüan olan devletin merkezi Çin bölgesindeki P'ing ç'eng idi. İdare diğer başbuğ sülaleleri/aileleri arasında el değiştirmişse de, gelişen siyasi hâkimiyet şuuru devam etmiştir. 2. Chao: (329-351/2) sülalesi.
304-329 Han Krallığı: Pinyang (Çin)'da kurulmuştur.
315-557/386-534 Tabgaçlar ve Tabgaç/Topa Devleti: Tabgaçlar (Tabgaç/T'o-pa/Wei sülalesi). Kuzey Şansi (Kuzey Çin)'de, Şa-mo han tarafından kurulmuş bir Türk devletidir. 4. yüzyıl sonlarına doğru Kuzey Çin (Şan-si'nin kuzeyi)'de kudretli bir siyasi teşekkül meydana getiren, Çinliler'in To-ba (T'o-pa) dedikleri topluluğu Türkler "Tabgaç=ulu, muhterem, saygıdeğer" diye anmışlardır. Bilindiği gibi, sonra bâzı Kara-Hanlı hükümdarları tarafından unvan olarak (Tafgaç, Tamga... (Devam)
Bölgede, bilinen ilk hakimiyeti, M.Ö. 725'lerde Argead Hanedanından, Birinci Perdikas kurdu. Makedonya Krallığını kuran bu hanedan, Yunan asıllı değildir. Krallık Sırbistan ve Trakya'da genişledi. Bölge, M.Ö. 513'ten 479'a kadar Perslerin işgalinde kaldı. Perslerin çekilmesiyle Makedonya Krallığının başşehri Pella oldu.
Kral İkinci Amiktas, Üçüncü Fredikas, İkinci İskender devrindeki hanedanlık kavgalarında, kuzeyden Balkan kavimlerinin istilasına uğradı. M.Ö. 359'da İkinci Filip'in kral olmasıyla, devletin otoritesi kuvvetlendi. Hanedan kavgasına son verilip, istilacılar çıkartıldı. Sınırlar genişletildi. İkinci Filip'ten sonra yerine Büyük İskender (M.Ö. 334-323) kral oldu.
Büyük İskender, Yunanistan, İran, Anadolu, Suriye ve Mısır'ı alıp, Türkistan ve Hindistan'a girdi. Büyük İskender, kazandığı savaşlar sonunda ahlaksızlıklarda azıtıp, otuz üç yaşında sefaletle ölünce, M.Ö. 323'te Dördüncü İsk... (Devam)
Eustatie Dabija Avusturya'ya hizmet eden İtalyan general Raimondo Montecuccoli
1663-1664 Osmanlı-Avusturya Savaşı Erdel, Eflak ve Boğdan Beyliklerinin Avusturya'nın kışkırtmasıyla Osmanlı Devleti'ne karşı isyan etmeleri sonucu çıktı. 1664 yılında yapılan Vasvar Antlaşmasıyla son bulmuştur.
1663 yılı
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa komutasındaki Türk ordusu Avusturyalıların Viyana çevresindeki en önemli kalelerinden biri olan Uyvar'ı hedef tuttu. Uyvar Seferi olarak adlandırılan har... (Devam)
On sekizinci yüzyıl başlarında, Arabistan Yarımadasının iç bölgelerindeki Anizah kabilesinden birçok ailenin göçebelikten vazgeçip, Basra Körfezi kıyılarına yerleşmesi Kuveyt şehrinin, buna bağlı olarak da devletin temelini teşkil etmiştir. 1756'da halk, as-Sabah soyundan bir şeyh seçti. Böylece, bağımsız Kuveyt Emirliği kurulmuş oldu.
On dokuzuncu yüzyılın sonralarından itibaren, Rusya ve zamanın diğer güçlü devletleri Kuveyt'le ilgilenmeye başladı. O tarihlerde Almanya, Berlin-Bağdat demiryolu hattını Kuveyt limanına kadar uzatmanın yollarını arıyordu. İngiltere'nin menfaatlerine ters düştüğü için Almanya'nın emellerine karşı çıkmaktaydı. Osmanlı Devletine karşı olan zamanın Kuveyt Emiri 1899'da dış ilişkilerinin kontrolünü İngiltere'ye devreden bir antlaşmayı imzaladı. İngiltere 1914'te Osmanlı Devletiyle harbe girdikten sonra Kuveyt'i himayesine aldı.
Kuveyt'in Necd'le (yani daha sonraki Suudi Arab... (Devam)
16 ağustos olayları, 16 ağustosta doğan ve ölen ünlüler, 16 ağustosta doğanlar, 16 ağustosta neler oldu, 16 ağustosta olaylar, 16 ağustosta ölenler, tarihte bugün 16 ağustos
16 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 228. (Artık yıllarda 229.) günüdür.
~ ~ ~ 16 Ağustos Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
1556 ' Süleymaniye Camii törenle açıldı.
1858 ' ABD Başkanı James Buchanan ilk okyanus aşırı telgraf görüşmesinin açılışını İngiltere Kraliçesi ile yaptı.
1868 ' Peru'nun Arica (şu an Şžili'ye bağlıdır) kenti, 8.5 büyüklüğündeki bir depremin ardından gelen tsunami ile yerle bir oldu. Yaklaşık 25.000'i Arica'da olmak üzere, toplam 70.000 kişi öldü.
1913 ' Japonya'nın TŞhoku Imparatorluk Universitesi (şimdiki Tohoku Üniversitesi) ilk kadın öğrencisini kabul etti.
1925 ' Charlie Chaplin'in "Altına Hücum" adlı filmi gösterime girdi.
1929 ' çin ve Sovyet askerleri Mançurya'da çatıştı. ... (Devam)
Amerika Devrimi, Kuzey Amerikadaki İngiliz Üstünlüğü, 18. Yüzyıl Amerika İngiliz Üstünlüğü, Amerikadaki İngiliz Üstünlüğü, Amerikada İngiltere Hakimiyeti, Amerikadaki İngiltere Üstünlüğü
1. Kuzey Amerika'daki İngiliz Üstünlüğü Portekiz ile İspanya, 15. yüzyıla kadar geri giden keşif haklarıyla yenidünya üzerinde tekelci sömürge iddiasında bulunmuşlardı. Ancak, 1580'de İspanya tarafından işgale uğrayınca, yenidünyada İberik yarımadasının denetimi görevini İspanya yüklenmiştir. 1588'e kadar rakipsiz kalan büyük İspanyol Armadası, bu tarihte İngiliz donanmasına yenilince, İspanya'nın gücü de, Portekiz gibi zayıflamıştı. Avrupa'nın yeni güçlenen sömürgeci devletleri, Hollanda, Fransa ve İngiltere, bir yanda aralarında çatışırken öte yanda yenidünyadaki İspanyol ve Portekiz sömürgelerini teker teker ellerine geçirmeye başladılar. 17. yüzyılda bu üç devlet, kendi Amerikan kolonilerini İspanya... (Devam)
M.Ö. 3. yüzyılda Viet kabileleri, Çin'in Kanton şehrinden Orta Vietnam'a kadar uzanan Nam Viet Devletini kurdular. M.Ö. 111'de Nam Viet Devleti yıkılınca, Vietler Çin hakimiyeti altına girdiler. Uzun bir savaştan sonra Çinlileri Kızıl Nehir Vadisinden çıkaran Vietnamlılar M.S. 939'da bağımsızlıklarını kazandılar. Vietnam 15. asır başlarında Çin tarafından tekrar alındı ise de, kısa bir süre sonra 1427'de tekrar bağımsızlığına kavuştu. 1887'de Tonkin ve Annam'la birlikte Kamboçya ve Laos, Çinhindi Birliği içinde teşkilatlandı. Yönetim bir Fransız Genel Valisine verildi.
Fransa'nın ülkeyi ekonomik yönden sömürmesi ve siyasi baskısı, Fransız yönetimine karşı kuvvetli bir milli direniş hareketine sebep oldu. 1930 ve 1945 yılları arasında Fransa'ya karşı hareketlerde komünistler en kuvvetli grup olarak ortaya çıktılar. Bunlar 1941'de Vietnam Bağımsızlık Cemiyetini (Vietminh) kurarak komünist olmayan birçok grupla... (Devam)
4. Viyana Kongresi Üzerine Genel Değerlendirme Paris antlaşmaları ve Viyana'daki düzenleme ile Viyana Kongresi, 1648 tarihli Westphalia Barışı ile I. Dünya Savaşı sonunda imzalanan Paris Barış Antlaşmaları arasında, en geniş ve köklü değişiklikler getiren uluslar arası diplomatik toplantıdır.
Bir uluslar arası düzen, uzun ömürlü ve etkili olabilmesi için, antlaşma yükümlülüklerinin yanında, ortak ilkelere bir törel bakış açısına da gerek gösterir. Viyana sistemi o dönemde hala geçer olan akçe olan siyasal tutuculuğa dayanmaktaydı. Viyana Kongresi sonucunda oluşan yeni düzen ve ittifaklar sistemi hakkında Goethe şunları söylemiştir: "İnsanlık için daha büyük ve daha yararlı bir şey icat edilmiş değildir." Gerçekten, Goethe, "adalet ve düzensizlik yerine adaletsizlik ve düzeni yeğlerim" diyen adamdı. Erasmus, "en kötü barış bile en haklı savaştan daha iyidir" demiyor muydu' İster bu bas... (Devam)
Bugünkü Yugoslavya topraklarında yaşadığı bilinen ilk kavim İlliryalılardır. Daha sonra Islav grupları Yugoslavya'ya göç etmişlerdir. Beşinci yüzyılda artık Yugoslav topraklarında İlliryalılar kalmamıştır. Islavlar tarih boyunca daima başkaları tarafından yönetilmişlerdir. Avusturyalılar, Macarlar, İtalyanlar, Türkler ve Fransızlar değişik zamanlarda bunları idareleri altına almıştır. En uzun ve önemli dönemleriyse Türk idaresinde kaldıkları yıllardır.
Sırbistan olarak bilinen ülke toprakları 1389 yılında yapılan Kosova Savaşıyla Osmanlılara bağlı bir derebeylik olmuştu. Sırp halkı uzun yıllar Osmanlı idaresinde kaldı. Osmanlı Devletinin zayıflamaya başladığı yıllarda Balkanlarda çeşitli isyanlar çıktı. Bu isyanlardan biri de Sırp İsyanıdır. 1878 Berlin Antlaşmasıyla Sırbistan, bağımsız bir krallık oldu. Böylece 500 yıllık Osmanlı idaresi sona erdi.
Balkan Harpleri esnasında, Osmanlı Devl... (Devam)
İnsanlar henüz yerleşik düzene geçmeden önce kendi gereksinimlerini kendileri karşıladıkları için para gereksinimi duymuyorlardı. Ne zaman ki insanlar yerleşik düzene geçtiler (Neolitik) malların değerinin saptanması veya diğer eşyaların karşısındaki değerlerinin saptanması gerekti. Ve gereksinim sonucu takas (tranpa/barter) yöntemi doğdu.
Değiş tokuş, yani barter, malın malla değiştirilmesidir. İlkel toplumlarda bu yöntem toplumun gelişmesine paralel olarak değişti. İlk zamanlar tahıl ürünleri, hayvanlar, aletler vs. gibi mallar para mantığı ile kullanıldı. Para gibi aracı olarak kullanılan bu malları korumak, istenildiğinde hemen ortaya koymak, gerektiği kadar parçalara bölmek, bir yerden bir yere taşımak güç olduğundan, zamanla yalnızca madenler para gibi kullanılmaya başlandı. Doğal olarak bu gelişmeler sonucu altın ve gümüş az bulunurluğundan, bozulmadan saklanabilmesinden, değerlerinde azalma olmadan kolay... (Devam)
Türkmenler, altıncı yüzyıldan itibaren Göktürklerin idaresinde toplanan Türk kabilelerinden bir kısmı gibi kendi aralarında birlik kurarak Tula-Selenga ırmakları bölgesinde Dokuz-Oğuz kağanlığını meydana getirdiler. Göktürk kağanlığının; Kutluğ tarafından 682'de ikinci defa kurulmasından sonra Göktürkler hakimiyetlerini kabul etmeyen Türkmenler üzerine yürüdüler. Tula Irmağı kıyısında yapılan savaşta Türkmenler yenildiler. Fakat, Göktürklerin hakimiyetini kabul etmediler.
İlteriş Kağan, Türkmenler üzerine birçok sefer daha düzenledi ve Baz Kağanı öldürdü. Türkmenlerin merkezi Ötüken ve çevresini ele geçirdi. Bu yenilgi karşısında İlteriş Kağan'ın hakimiyetini kabul etmek mecburiyetinde kalan Türkmenler, Göktürklerin Kırgız Seferine katıldılar. Daha sonra Göktürklere isyan eden Türkmenler birçok savaşta mağlup olunca Çin taraflarına göç ettiler.
Bir müddet sonra yurtlarına döndüler. Uygurla... (Devam)
20 Temmuz, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 201. (Artık yıllarda 202.) günüdür. Yıl sonuna 164 gün vardır.
-
~ 20 Temmuz Tarihinde Yaşanan Olaylar ~
-
1402 ' Ankara Savaşı: Osmanlı İmparatorluğu sultanı Yıldırım Bayezid ile Büyük Timur İmparatorluğu sultanı Timur arasında, Ankara'nın çubuk Ovası'nda yapılan savaş.
1871 ' Britanya kolombiyası, Kanada federasyonuna katıldı.
1881 ' Amerika Birleşik Devletleri ordularına karşı savaşan son Yerli kabile şefi olan Sioux kabilesi lideri Oturan Boğa teslim oldu.
1903 ' Ford ilk arabasını üretti.
1916 ' I. Dünya Savaşı: Rus askerleri Ermenistan'ın Gumiskhanek kentini ele geçirdi.
1921 ' New York ile San Francisco arasında hava yolu ile posta servisi başladı.
1936 ' Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
1940 ' Danimarka, Birleşmiş Milletler'den ayrıldı.
1944 ' II. Dünya Savaşı: Adolf Hitler'e, Alman ordusundan bir albayın (Claus von Stauffenberg) ... (Devam)
Globalleşme Sürecinin Önemli Özellikleri ve Ulus - Devletin Güçlenmesi, globalleşme sürecinin önemli özellikleri, ulus devletin güçlenmesi, ulus-devlet güçlenmesi, globalleşme sürecinin özellikleri
a) Globalleşme Sürecinin Önemli Özellikleri ve "Ulus - Devlet'in Güçlenmesi İnceleme konusu olan 1700 - 1850 dönemi, dünyanın globalleşmenin hızlandığı dönemdir. Bu sürecin daha iyi anlaşılması için çok çarpıcı bazı özellikleri üzerinde durmak gerekiyor.
Globalleşmenin önemli özelliklerinden biri, bu sürecin hızlanmasında enerji kaynağı durumunda olan Avrupa şiddeti ve kibridir. Avrupalının atılganlığı ve acımasızlığı gelişmiş askeri teknolojiyle birleştiğinde, Atlantik kıyı devletlerinin önce denizlere ve sonra karalara egemen olması işten bile değildi. Avrupa'nın bu savaşkanlığı, İslam dünyası hariç, dünyanın öteki uygarlıklarının davranış kalıpl... (Devam)
· İttihat ve Terakki içinde zamanla farklı görüşler belirdi.
· Muhalifler, Ahrar adıyla yeni cemiyet kurdular.
· Muhalefetin Volkan Gazetesi ve Serbesti Gazetesi ile yürüttüğü muhalefet İttihat ve Terakki'yi bunalttı.
· Her iki gazetenin başyazarları Derviş Vahdet ve Hasan Fehmi, Galata Köprüsü'nde öldürüldüler.
· Bu gelişmeler üzerine, muhalifler İstanbul'da gösterilere başladılar. Gösterilere engel olmayan Avcı Taburları da, harekete destek verdiler. 31 Mart günü, (13 Nisan 1909) Mebusan Meclis'ine gelerek, hükümet yetkililerinin idamını istediler.
· İsyanı bastıramayan hükümet, istifa etti.
· Komutanlığını Mahmut Şevket Paşa'nın, Kurmay Başkanlığı'nı Mustafa Kemal'in yaptığı Hareket Ordusu Selanik'ten İstanbul'a geldi.
· Hareket Ordusu, 31 Mart Ayaklanması'nı bastırdı.
· II. Abdülhamit, tahttan indirildi, yerine V. Mehmet (Reşat) tahta çıkarıldı ... (Devam)
Rusya ve Avusturya İle İlişkiler: Prut ve Petervaradin
II. Mustafa'nın (1695 - 17003) yerine geçen III. Ahmet (1703 - 1730) barışçı düşünceli bir sultandı. İspanya Veraset Savaşları sırasında, İstanbul'daki Fransız Büyükelçisi, Fransa ile ittifakın yararlarından söz ediyor ve Macaristan'da Habsburg'lara karşı ortak harekât öneriyordu. Ancak III. Ahmet, bu savaşa Hıristiyanlar arası bir mücadele gözüyle bakıp katılmak istemedi. Ayrıca önce de gördüğümüz gibi, savaş Fransa'nın aleyhine gelişiyordu.
Sultan istese de istemese de, İsveç yüzünden Rusya ile savaşa girdi. Rusya'nın Baltık üstünlüğü için 1709'da Poltava Savaşı'nda İsveç'i kesin bir yenilgiye uğratması, kuzeyde Rus gücünü arttırmıştı. İsveç Kralı Charles (Demirbaş) daha önce diplomatik ilişki kurmak istemediği Osmanlılara sığınmış ve buna rağmen sultan tarafından çok sıcak bir biçimde karşılanmıştı. III. ... (Devam)
İlber Ortaylı: İyi Akşamlar. Bugün Bu Modernleşme Dediğimiz Kavramı Elealmak Zorundayız. Çok Tartışılan Bir Konu Kimsenin Ağzından Düşmüyor.ama İki Üç Asır Evveline Kadar Kimse Modernleşmeden Bahsetmiyordu. Yanibu Daha Çok 19.yüzyıl Fransız Felsefesini İşgal Eden Birşey. La Farguegibi. Bir Sürü Tarifleri Var Bunun. Tıptaki Kanser Teorisi Kadar Sosyalbilimlerde Modernleşme Teorisi..
Onlardan Heralde Bahsedeceksiniz.doğrusu Sizi Dinlemek İsterim Bu Konuda Ve Realite Nedir Yani Bumoderleşen İmparatorluklar Var 18.asırdan Beri Barok Çağdan İtibarenrusya Sonra Osmanlı İmparatorluğu Sonra İran. Uzakta Hiç Bunlarlailgisi Görünmeyen Bir Japonya Var. Aslında Herkes Modernleşmişavusturya Da Modernleşmiş Değil Mi' Nedir Bu , Bunun Üzerinde Durmakistiyorum. Yani Bu Modernleşmenin İtici Gücü Ne' Nüfus Patlaması Mı'giyecek ' Yiyecek Sıkıntısı Mı, Yoksa İnsanlar Kıtalara Açılıyorlar.... (Devam)
180-589 Çin Birliği'nin Parçalanışı ve Çin'de Türk devletlerinin hakimiyetleri dönemi. Sien-pi baskısından kaçan ve Çin'in iç bölgelerine doğru çekilen Güney Hun Devleti dahilindeki, benliklerini koruyan Hun kabileleri, m.s. 180'den itibaren başlayan Çinli generallerin mücadeleleri sonunda Han sülalesinin zayıflaması (yıkılışı 220) ve arkasından Çin Devleti'nin 16 devlet'e bölünmesi üzerine, Sui hânedanının tekrar Çin birliğini sağladığı 589 yılına kadar çeşitli müstakil devletler kurmayı başarmışlardır. Çin'de devlet kuran bu Türk kabileleri şunlardır: Tabgaçlar (Tabgaç/T'o-pa/Wei sülalesi) (386-556); Tu-kular (1. Chao: 304-329, Tu-ku, T'u-ko sülalesi). Kurucusu Tu-ku başbuğu Liu Yüan olan devletin merkezi Çin bölgesindeki P'ing ç'eng idi. İdare diğer başbuğ sülaleleri/aileleri arasında el değiştirmişse de, gelişen siyasi hâkimiyet şuuru devam etmiştir. 2. Chao (329... (Devam)
doğu göktürk devletinin güçlenmesi, doğu göktürk devletinin kuvvetlenmesi, doğu göktürklerin güçlenmesi
Doğu Göktürk Devleti'nin Güçlenmesi Ch'i-min'in yerine geçen ve Shih-pi unvanını alan oğlu Tuo-chih, karakteri açısından babasına hiç benzemiyordu. Dul kalan üvey annesiyle ki, Çin asıllı prenses İ-ch'eng ile evlendi. Bu şekilde geleneklere uygun davranan Shih-pi Kağan, Çin'e gönderilen yıllık vergiyi kestiği gibi onun üstünlüğünü tanımadığını bildirdi.
Onun güçlenmesini engelleyemeyen Çinliler, hemen yine entrika faaliyetine giriştiler. Yapılan plana göre kağanın kardeşi Ch'i-chi Şad'a kağanlık teklif edilip ve güney tarafının kağanı ilan edilecek, böylece Doğu Göktürk ülkesi ikiye bölünecekti. Fakat, Ch'i-chi Şad diğerleri gibi ağabeyine ihanet etmedi. Bu planın başarısızlığı üzerine, Çinliler Göktürk ülkesi içinde yaşayan Soğdlulara el attılar. Çünkü, Soğdlular, Göktürkle... (Devam)
Kudüs merkezli Filistin, İ.Ö. 2000'de Arap, İ.Ö. 1800'de Hitit, İ.Ö. 1286'da Mısır hakimiyetine girdi ve takiben Hz. Musa öncülüğündeki İsrailoğulları buraya yerleştiler. Hz. Davud ve Hz. Süleyman'ın yönetimlerine sahne olan bölgede, sürgünler ve işgallerle dolu yıllardan sonra İ.Ö. 64'te Roma egemenliği başladı. Bu dönemde 30 yıllarına kadar Hz. İsa ortaya çıktı.
395'te Bizanslılara geçen Filistin, 637 yıllarını takiben tümüyle İslam hakimiyetine girdi. Sırayla Emeviler, Abbasiler, Fatımiler ve Selçuklular dönemlerini geçirdi ve 1516'da Osmanlı toprağı oldu. 400 yıllık Osmanlı hakimiyetinde bölge Kudüs, Gazze ve Nablus sancaklarına ayrıldı. Ancak, Yahudilerin Filistin hayali tarihin hiçbir döneminde sönmedi.
1896'dan sonra aslen gazeteci olan Theodor Herzl'in önderliği altında, dünyaya yayılan Yahudilerin tekrar Filistin'de toplanıp bir devlet kurması için çalışmalara başlandı. Herzl, 21-31 Ağustos 18... (Devam)
Batı dillerinde bir nesnenin küçük boyutlardaki örneğini belirten "Minyatür" sözcüğü, zamanla kitap resmi için kullanılan bir terim halini almıştır. Eski Türk kaynakları kitap resmi için "Nakış", "Tasvir"; minyatür ressamı için de "Nakkaş", "Musavvar" gibi sözcüklere yer verirler. Kitap resmi sanatı için çok yaygın olarak "Minyatür" kullanılmakta olduğu için biz de bu sözcüğe yer veriyoruz.
8. ve 9. yüzyıla ait olan ve Turfan bölgesinde Hoço, Bezeklik, Sorçug gibi Uygur merkezlerinden günümüze gelmiş Türk resim sanatının örnekleri arasında, duvar resmi ve figürlü işlemelerin yanında minyatürler de bulunmaktadır. Türklerin İslamiyet'i kabul etmelerinden önceki devreye ait yazmalarda ki minyatürler, Uygur prens ve prensesleri ile Mani ve Uygur rahiplerini canlandırırlar. Çeşitli kültür ve dinlerin etkili olduğu bir ortamda yapılan bu minyatürlerin üslupları çok zengindir ve farkl... (Devam)
Eski kaynaklarda Macaristan'dan Panonya diye bahsedilmektedir. Macaristan'ın bulunduğu Tuna havzası ve Karpatlar bölgesi, coğrafi yer itibariyle kuzeyden ve doğudan devamlı gelen istilaların, akınların mecburi geçiş yolu olmuştur. M.Ö. üçüncü asırda Keltler'in, sonra Daklar'ın istila ettiği Panonya, M.Ö. 1. asrın sonlarında Romalıların hakimiyetine girmiş ve bu hakimiyet M.S. 4. asıra kadar sürmüştü.
Panonya 4. asırda Attila idaresindeki Hunların, 6. asırda da Volga Nehrinin doğusundan Tuna Havzasına kadar gelen Avar Türklerinin istilasına uğradı ve Avarlar burada kuvvetli bir imparatorluk kurdular. İki yüz elli yıl Orta Avrupa'ya hakim oldular. Önceleri Şamanistken giderek Hıristiyanlığı benimsemeye başladılar ve 769'da Charlemagne tarafından ortadan kaldırılan Avar Türkleri, böylece Hıristiyanların özellikle Slavların arasında eriyip kayboldular.
1869 yılında Urallar'ın doğu yamaçları ve Orta Volga arasında ye... (Devam)
Atın Türkler Tarafından Evcilleştirilmesi ve Kullanılması
Batılıların Ari ırkın üstünlüğünü kanıtlamağa çalışan İndo-Germen kuramına göre, Hint-Avrupalıların çok eski dönemlerde Çin'in Kansu bölgesine değin bütün Orta Asya'ya yayıldıkları ve aslında göçebe (bozkırlı) oldukları, atın ilk kez onlarca evcilleştirildiği, dünyanın ata binme sanatını onlardan öğrendiği öne sürülür. Bu aslında Batılıları yüceltmeye dayanan köksüz bir kuramdır. Bugünkü Batılıların ataları ne tarım kökenli, ne de göçebe kökenli olmayıp asalak ekonomiye (avcılık ve toplayıcılık) bağlı olduklarından, Batılılar atalarını yüceltmek ve kendilerine daha yüksek bir kültür kökeni sağlamak için bu kuramı icat etmişlerdir. Batılıların atın üzerinde önemle durması, bu hayvanı evcilleştirip binmenin insanlığın kültür geçmişinde çok ileri bir hamle olmasından ileri gelir.... (Devam)
Günümüzde, pek çok ülke gibi Türkiye de Amerika'dan yardım alıyor. Aylardır İMF'den gelecek 1.5 milyar doları sabırsızlıkla bekliyor; geldi, gelecek, verdiler, tartışmaları geleceğimizle ilgili hesapları yapmamızı ve gündemimizi belirliyor. Ama bundan 120 yıl önce yardım isteğinde bulunan Türkiye değil Amerika Birleşik Devletleri oluyordu. Üstelik yardım talebi de, Afganistan'la savaş öncesi gündeme gelen DEVE idi.
Amerika ile Türkiye arasında resmi ilişkiler II. Mahmut döneminde 7 Mayıs 1830 yılında imzalanan dostluk ve ticaret anlaşması ile başlamıştır. Ticari ilişkiler ise 1785 yılından beri devam etmekteydi. İlk Amerikan gemisi II. Selim devrinde, 1797 tarihinde İzmir'e ve 1800 yılında İstanbul'a gelmiş ve ilk Amerikan Konsolosluğu 1802 tarihinde İzmir'de açılmıştır. Türkiye ile Amerika arasında resmi bir anlaşmaya dayanan ilişkiler kurulmadan önce, Andrew Jackson'un Amerika Birl... (Devam)
3. mustafa, 3. mustafa dönemi ıslahatlar, 3. mustafa dönemi yenilikler, esham sistemi
III. Mustafa
III. Mustafa
Saltanatı 30 Ekim 1757- 21 Ocak 1774
Padişah Sırası 26
Doğum Tarihi 28 Ocak 1717
Ölüm Tarihi 21 Ocak 1774 (56 yaşında)
Önce III. Osman
Sonra I. Abdülhamit
Soyu Osmanlı Hanedanı
Babası III. Ahmet
Annesi Mihrişah Sultan
Dini İslam
Not: 3. Mustafa döneminde yapılan ıslahatlar(yenilikler) en son konu olarak altta verilmiştir.
1. Kaynak
3. Mustafa
Osmanlı Sultanlarının yirmialtıncısı ve islam halifelerinin doksan birincisi. Küçüklüğünden itibaren iyi bir eğitim ve öğretim gördü. Yüksek din ilimleri, Edebiyat, tarih, coğrafya , nücum(Astroloji), tıb, devlet idaresi ve askeri bilgileri devrin meşhur alimlerinden tahsil etti. Üçüncü Osman Han'ın vefatı üzerine 30 Ekim 1757′de hükümdar oldu.
Cülusunu (Tahta geçişini) müteakib ilan ettiği Adaletname ile r... (Devam)
islamiyetin doğuşu ve niteliği, islamiyetin doğuşu, islamiyetin niteliği, islam dinin doğuşu, islamiyet nasıl doğdu, islamiyet ne zaman doğdu, Oral sander siyasi tarih islamiyetin doğuşu ve niteliği
2. İslam Dünyasının Üstünlüğü (MS 600 - 1000) a. Doğuşu ve Niteliği Uygarlığın global bir nitelik almaya başlamasında, Helenizm'in genişlemesinden sonraki ikinci aşama, MS 600 ile 1000 yılları arasında İslam dünyasının üstünlüğü ele geçirmesidir. İslamiyet'in doğuşu, Avrupa, Ortadoğu, Hindistan ve Çin uygarlıkları arasındaki dört merkezli kültürel "dengeyi" tam anlamıyla bozmamışsa da, dengenin parçaları arasındaki sınırları keskinleştirmiş ve Ortadoğu'nun göreli ağırlığını artırmıştır. Roma İmparatorluğu'nun yıkılışı ile büyük coğrafi keşiflerin başlamasına kadar dünya tarihinde İslamiyet'in doğuşundan daha önemli bir olay zordur.
MS 613 yılında Hz. Muhammed, bir ticaret kenti olan M... (Devam)
I. Abdülhamit 27. Osmanlı padişahıdır (d. 20 Mart 1725 - ö. 7 Nisan 1789). III. Ahmet'in oğlu ve III. Mustafa'ın kardeşidir.
Sultan I. Abdülhamit, siyasi ve askeri ıslahatlara girişti. Bugün İstanbul Teknik Üniversitesi olarak bilinen okulu, "Mühendishane-i Bahr-i Hümayun" adıyla, avrupai tarzda bir askeri mühendislik okulu olarak açtı. Yeniçeri ocağına ve donanmaya yeni bir çehre kazandırmaya çalıştı. Sürat Topçuları Ocağı'nı kurdurdu, Yeniçerilerin sayımını yaptırdı ve gerek... (Devam)
İslam Dünyasının Gerileme Nedenleri, İslam Dünyasının Gerileme Nedenleri Nelerdir, İslam dünyasının gerileme nedenleri hangileridir, islam aleminin gerileme nedenleri, islam alemi neden geriledi
(i) İslam Dünyasının Gerileme Nedenleri : 600 - 1000 yılları arasında en parlak dönemini Arap unsuruyla yaşayan İslamiyet'in 16. yüzyılın sonlarına kadar Türklerle en geniş sınırlarına ulaştığı ve en güçlü dönemine girdiği, bundan önceki bölümlerden birinin konusuydu. Ancak 16. yüzyılla birlikte İslam dünyasının bu üstünlüğünün kalktığına, daha sonraki yüzyıllardaysa gerilediğine tanık oluyoruz. Neden' Bu kadar geniş çaplı bir olayın nedenlerinin ne denli karmaşık ve çok sayıda olabileceğini de görmüş bulunuyoruz. Burada uzun ve vadede önemli görülen nedenler birkaç kategori içinde verilmeye çalışılacaktır. İslam dünyası, 16. yüzyılda bazı iç ve dış sorunlarla karşılaştı. Genel olarak İslam dü... (Devam)
On beşinci asır öncesinde Avrupalılar için meçhul olan ülke, 1488'de Bartholomeu Dias'ın Ümit Burnunu geçmesi ile tanındı. Avrupalılar için yeni bir Hindistan yolu olan Ümit Burnu, stratejik bir önem kazandı. Güney Afrika hakkında tarihi bilgiler bu tarihten sonra başlar.
Avrupa ile Hindistan arasında seferler yapan İspanyol, Hollandalı, Portekizli ve İngiliz gemiciler için Güney Afrika sahilleri bir uğrak noktası olmuştur. Hollandalı, Jan Von Riebeek isimli bir doktor, 1652 senesinde çalışmakta olduğu Hollanda-Doğu Hindistan Şirketi adına Güney Afrika sahilerindeki şimdiki Cape Town şehrinin bulunduğu Tavola Körfezinde, ticaret gemileri için depo ve levazım istasyonu kurdu.
On yedinci yüzyılın ortasında kurulan bu ticari üs aynı yüzyılın sonlarında koloni (sömürge) haline getirildi. Bu ülke topraklarını sömürge yapmak isteyen İngilizler, Fransızların bölgeyi işgal etmelerini engellemek perdesi arkasında, bölgeyi... (Devam)
Birinci Dünya Harbinin ilk aylarında Türk ordusunun en seçkin askerlerini Allahuekber Dağlarında General Kış'a teslim ettik . Askeri darbelerle iktidar olup kısa zamanda Saray'a damatlıktan Binbaşı'lığa , zıplayıp Paşa'lığa oradan da Harbiye Nazırlığına (Başkumandanlığa ) yükselen otuz küsur yaşlarındaki genç Enver Paşa , Almanların Ağustos ayında Ruslara karşı kazandıkları Tannenberg zaferinden etkilenerek Sarıkamış Kuşatma planını tasarlamıştı .
Kasım başından itibaren yağan kar Aralık ayında her tarafı bembeyaz kaplamıştı . Korkunç bir soğuk dağlarda kol geziyordu . Cepheye gelen Enver Paşa karargah olarak kullanılan sıcak bir vagonda , kafasındaki planı kumandanlarla müzakere ederken onların itirazlarını kesinlikle dikkate almıyordu . Harbiye'den hocası olan Paşa'nın " Mevsimin ağır şartlarında askerin mevcut donanımı ile harekat yapamayacağını " söylemesine hiddetlenmiş ve onu görevden almış... (Devam)
Kleopatra (Ocak M.Ö.69 ' 12 Ağustos M.Ö.30), Antik Mısır'ın son Hellenistik kraliçesidir. Asıl ünvanı VII. Kleopatra olmasına rağmen kendisinden önce gelenler unutulduğu için, kısaca Kleopatra olarak bilinir. 9 dil bilen Kleopatra zeki bir kadındı.
İskenderiye'de doğdu. Aslen Yunan olan Kleopatra, babası XI. Ptolemaios`un vasiyeti üzerine kardeşi ile evlendi. O zamanlar Mısır'da egemen olan Yunanlılar Mısır toplumuna karışmamak için kendi soylarından olan kişilerle evleniyorlardı, bu da akraba evlilikleri sonucu özürlü insanların doğumuna yol açıyordu. Babası öldüğünde 18 yaşında olan Kleopatra tahta çıktı
Halkın içine girebilmek ve halkın kendisini benimsemesi için kendini Mısır dinine verdi. Kardeşi tarafından iktidardan uzaklaştırılıp sürgüne yollandı. Kleopatra iktidara yanında büyük Roma imparatoru Sezar ile geri döndü. Kleopatra'nın bir halı içinde Sezar`ın sarayına girdiği ve bu büy... (Devam)
olay ve olgu, olay ve olgunun arasındaki farklar, olay ve olgu kavramları, olay ve olgu nedir, olay nedir, olgu nedir, olay ve olgu hakkında bilgi
Olgu ve Olay Arasındaki Farklar
Hayat içerisinde tek tek meydana gelen değişmelere olay denir. Olgu ise, aynı türdeki olayları bir bütün olarak anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Olgu, olaya göre daha soyut ve geneldir. Belli bir yer ve zaman söz konusu değildir. Olayı olgudan ayıran diğer önemli bir özellik ise olayın başlangıç ve bitiş tarihinin belli olmasıdır. Olaylar belli bir süre içerisinde meydana gelir; Anadolu'nun fethi, Kurtuluş Savaşı, Lozan Barış Antlaşması tarihi bir olaya örnek olarak gösterilebilir. Olgu genellik ve süreklilik gösterir, Anadolu'nun Türkleşmesi, Türkiye'nin çağdaşlaşması tarihi olguya örneklerdir. O halde kısa sürede olup biten işler olay, uzun bir zaman diliminde oluşan durumlar ise olgudur.
Kitle Toplumunun Ortaya Çıkması Buraya kadar özetlenmeye çalışılan bilimsel, teknolojik ve endüstriyel değişiklikler, çağdaş tarihin de başlangıç noktasıdır. Yeni endüstriyel teknikler, büyük çaplı girişimleri ve kentsel yerleşme bilimlerini ortaya çıkardı. Örneğin, yeni çelik endüstrisi, 10'a kadar işçi çalıştıran bireysel girişimleri öldürdü. Fazla üretimin sonucu olan depresyon (1873 - 1895) sonucunda, yeni makineler alacak mali gücü olmayan ve endüstri devriminin birinci aşamasının ürünü olan küçük aile işletmeleri, dayanamayıp teker teker yok oldular. Dolaysıyla geniş çaplı girişimler, tröst ve karteller ekonomik sisteme egemen hale geldiler. 20. yüzyıla gidilirken, ne kadar acımasız olursa olsun, artık endüstrileşme sürecinin durdurulamayacağı anlaşıldı ve her türlü toplumsal, ekonomik ve çevresel sonuçlarıyla -bazen de kötü- olduğu gibi kabul edildi.