Tarih'i çok sevmemin ortaokul öğretmenim ve çeşitli vasıtalarla başladığını çoğu kez yazmıştım. İlber Ortaylı hocanın ise bambaşka bir yeri vardır biz tarihseveler üzerinde. Bazı kitaplarındaki alıntıları gerek web gerekse kütüphanem vasıtasıyla toparladım. Üzerlerindeki bazı dilbilgisi hatalarını düzelttim ve bazı cümlelerin sonuna parantez içi yorumlarımı kattım.
Tarih'i çok sevmemin ortaokul öğretmenim ve çeşitli vasıtalarla başladığını çoğu kez yazmıştım. İlber Ortaylı hocanın ise bambaşka bir yeri vardır biz tarihseveler üzerinde. Bazı kitaplarındaki alıntıları gerek web gerekse kütüphanem vasıtasıyla toparladım. Üzerlerindeki bazı dilbilgisi hatalarını düzelttim ve bazı cümlelerin sonuna parantez içi yorumlarımı kattım. Güzel olduğunu düşünüyorum. Blogumuzda da İlber Ortaylı hocanın birçok makalesi ve kitaplarından alıntılar mevcuttur. Kendimiz... (Devam)
Başat güç nedir, başat güç kavramı nedir, başat güç kavramını kim ortaya attı, başat güç ne demektir, başat güç hakkında bilgi, başat güç olan devletler, başat güç kimdir, başat güç ne demek
ç. Üstünlüğün İberik'ten Kuzey Avrupa'ya Geçmesi (i) "Başat Güç" Kavramı: George Modelski tarafından geliştirilen kurama göre, 15. yüzyılla birlikte dünya tarihi, belirli devletlerin belirli bir süreyle yeryüzünde "başat güç" (dominant power) durumuna yüklemeleri ve sonra bu statülerinden düşmeleri zinciri içinde bugüne doğru akmaktadır. Bu başat güç durumuna yükseliş ve düşüş kabaca yüz yıllık sürelerle olmaktadır. Belirli bir devlet yükselerek dünya denizlerinde egemen duruma geçmekte (başat gücün tanımında okyanuslara egemen olmak önemli ve belirleyici bir özellik olarak gösteriliyor) ve bu egemenliğini hemen hemen yüz yıl sürdürmektedir. Bu süre içinde başat güce meydan okuyan başka bir güç (C... (Devam)
Sonuç Zitvatorok Antlaşması yapıldı. Sınırlar değişmedi.
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu
Kırım Hanlığı
Nogay Orda Avusturya
Kutsal Roma
Macaristan
Hırvatlar
Erdel Beyliği
Eflak Prensliği
Boğdan Prensliği
Kazaklar
İspanya
Papalık Devleti
Bohemya
Venedik
Toskana
St. Stephanus şövalyeleri
Mantua
Ferrara
Bulgarlar
Ragusa Cumhuriyeti
Savoya Dükalığı
Saksonya
Kumandanlar
Osmanlı padişahları
III. Murat
III. Mehmet
I. Ahmet Kutsal Roma İmparatoru
II. Rudolf;
Eflak ve Boğdan beyi
Mihai Viteazul
1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı
1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı Osmanlı Devleti'nın Macaristan Seferi'ne çıkması sonucu çıkan Avusturya ve diğer Balkan ülkeleriyle yaptığı bir savaşlar dizisidir. 1606 yılı... (Devam)
Türk Sözcüğünün Anlamı Türk sözcüğü tarih boyunca doğan, türeyen, kuvvetli, güçlü anlamlarını içermiştir. Siyasal isim olarak ilk kez GÖK-TÜRK devleti tarafından kullanılmış, daha sonra ise Türkçe konuşan toplulukları ifade etmiştir.
Coğrafi olarak Türkiye kelimesi, ilk olarak Bizans kaynaklarında 6. yüzyılda Orta Asya için kullanılmıştır. Anadolu ise XII(12) yüzyıldan itibaren Türkiye olarak adlandırılmıştır. (Devam)
Kabilşahı, Nizek Tarhan, Hinduşahiler Taberi, Belazuri ve onlardan nakillerde bulunan diğer tarihlerde, bu siyasi kuruluşların Toharistan, Sicistan, Bamiyan, Huttal ve Kâbil'de, bağımsız halde yaşadıkları, daha çok kendi kabilelerine ve idareci ailelerine dayandıkları, Tarkan, Yabgu Şah vb. unvanlara sahip kimselerce yönetildikleri göze çarpmaktadır. Şah/Şaho dışında iki unvanda Türk geleneğinin devam ettirilmesi yönünde değerlendirilebilir. Tarhan Nizek, Cebbuye (Yabgu) ve Huttal-şah, Kabul / Kâbil şah örnekleri verilebilir.
Akhunların yıkılışından sonrada Sasaniler de pek uzun bir saltanat süremediler. Zira Arabistan'da ortaya çıkan İslamiyet'in yayılma alanında İran'da bulunuyordu. III. Yezdegerd, halife orduları karşısında sürekli başarısız oldu. Sonunda Nizek Tarhan'dan yardım istedi.
Taberi, Belazuri, İbn el-Esir, Horasan, Mavera ün-nehr ve Toharistan'daki İslam fetihlerinde Tarhan Nizek'ten sık sık ba... (Devam)
3. mehmet, 3. mehmed, 3. mehmet dönemi, 3. mehmet dönemi olayları, haçova zaferi, kanije kalesi fethi,
III. Mehmed
III. Mehmed
Saltanatı 16 Ocak 1595- 21 Aralık 1603
Padişah Sırası 13
Doğum Tarihi 26 Mayıs 1566
Ölüm Tarihi 21 Aralık 1603
Önce III. Murat
Sonra I. Ahmet
Soyu Osmanlı Hanedanı
Babası III. Murat
Annesi Safiye Sultan
Dini İslam
III. Mehmed (Osmanlı Türkçesi: Ù…Øمد ثالث Mehmed-i sÄlis) (d. 26 Mayıs 1566 - ö. 21 Aralık 1603) 13. Osmanlı padişahı. Tahta çıktığı 1595 yılından ölümüne kadar padişahlığını sürdürmüştür.
Padişahlık Öncesi
III. Murat ile Safiye Sultan 'ın oğludur. İsmi, Fatih Sultan Mehmet'e benzemesi için, büyük dedesi Kanuni Sultan Süleyman tarafından konmuştur. Şehzadeliğinde İbrahim Cafer Efendi ve Pir Mehmed Azmi Efendi gibi devrin tanınmış alimlerinden tahsil ve terbiye görmüştür. 1583'te Manisa sancağı va... (Devam)
Hunlara Karşı Yıkıcı Çin Politikası, hun devletine karşı yıkıcı çin politikası, türklere karşı çin politikası, türklere karşı yıkıcı çin politikası
Hunlara Karşı Yıkıcı Çin Politikası Çin, Hunların sadece zayıf değil güçlü zamanlarında da tehlike olmaya devam ediyordu. Çin imparatorları, özellikle barış zamanlarında Hun Şan-yülerine eş olarak gönderdikleri Çinli prenseslerin maiyetlerinde Hun ülkesine birçok ajan sokmaktaydılar. Bu ajanlar, Hun beyleri ve Hun toplulukları arasında sinsice nifak tohumları ekiyorlardı. Çin, ayrıca, ticaret yoluyla Hun ülkesine bol miktarda ipek ve lüks eşya göndererek, Hun topluluklarını rahata ve zevke alıştırıyordu. Halbuki, rahat ve zevk düşkünlüğü, atlı-göçebe ve akıcı hayat tarzına tamamen aykırı idi.63 Lüks hayat, onların mücadeleci ruhlarını gevşetiyor, savaşçılık yeteneklerini körletiyordu. Bu, hiç şüphesiz, dışarıdan çökertilemeyen kaleni... (Devam)
göktürklerin bağımsızlıklarını kazanmaları, göktürkler nasıl bağımsız oldular, göktürk bağımsızlığı, göktürklerin bağımsızlığı
Göktürklerin Bağımsızlıklarını Kazanmaları Juan-juanlara vassallıkları devam ediyordu. Efsanevi metinlerde geçen şad ve yabgu gibi unvanlarda onların bir bakıma bağlılıklarının federatif bir şekilde sürdürdükleri sonucuna varıyoruz. Bütün bu gelişmeler olurken, Töles boyları da hareketlenmişler, bağlı oldukları Juan-juanlara saldıracaklardı. Fakat daha önce harekete geçen Bumın, Töleslere hücum ederek onları yendi ve kendine bağladı. Böyle ona bağlanan insanların sayısı kaynaklarda elli bin aile şeklinde bildirilmektedir. Göktürklerin tarih sahnesine çıktığı sırada Orta Asya'nın doğusundan batısına her tarafında dağınık olarak yaşayan Töles boyları kavramından aslında o devirde Güney Sibirya bölgesi hariç bu coğrafyada yaşayan bütün Türk boyları an... (Devam)
tek bir ışık damlası bile zifiri karanlıkta parıldar koca ışıkta ise karanlığa yer yoktur karanlık ışığı hapsedemez ama ışık karanlığı hapseder.
-
Çarlık Rusyasında Jülyen takvimine göre 24 Ekim 1917de, (Miladi takvime göre 7 Kasım 1917) Petrograddaki Kışlık Sarayın Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin eline geçmesi ve sovyetler birliğini Karl Marx sosyalist devrimin kapitalizmin en gelişmiş ülkelerinde olacağını çünkü en çok acının o ülkelerde olacağını söylüyordu. Bu yüzden devrimin ilk olarak Almanyada olacağını düşünüyordu. Lenin bu düşünceye bir yenilik getirdi en gelişmiş ülkelerde devrimin olmamasının sebebinin kapitalist ülkelerin kendi halklarının yaşam standartlarını nispi olarak yükseltmesi ve ayaklanmaların önünün kesilmesiydi bu yüzden devrim daha az gelişmiş ülkeülkelerde olacak diyordu. Ve devrimin rusyaya kaymakta olduğunu söylüyordu lenin düşüncelerinde haklı çıktı ve... (Devam)
8 Ağustos olayları, 8 Ağustosta doğan ve ölen ünlüler, 8 Ağustosta doğanlar, 8 Ağustosta neler oldu, 8 Ağustosta olaylar, 8 Ağustosta ölenler, tarihte bugün 8 Ağustos, 8 Ağustos, 8 Ağustos tarih
8 Ağustos Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 220. (Artık yıllarda 221.) günüdür.
~ ~ ~ 8 Ağustos Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
1220 ' İsveç, Lihula Savaşı'nda Eston kabilelerine yenildi.
1588 ' İspanyol Armada'nın, İngiltere'ye çıkarma amaçlı seferi yenilgiyle sonuçlandı.
1876 ' Thomas Edison mimeograph da denen teksir makinesinin patentini aldı.
1908 ' Wilbur Wright, Le Mans, Fransa'daki yarış pistinde ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
1915 ' Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığı'na atandı.
1925 ' ABD'de, siyah düşmanı Ku Klux Klan'ın ilk kongresi yapıldı.
1928 ' İstanbul Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı törenle açıldı. Açılışa 30.000'i aşkın İstanbullu katıldı.
19 ağustos olayları, 19 ağustosta doğan ve ölen ünlüler, 19 ağustosta doğanlar, 19 ağustosta neler oldu, 19 ağustosta olaylar, 19 ağustosta ölenler, tarihte bugün 19 ağustos
19 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 231. (artık yıllarda 232.) günüdür.
~ ~ ~ 19 Ağustos Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
1630 ' Evliya çelebi elli yıl sürecek seyahatlerine başladı.
1692 ' Salem, Massachusetts'de bir kadın ve dört erkek cadılık suçlamasıyla idam edildi.
1821 ' Navarin Katliamı. Mora İsyanı sırasında Navarin şehrini ele geçiren yunanlar, 3.000 Türk'ü öldürdüler.
28 temmuzda doğan ve ölen ünlüler, 28 temmuzda doğanlar, 28 temmuzda neler oldu, 28 temmuzda olaylar, 28 temmuzda ölenler, tarihte bugün 28 temmuz, 28 temmuz doğanlar ölenler, 28 tarihinde olaylar, savaşlar, tarih
28 Temmuz, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 209. (Artık yıllarda 210.) günüdür. Yıl sonuna 156 gün vardır.
~ ~ ~ 28 Temmuz Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
1299 ' Marco Polo Venedik'e döndü.
1402 ' Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid, Ankara Savaşı'nda Timur'a yenilerek esir düştü; Osmanlı devletinde Fetret Devri başladı.
1499 ' Davut Paşa komutasındaki Osmanllı donanması komutanlarından Burak Reis, Sapienza adası yakınlarında karşılaşılan Venedik donanması ile çıkan çarpışmada öldü.
1794 ' Fransız devrimci lider Maximilien Robespierre, giyotinle başı kesilerek idam edildi.
1808 ' Osmanlı Padişahı III. Selim, İstanbul'da IV. Mustafa'nın emriyle boğularak öldürüldü.
23 ağustos olayları, 23 ağustosta doğan ve ölen ünlüler, 23 ağustosta doğanlar, 23 ağustosta neler oldu, 23 ağustosta olaylar, 23 ağustosta ölenler, tarihte bugün 23 ağustos
23 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 235. (Artık yıllarda 236.) günüdür.
~ ~ ~ 23 Ağustos Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
634 ' Halife Ebu Bekir, öldü.
1305 ' İskoç şövalye William Wallace, vatana ihanet suçlamasıyla İngiltere Kralı I. Edward tarafından idam edildi.
1514 ' çaldıran Muharebesi
1541 ' Fransız kaşif Jacques Cartier, Kanada'nın Quebec şehrine ulaştı.
1799 ' Napolyon, Fransa'da iktidarı ele geçirmek üzere Mısır'dan ayrıldı.
1839 ' Hong Kong Birleşik Krallık'a bırakıldı.
1866 ' Avusturya-Prusya Savaşı, Prag Antlaşması ile sona erdi.
1916 ' Bulgar ordusu Sırp ordusunu bozguna uğrattı.
1914 ' I. Dünya Savaşı: Japonya, Almanya'ya savaş ilan etti ve Qingdao'yu (çin) bombaladı.
osmanlı ekonomisi, osmanlı devlet ekonomisi, son dönemde osmanlı ekonomisi, 19 yüzyıl osmanlı ekonomisi
19. Yüzyılda Osmanlı Devleti Ekonomisine Genel Bir Bakış
Kuruluşundan 2 asır sonra dünyanın en güçlü imparatorluklarından biri haline gelen Osmanlı Devleti, 16. yüzyılda gücünün zirvesine çıkmıştı. "Bilindiği gibi modern çağın başlarında (16. yy.) Asya'da, Afrika ve Avrupa'da askeri, mali ve teknik olarak en büyük gücünü Osmanlı Devleti teşkil etmekteydi. Bu çağın başlarında, Osmanlı imparatorluğu çağın en büyük askeri mekanizmasını kurmuş, bu durum diğer alanlara da yansımıştır. Osmanlı imparatorluğu'nu bu seviyeye getiren dinamikler; çağın en düzenli ordularına, en ileri muhasara kuvvetlerine ve gelişmiş teknik araçlara sahip olmasındandır." Ayrıca Osmanlı Devleti'nin fethettiği yerlere yönelik olarak takip ettiği siyaset, yerleştirdiği köklü program, refah, adalet uygulamalarındaki hassas d... (Devam)
1929 Dünya Ekonomik Buhranı sebep sonuç ve Türkiye, alınan önlemler, Türkiyenin tutumu
1929-1930 DÜNYA EKONOMİK BUNALIMININ SEBEP VE SONUÇLARI VE TÜRKİYE'NİN BUNALIM KARŞISINDAKİ TUTUMU I. Dünya Harbi'nin bitiminden sonra, 1919 yılında galip devletler Paris'te bir konferans düzenlemişlerdi. Konferansta ele alınan sorunların en önemlisi Almanya ile imzalanan Versailles Antlaşması'nın netleştirilmesi, Rusya'daki iç savaşın görüşülmesi ve işgal edilmiş Anadolu topraklarında başlayan Milli Kurtuluş mücadelemizin nasıl gerilebileceği idi. Bu sorunları çözüme kavuşturmak oldukça zor görünüyordu. Bu problemlerin 1923'lere kadar devam etmesi tahmin ediliyordu. I. Dünya Harbi öncesi var olan üç imparatorluktan ikisi -Osmanlı İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu- tasfiye edilmişti. Bunların toprakları ise çeşitli antlaşmalarla ya galip devletler tarafından ele geçirilmiş ya da yeni devletler (Çekoslovakya, P... (Devam)
18 ağustos olayları, 18 ağustosta doğan ve ölen ünlüler, 18 ağustosta doğanlar, 18 ağustosta neler oldu, 18 ağustos olaylar, 18 ağustosta ölenler, tarihte bugün 18 ağustos
18 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 230. (Artık yıllarda 231.) günüdür.
iskitlerin tarih sahnesine çıkışları, iskitler tarih sahnesine nasıl çıkmıştır, iskitler ne zaman tarih sahnesine çıkmıştır, iskitlerin siyasi tarihi
İskitlerin Tarih Sahnesine Çıkışları Tarih öncesi devirlerden başlayan göçler aralıklarla devam etmiştir. Bu göçlerin hemen hepsinin siyasi ve askeri sebepleri vardır. Tarih öncesi devirlerde yapılan göçlerin sebeplerini, o devreyi aydınlatabilecek yazılı kaynaklar bulunmadığından tam olarak açıklayabilme imkânı her zaman bulunmamaktadır. Genelde yukarıda da belirttiğimiz üzere siyasi ve askeri sebeplerinin olduğu bir gerçektir. Burada ele alacağımız göç, M.Ö. 8. yüzyılda İskitlerin tarih sahnesine çıkışlarıyla ilgili olanıdır.
Yaklaşık olarak M.Ö. 800 yıllarında bugünkü Moğolistan ve Türkistan'da meydana gelen ve uzun süren bir kuraklık, Orta Asya'nın ve Güney Rusya'nın bozkır bölgelerinde, kayda değer bir nüfus baskısına sebep olmuştur. Otlak... (Devam)
Nagyseksos Definesi Birinci Cihan Harbi'nden önce meydana çıkarılan ve daha önce Szeged eyaletine dahil bulunan Nagyszeksos puszta hazinesinde (şimdi Rözske'ye bağlı) de büyük miktarda altın ele geçmiştir. Adı halk arasında efsaneleşen bu hazine, Tuna bölgesinde bugüne kadar tanınan en büyük definedir. 1966 yılına kadar buradan elde edilerek müzelere konan ve şahısların eline geçen altın eşya sayısı 200'dür. Burada bulunan eşyanın az bir kısmı dışında özürlüdür. Bunlar arasında en önemlisi massif altın kaplamalı ve 407 gram ağırlığındaki gerdanlıktır. Bu parça kalınlığı ve zerafeti ile bugüne kadar Hun devrinin erkek gerdanlıkları arasında Doğu Türkistan'dan Tuna'ya kadar uzanan sahada ele geçirilenlerin on mislinden fazladır. Bu gerdanlığın sahibi rütbe ve derecede, Hun devrinin Karpatlar bölgesinde... (Devam)
Metehanın babası ile olan iktidar mücadelesi, metenin babası ile olan mücadelesi, metehanın babası ile iktidar mücadelesi
Şan-Yü Tuman ile Oğlu Mete Arasında Geçen İktidar Mücadelesi Hun hükümdarı Tuman, oğlu Mete'yi bertaraf etmek için kurduğu komplonun oğlu tarafından ustalıkla ve olağanüstü bir başarıyla bozulduğunu görünce, tavır değiştirip, onu ödüllendirmek yoluyla meseleyi unutturmak ve kapatmak istemiştir. Mete ise, babasının aksine bu meseleyi unutmak ve kapatmak niyetinde değildi. O, önce kendisinin komşu bir kavme rehin gönderilmesinin ve sonra da bu kavme saldırılmasının ne anlama geldiğini çok iyi kavramıştır. Artık onun, babasıyla arasındaki bağlar kopmuş, kaderleri ayrılmıştır. Daha doğrusu, babasıyla arasında iktidar kavgası başlamıştır. Bu kavgada babası ilk hamleyi yapmış ve kaybetmiştir. Sıra şimdi kendisindeydi. Amacı, zamanından önce babasından Hun tahtını almaktı. Artık Mete'y... (Devam)
Türkçe'den başka dilin konuşulmasını yasaklayan Karamanoğulları, Osmanoğulları'nın en büyük rakibi idi. Anadolu'da yaklaşık 230 yıl hüküm süren bu beylik, Türkmen beyliklerinin Osmanoğulları'dan sonra en önemlisi, en kudretlisidir. Merkezi Karaman (o zamanki adı Larende) olan geniş bir bölgede, güçlü bir devlet olarak hüküm sürmüş ve Büyük Selçuklu Devleti'nin halefi, Anadolu'nun hakimi olmak için Osmanlılarla mücadele etmişlerdi. "Karaman Tacı" bir prenslik değil, bir krallık sayılmıştır.
Konya'yı yani Türkiye Hâkanlığı'nın sabık başkentini ellerinde tutan Karamanoğulları, Selçuklular'ın halefi olarak kendilerini takdim eylemişlerse de, Osmanoğulları'nın jeopolitik vaziyetinden, gazalarının yarattığı prestijden ve hükümdarlarının emsalsiz dehâsından mütevellit bulunan rekabet ve üstünlüğü karşısında, bu iddiaları hayalden öteye gidememiştir. Anadolu... (Devam)
3. osman, 3. osman dönemi, 3. osman kimdir, 3. osman eşleri
III. Osman (Osman-ı Salis)
III. Osman
Saltanatı 13 Aralık 1754- 30 Ekim 1757
Padişah Sırası 25
Doğum Tarihi 2 Ocak 1699
Ölüm Tarihi 30 Ekim 1757 (58 yaşında)
Önce I. Mahmut
Sonra III. Mustafa
Soyu Osmanlı Hanedanı
Babası II. Mustafa
Annesi Şehsuvar Sultan
Dini İslam
III. Osman (Osmân-ı Salis), (d. 2 Ocak 1699 - ö. 30 Ekim 1757). 25. Osmanlı padişahıdır. I. Mahmud'un (1730-54) kardeşi ve II. Mustafa'nın (1695-1703) oğludur. Tarihte pek dikkat çekmeyen bir padişahtır. Döneminin belirgin olayları gayrımüslimlere karşı artan hoşgörüsüzlük (Hıristiyanlar ve Museviler ayırıcı kıyafetler veya nişanlar giymek zorundaydılar) ve büyük İstanbul yangınıdır . I. Mahmut döneminde yapımına başlanan Nuruosmaniye Camii onun döneminde tamamlanmıştır.
III. Osman hayatının çoğunu sarayda hapis geçirdi. Padişah olmasınd... (Devam)
Hun Hanedanını Sarsan İç Kriz, Hunlarda iç kriz, büyük hun devletinde iç kriz, büyük hun devleti iç bunalım, hunlarda bunalım
Hun Hanedanını Sarsan İç Kriz M.Ö. 210 yılında büyük Çin imparatoru Shi-huang'ın ölümü üzerine Ch'in Devleti'nde karışıklık başladı. Tuman, tarihin önüne çıkardığı fırsattan yaralanmasını bildi; hemen ordularını alarak, Kuzey Çin'e indi; eski otlaklarının bir kısmını tekrar elde etti.15 Çin ülkesinin içine doğru yaptığı akınlarla ekonomik durumunu düzeltti. Fakat, her şeyin iyiye gittiği bir sırada, Hun hanedanı ağır bir krizle sarsıldı. Bu kriz, Tuman ile oğlu ve veliahtı Mete (Mao-tun)16 arasında meydana gelmiştir. Daha doğrusu, Tuman oğlu Mete'den veliahtlık yetkisini alıp, yerine başka bir oğlunu getirmek istemiştir. Buna karşılık Mete de, bir darbe ile babasını bertaraf edip, Hun hükümdarı olmuştur. Bu olay, hiç şüphesiz Türk devlet geleneğinde büyük bir ink... (Devam)
Badajoz Kuşatması (1812) Badajoz Kuşatması (16 Mart ' 6 Nisan 1812) Wellington Dükü komutasındaki Britanya ve Portekiz Ordularının İspanya'da Fransız denetimindeki Badajoz kentini kuşatması ve teslim olmaya zorlamasını anlatır.
Napolyon Savaşlarının en kanlı kuşatmalarından biri olan Badajoz Kuşatması Britanya Ordusu için çok maliyetli olmuş, çok iyi savunulan kalenin alınması sırasında bir kaç saat gibi kısa bir sürede 3 binden fazla askerini kaybetmiştir. Ayrıca şehrin düşmesinden sonra kentteki yaklaşık İspanyol nüfusa karşı katliam ve tecavüz yapılmış, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 4 binden çok İspanyol öldürülmüştür.
Kuşatma
Önceki kuşatmalarda Almeida ve Ciudad Rodrigo kentlerini ele geçiren Birtanya ve Portekiz Orduları Badajoz'u da ele geçirmek ve harekâtın merkezi olan Lizbon ile kesintisiz bir hat kurmaya çalışıyordu. Badajoz'da Fransız General Armand Philippon komutasında 5 bin ask... (Devam)
I. Mustafa (Arapça: مصطÙÙ‰ الأول) (d. 1592, Manisa - ö. 20 Ocak 1639, Topkapı Sarayı, İstanbul) 15. Osmanlı padişahı.
Babası Sultan III. Mehmed'tir. Annesinin ismi bilinmemektedir.Osmanlı tarihinde ilk defa padişahlığın babadan oğula geçmesi kuralını bozarak kardeşinin arkasından tahta çıkmış olan padişah olması özelliğini taşır. İki ayrı defa padişahlık yapmıştır.
Kösem Sultan'ın, eşi I. Ahmet'i etkileyerek kayınbiraderi I. Mustafa'nın hayatta kalmasını sağladığı söylenir. I. Ahmet öldüğünde en büyük oğlu (Mahfi... (Devam)
2. Batı'nın Denizlerde Üstünlüğü Sağlaması (1500 - 1700) 16. yüzyılın başına gelindiğinde, modern dünyanın temel özellikleri Avrupa'da belirginleşmişti. 16. yüzyılla başlayan globalleşme süreci içindeyse tüm dünyayı kapsayacak biçimde yaygınlaştı. Bu özelliklerden birincisi, global eylemde bulunabilme yeteneğidir. Avrupa'nın yöneticileri ve zenginleri, uzun mesafeli seyahat yapabilecek ticaret ve savaş gemilerine sahip olmuşlardı. Avrupa, Avrasya kıta kütlesinin en batı köşesiydi ama 1500'lerde etkin, canlı ve kendine güvenen bir bölge haline gelmişti. Avrupalıları denizaşırı keşifler düşüncesine daha 11. yüzyılda Haçlı Seferleri alıştırmıştı. Portekiz ve İspanyollar, yüzyıllarda... (Devam)
avrupa hunlarının defin özellikleri ve elbiseleri, avrupa hunlarının elbiseleri, avrupa hunlarının defin özellikleri
Avrupa Hunlarının Defin Özellikleri ve Elbiseleri Hun devrinde küpe ve bilezik gibi süs eşyasının yalnız kadınlar tarafından kullanılmadığı anlaşılıyor. Bu sebeple bir kısım mezarların kadınlara mı erkeklere mi ait olduğunu tayin etmek güçleşiyor. Hun erkek mezarlarının belirlenmesinde en güvenilir deliller silâhlarıdır; fakat Alan mezarları için bu husus geçerli değildir. Bu devirde kadınlar ve erkekler pantolon giydiklerinden bunların üzerine tokalar konmuş, kemerler takılmıştır. Bu sebeple kadın mezarlarında da at takımlarına rastlanır. Doğu menşeli atlı kavimlerde kadınlar da erkeklerde olduğu gibi vücuda oturmuş dar bir elbise ve yüksekçe bir yaka taşır ve bunun üzerine kemer takarlardı, bu yüzden elbiselere kopça takmağa ihtiyaç yoktu. Kopçanın (Fibel) nın Gotlar arasında yaygın o... (Devam)
1742-1746 Osmanlı-İran Savaşı, Osmanlı devleti İran'daki karışıklardan dolayı İran'a savaş açtı. Rusya'da İran'daki karışıklığı fırsat bilerek İran'a savaş aştı. Rusların Kafkasyaya girmesi üzerine Osmanlı devleti ile Rusya arasında gerginlikler oluşdu.Fransa'nın girişimleri Osmanlı devleti ile Rusya arasında 1724'de istanbul antlaşması imzalandı.
Bu antlaşma osmanlı ile rusya arasında imzalanan dostluk antlaşmasıdır. Rusya bu savaşlarda İran'la yapdığı savaşları kaybetdi ve İran'dan toprak kazanamadı. Osmanlı Devleti ise başarılı olarak 1732'de Ahmet Paşa Atlaşmasının imzalanmasını sağladı.
bir süre sonra İran'ın ahmet paşa antlaşmasını tanımlayarak Osmanlı Devletine tekrar savaş açması üzerine yapılan mücadeleler sonucunda 1746'da Kerden Antlaş... (Devam)
1. mahmut, 1. mahmud, 1. mahmut dönemi, ıslahatlar, patrona halil isyanının bastırılması
I. Mahmut
I. Mahmud
Saltanatı 30 Eylül 1730- 13 Aralık 1754
Padişah Sırası 24
Doğum Tarihi 2 Ağustos 1696
Ölüm Tarihi 13 Aralık 1754 (58 yaşında)
Önce III. Ahmet
Sonra III. Osman
Soyu Osmanlı Hanedanı
Babası II. Mustafa
Annesi Saliha Sultan
Dini İslam
I. Mahmut yirmi dördüncü Osmanlı padişahıdır. 1696'da Edirne Sarayı'nda dünyaya geldi. II. Mustafa'nın oğlu ve III. Ahmet'in yeğenidir.
İlk yılları
Okul çağına geldiği zaman babasının hocası Şeyhülislam Feyzullah Efendi'den dersler aldı. Şehzadeliğinde yüksek fen ve din ilimlerini öğrenerek yetişti. Babasının tahttan indirilmesinden sonra padişah olan amcası III. Ahmet de, şehzade Mahmut'un yetiştirilmesine itina gösterdi. Nihayet III. Ahmet'in Patrona Halil İsyanı'yla saltanattan indirilmesi üzerine, 30 Eylül 1730'da t... (Devam)
Hindistan ın tarihi hakkında bilgiler, Aryalardan başlamaktadır. Bundan önceki dönemler içindeki olaylar hakkında çok çeşitli ve kesin olmayan bilgiler mevcuttur. Dravitleri yenerek Hindistan'a yerleşen Aryalar, Yunan istilaları, İskender'in saldırıları, Asoka dönemi, Mouryo İmparatorluğu, Gupta Devri, Hunlar, Harşalar, Kuzey ve Güney Sülaleler Dönemi, Türk-Moğol Hakimiyeti, Arapların, Gaznelilerin, Babür Devletinin fetihleri, Avrupalıların yerleşmeleri ve bugünkü Hindistan'ın kurulması safhaları takib eder.
M.Ö. 2000 yıllarında Himalayaları aşarak gelen Aryalılar, Hindistan'da asırlarca sürecek bir hayat tarzının temelini attılar. Daha sonraları Maurya İmparatorluğu Hindistan'a hakim oldu. Bu imparatorluğun yıkılmasından sonra hakim olan Guptaların ülkedeki hakimiyetine Hun saldırıları son verdi. Bundan sonrası, ülkede kurulan prenslikler dönemi ve aralarında yaptıkları savaşlarla geçti.
metehanın yüeçiler üzerine yaptığı sefer, metehanın yüeçiler seferi, metenin yüeçiler üzerine yaptığı sefer
Mete'nin Yüe-Çiler Üzerine Yaptığı Sefer Tung-hulardan sonra sıra Yüe-çilere gelmiştir. Yüe-çiler, Hunların güneybatı komşuları idi. Yin (Yin-shan) ile Tanrı dağları arasındaki sahalarda oturuyorlardı. Geniş ve verimli toprakları vardı. Üstelik, Doğu-Batı arasındaki transit ticarete ve kültür akışına aracılık eden İpek Yolu'nun önemli bir kısmı Yüe-çilerin ülkesinden geçiyordu. Bu yol üzerinde çeşitli kavimlerin ticaret kolonileri bulunuyordu. Bu bakımdan Yüe-çiler Asya kıtasının zengin ve kültürlü kavimlerinden biriydi. Biraz yukarıda belirtildiği gibi, Mete de, veliahtlık yıllarında Yüe-çilerin yanında bulunmuş; kendilerini ve ülkelerini yakından tanıma fırsatı bulmuştu. Özellikle o, Yüe-çilerin oturdukları bölgelerin ekonomik gücünü medeni üstünlüğünü görmüş ve değe... (Devam)
4 Ağustos olayları, 4 Ağustosta doğan ve ölen ünlüler, 4 Ağustosta doğanlar, 4 Ağustosta neler oldu, 4 Ağustosta olaylar, 4 Ağustosta ölenler, tarihte bugün 4 Ağustos, 4 Ağustos, 4 Ağustos tarih
4 Ağustos, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 216. (Artık yıllarda 217.) günüdür.
~ ~ ~ 4 Ağustos Tarihinde Yaşanan Olaylar ~ ~ ~
1683 ' Dom Perignon ilk şampanyayı üretti.
1791 ' Osmanlı ' Avusturya devletleri arasında Ziştovi Barış Antlaşması imzalandı.
1870 ' Kızılhaç Derneği Birleşik Krallık'ta kuruldu.
1924 ' Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.
1940 ' Taksim Gazinosu açıldı. İstanbul Belediyesi'nin açtığı gazinonun amacı halka ucuz eğlence sağlamaktı.
1950 ' Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası kuruldu.
1958 ' Uluslararası Para Fonu'nun baskısıyla yüksek devalüasyona gidildi. Dolar 2 lira 80 kuruştan, 9 liraya çıktı.
1959 ' İstanbul'da yumurta büyüklüğünde dolu yağdı. Yaralanmalar ve madd... (Devam)
Fransanın Üstünlüğü ve Güç Dengesi Politikası, Fransanın Üstünlüğü, Fransanın Güç Dengesi Politikası
(iv) Fransa'nın Üstünlüğü ve Güç Dengesi Politikası: Fransa'da 14. Louis döneminin (1643- 1715) ikisi iç ve biri dış politika alanında olmak üzere, üç önemli özelliği vardır. 14. Louis, ortaçağdan kalma soyluların (aristokrasi) feodal özgürlüklerini sona erdirerek, Avrupa sahnesinde doğmakta olan güçlü ve mutlakıyetçi ulus-devletlerin üstünlüğünü sağlamış ve son zamanlarda gelişmekte olan güçlü ve disiplinli ordu anlayışını Fransa'da tam anlamıyla yerleşmiştir. Bunlar yeni doğmakta olan modern devletin iki vazgeçilmez unsuru olacaktır. Dışarıdaysa, genişlemeci ve saldırgan dış politikasına karşı öteki devletler bilinçli bir "güç dengesi" (balance of power) politikası izlemeye başlayacaktır. Güç dengesi, bu noktadan sonra önce Avrupa'nın sonra giderek tüm yeryüzünün uluslar arası ili... (Devam)
Osmanlı Devletinin Avrupada Genişlemesi, Osmanlı Devletinin Avrupada İlerlemesi, Osmanlı Devletinin Avrupada Büyümesi, Osmanlının avrupada ilerlemesi, osmanlının avrupada genişlemesi, osmanlı devletinin avrupada büyümesi
(ii) Osmanlı Devleti'nin Avrupa'da Genişlemesi: Şimdiye kadarki açıklamalardan anlaşılacağı gibi, burada Osmanlıların ayrıntılı tarihe girmek, çizilmeye çalışan genel çerçevenin dışında kalmaktadır. Bu bakımdan, siyasi tarih açısından önemli bazı değerlendirmelerle yetinmek gerekiyor.
Osmanlıların ilk üç kurucu sultanlarından Osman Gazi, küçük bir kavmin başındayken, dirayetiyle ve hoşgörülü yönetimiyle çevresindeki aşiretleri denetimi altına almış ve Osmanlı tarihine, çevresine halk toplayan bir kavmin şefi olarak geçmiştir. Orhan Gazi, babasının çevresine topladığı bu halkı devlet biçiminde örgütlemiş ve Avrupa'ya yerleşmek için ilk adımı atmıştır. Devlet kurucu olarak Osma... (Devam)
Prens sabahattin kimdir, prens sabahattin, prens sabahattin hakkında bilgi, prens sabahaddin, prens sabahaddin bilgi
Prens Sabahattin Kimdir' Prens Sabahaddin (1877-1948) Osmanlı İmparatorluğunun II. Meşrutiyet döneminde yaşamış ünü siyasetçi ve düşünür. Adem-i Merkeziyetçilik adını verdiği siyasi düşünceyi savunmuştur.
Prens Sabahattin 1877 yılında İstanbul'da doğdu. Osmanlı Padişahı Abdülmecit'in kızı Seniha Sultan, babası ile nazırı Gürcü Halil Rıfat Paşa'nın oğlu Mahmut Celalettin Paşa'ydı. Mahmut Celalettin Paşa Adliye nezaretinde görev yaptı. Ancak padişah II. Abdülhamid, Mahmut Celalettin Paşa'nın V. Murat'ı tekrar tahta çıkartma yanlısı olduğundan kuşkulanmaktaydı.
1899'da II. Abdülhamid yönetimini eleştirdiği için gözden düşen babasıyla birlikte Fransa'ya gitti. Paris'te, siyasetbilimciler ve toplumbilimcilerle ilişki kurdu. Yurtdışında Abdülhamit'in baskıcı yönetimine karşı mücadele eden... (Devam)
İskit sarmat ilişkileri, iskit sarmat ilişkileri hakkında bilgi, iskit sarmat ilişkileri hakkında tarihi bilgi, iskit sarmat ilişkileri nasıldı
Sarmat-İskit İlişkileri: İskitlerin ilişki içerisinde bulunduğu kavimlerden birisi de kendileri gibi bir Bozkır kavmi olan Sarmatlardır. Sarmatlar İskitlerin doğusunda bulunan sahada yaşamışlardır. Herodotos'un bildirdiğine göre, İskit ve Sarmatların hayat tarzında yakın benzerlik bulunmaktaydı. Sarmat kızları ata biniyor, ok atıyor, at üzerinde kargı savuruyor, düşmanla savaşarak, üç düşman öldürmedikçe evlenemiyorlardı. Herodotos Amazonların Sarmat kadın savaşçıları olduğunu bildirmektedir. Bunu Tiflis'ten sekiz mil uzaktaki Zemo Avchala'da, 1928 yılında, bir grup tarım işçisi tarafından bulunan bir kadın muharibe ait mezarın keşfi ispatlamaktadır. Kadın çömelmiş bir vaziyette gömülmüş olup, silahları hemen yanına konulmuştu. Bu mezarın bir Sarmat Amazonu'n... (Devam)
tunghuların meteye yaptığı politik baskı, meteye yapılan baskı, metehana yapılan politik baskı, tunghuların metehana yaptığı baskı
Tung-Huların Mete'ye Yaptıkları Politik Baskı Mükemmel bir darbe ile babasını bertaraf ederek, Hun tahtına çıkan Mete, güçlü komşusu Tung-hu kavminin beklenmedik ağır siyasi baskısına maruz kalmıştır. Tung-hular, Hun tahtına genç yaşta birinin çıkmış olmasından yararlanarak, Hun ülkesini istilâ etmek istiyorlardı. Zira onlar, Mete'yi tecrübesiz ve desteğe muhtaç bir delikanlı olarak düşünüyorlardı. Bu düşünce ile, arka arkaya gönderdikleri elçiler vasıtasıyla Mete'den bir dizi istekte bulundular. Bundan maksat, Hunlara saldırmak için bir sebep ve bahane yaratmaktı. Siyasette de kabiliyet sahibi olan genç Mete, politik dehasıyla bu kavmi bir süre ustalıkla oyalamış, sonunda ona lâyık olduğu cezayı vermiştir. Bu tarihi olay Çin yıllığında şöyle anlatılmıştır:
Büyük Hun Devleti Üzerine Bir Araştırma, Büyük Hun Devleti, Büyük Hun Devleti Hakkında Bilgi
Büyük Hun Devleti / Prof. Dr. Salim Koca
Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye
Yazılı belgelere dayanan Türk tarihi, Hunlar ile başlar. Hunlardan çok önce Çin'de, Hindistan'da, Mezopotamya'da ve Anadolu'da Türk kültürünün izlerine rastlanmış ise de, Türklüğün eski çağlarına dair araştırmalar henüz tamamlanmış ve kesin bir sonuca ulaştırılmış değildir. Fakat, eski medeniyetlerden kalan dil örnekleri (msl. Sümerce), bu medeniyetleri yaratan kavimlerin Orta Asya kökenlerine dair sağlam deliller oluşturmaktadır.
Hunlar, tarih sahnesine teşkilâtlı ve güçlü bir devlet olarak çıkmışlardır. Hun Devleti'nin ne zaman kurulduğu kesin olarak tespit edilememiştir. Eski Çin tarihçileri, M.Ö. XIV-IV. yüzyıllar arasında bazen büyümüş, bazen parçalanıp küçülmüş bir Hun Devleti'nin varlığından söz ed... (Devam)
Viyana Kongresinde Cezalandırma Yerine Denge, viyana kongresinde denge, viyana kongresinde cezalandırma
2. Cezalandırma Yerine Denge Viyana düzenlemesinin sağladığı göreli barış ve istikrar, yani bu düzenlemenin başarısının gizli, Castlereagh ile Metternich'in, "cezalandırma" yerine denge, "intikam" yerine meşruiyet yönünde hareket etmelerinde ve kısır çıkar çatışmalarını bir kenara itmelerinde yatar. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan anlaşma intikamcı olmayınca, Fransa'da yenilgi anıları da uzun sürmedi. Eğer Fransa eziklik ve yenilginin acısıyla baş başa kalsaydı, yeni kurulan uluslar arası düzeni "meşru" görmeyebilir ve onu silah zoruyla değiştirmeye kalkışabilirdi. Bu anlayış ve uygulama bugün bile yerel savaşlarla dolu ve savaşların isteklerinin karşı taraf için ağır ve kabul edilemeyecek olduğu dünyamıza son derece önemli dersler vermektedir. Viyana Kongresi'nden yüz yıl sonra, Almanya'nın 1919 tarihli Versa... (Devam)
KIRIM SAVAŞI VE OSMANLI DEVLETİ AÇISINDAN SONUÇLARI
Kırım Savaşı (Kırım Harbi)
Osmanlı Devleti ve müttefikleri İngiltere, Fransa ve Piemento ile Rusya arasında, 1853-1856 yıllarında yapılan savaş.
1800'lü yıllarda dünyada iki büyük İslâm devleti vardı. Biri Osmanlı Devleti, diğeri ise, Hindistan'daki Gürgâniye (Babür) Hükümdarlığıydı. İslâmiyet'in büyük düşmanı olan İngilizler ise, devamlı bu iki devleti nasıl yok edebileceklerini planlamakla meşguldüler. Önce Gürgâniye Devletini parçalamaya karar verdiler.
Böylece hem Asya'daki Müslümanları başsız bırakacaklar, hem de Hindistan'ın hazinelerine ve ticaretine hakim olacaklardı. Fakat Osmanlı Devletinin, buna mâni olmasından korkuyorlardı. Bunun için, Osmanlı Devletiyle Rusya arasında savaş çıkarmaya çalıştılar. Sıcak denizlere inme hayaliyle yanıp tutuşan Rusya'yı devamlı tahrik ettikleri gibi, sadrazam Mustafa Reşid Paşa'yı da kandırarak, R... (Devam)
Borodino Muharebesi Borodino Muharebesi, Napolyon Savaşları sırasında Fransız Orduları'na Moskova yolunu açan muharebedir.
7 Eylül 1812 günü gerçekleşen Borodino Savaşı, Moskova'nın yaklaşık 110 km. batısında, Moskova nehri üstündeki köprübaşında yapılmıştır. Napolyon ordusu 130 bin kişilik bir kuvvet ve 500 top desteğinde, 120 bin asker ve 600 top ile savunulan Rus cephesine saldırmıştır. Sabahın ilk ışıklarıyla Napolyon orduları direkt bir taarruza kalkışmışlar, öğlene kadar süren çatışmalarda 5 km.lik cephe hattında belirgin bir ilerleme sağlayamamışlardır. Savaş, öğleden sonraki safhasında karşılıklı top salvolarıyla sürmüştür. Fransız topçusunun etkili atışı ardından yeniden taarruza geçen Fransız birlikleri yine etkili bir sonuç alamamışlardır. Napolyon, 30 bin kişilik yedek birliklerini savaşa sürmezken General Kutuzov tüm güçleriyle Fransız saldırılarını karşılamaktaydı. Bununla b... (Devam)
metenin kuzey çin seferi, metehanın kuzey çin seferi, metenin çin politikası, metehanın çin politikası
Metehan'ın Kuzey Çin Seferi Mete, Tung-huları ve Yüe-çileri birer birer yenip, doğudan ve batıdan kendisini güvenlik altına aldıktan sonra Çin'e yöneldi. Amacı, Hunların daha önce Çin'e kaptırmış olduğu kuzey Çin'deki otlaklarını geri almaktı. Zira bu otlakların, büyük at ve koyun sürüleri besleyen Hunlar için çok büyük değeri ve önemi vardı. Vaktiyle bu otlakları yitirmek, Hun ekonomisi için gerçekten büyük bir felâket olmuştu. Hunlar, özellikle ekonomik bakımdan komşuları arasında zayıf duruma düşmüşlerdi.
Ordusu ile Yin-şanlar üzerinden Kuzey Çin'e giren Mete, Pe-yang kralını yenerek, Sarınehrin (Huang-ho) büyük dirseği içinde bulunan Ordos bölgesine sahip oldu. Bundan sonra Mete, doğuya doğru ileri harekâtına devam etti. Sarınehrin büyük dirseğinin doğusunda bulunan Yen ve Tai ülkesini e... (Devam)
siyasi tarih, oral sander siyasi tarih, Tarıma Dayalı Uygarlıklar Ortadoğunun Üstünlüğü Dönemi ' Göçebeler
2. Göçebeler İlk uygarlıklar döneminde bu merkez ve çevre yerleşik toplulukların ötesinde, Avrasya'nın step ve yüksekliklerinde davar güdücü göçebe halklar yaşamaktaydı. Bunlar zaman zaman, savaşçı aristokrasiler tarafından yönetilen, çok gevşek bağlarla birbirine bağlanan çeşitli "konfedere" birimler halinde örgütlenmekteydiler. MÖ 2000'lere gelindiğinde, bu göçebeler arasında Grek ve Romalıların ataları ile kendilerine "Aryan" adı verilen Hazar Denizi çevresinde yaşayan kavimler de vardı. Hayvan yetiştiren ve bunların arkasından verimli otlaklara göç eden bu göçebe kavimler, et dışındaki gıda maddeleri açısından büyük ölçüde yerleşik toplulukların ürettiklerine dayanmaktaydılar. Herhangi bir nedenle bu iki tip topluluk arasında değiş tokuş durduğu taktirde, göçebe topluluklar ihtiyaçları o... (Devam)
grek uygarlığı, grek uygarlığı nerede kurulmuştur, siyasi tarihte grek uygarlığı, grek nedir, grek uygarlığı bilim ve felsefe, grek uygarlı nasıl kurulmuştur. grek medeniyeti, grek medeniyeti nerde kurulmuştur
b. Grek Uygarlığı MÖ. 5 ve 4. yüzyıllarda İyonya üstünlüğünü Grek yarımadasına kaptırır. MÖ. 12 yüzyılda Grek yarımadasına gelen dava güdücü Dorlar, eski Girit ve Miken uygarlığına karışıp Grek adı verilen uygarlığı oluşturdular. İlk Grekler, İlyada'dan anladığımı kadarıyla, ne basit göçebe, ne de uygar insanlardı. Klasik Grek uygarlığı, en az onlar kadar üstün bir yaratmış bulunana bir "eski"nin üstüne kuruldu. Kısaca, Grekler kendilerine özgü bir uygarlık kurmak yerine, bir uygarlığı yıkıp, onun külleri üzerinde ve ona büyük ölçüde bağlı bir başka uygarlık yarattılar.
MÖ 5. ve 4. yüzyıllara gelindiğinde, eski Mezopotamya uygarlığının kurulduğu topr... (Devam)
Çin'e ve Hindistan'a Yapılan Türk Göçleri Güneye olan Türk göçünün ve yayılmasının iki hedefi vardı. Bunlardan biri Kuzey Çin, diğeri de Kuzey Hindistan idi. Kuzey Çin, aynı zamanda eski çağlardan beri Türk akınlarının hedefi durumundaydı. Türkler, Kuzey Çin'e sadece akınlar düzenlememişler, burada çeşitli adlar altında devletler de kurmuşlardır. Meselâ, Kuzey Çin'de Tabgaç (Toba) Devleti'ni (338-557) kuran bir Türk hanedanı idi. IV. yüzyılın ikinci yarısına doğru Kuzey Çin'i ele geçirerek, topraklarını batıda Tarım havzasına, güneyde Yang-tse nehrine kadar genişleten Tabgaçlar, 2 asırdan fazla süre Çin'in en büyük hâkimi oldular. Başlangıçta Türklük özelliklerini titizlikle korudular. Fakat, önce mücadele ettikleri Budizm'in etkisinde kalarak, gittikçe gevşediler. Özellikle, Budizm'in tesiri ile milli kimliklerini kaybederek, devletleriyle birlikte Çinlileşmeye başladılar. Daha doğrusu Tabgaç Türkler... (Devam)
Günümüz dünyasındaki milletlerarası münasebetlerin yapısını, ve niteliğini oluşturan gelişmelerin başlangıcı, 1914-18 arasında ceryan etmiş olan 1'inci Dünya Savaşı ve onun sonuçlarına kadar gitmektedir. Fakat 1'inci Dünya Savaşı da durup dururken patlak vermiş olan bir milletlerarası buhran değildir. Bu savaş, 1789-1815 arasında Avrupa'yı alt-üst etmiş olan ve bundan da daha mühim olarak insanın siyasal yaşayışında tesirlerini günümüze kadar sürdüren çeşitli siyasal fikir akımlarını ortaya çıkarmış bulunan Fransız İhtilalinden sonra kendisini gösteren gelişmelerin bir sonucu olmuştur. Yani, 1'inci Dünya Savaşının kökleri, 1815-1914 arasının siyasal ve diplomatik gelişmelerinde yatmaktadır. Bu sebeple, 19'uncu yüzyılın panoramasını çizmeden, 1'inci Dünya Savaşını ve onun sonuçlarını anlamaya imkan yoktur. Bu kısımda, bu panoramayı çizmeye ve 19'uncu yüzyılın temel... (Devam)
Metehan'a Yapılan Komplo, metehana komplo, metehana yapılan komplo, şanyunun metehana komplosu
Şan-Yü Tuman'ın Oğlu Mete'ye Kurduğu Komplo Çinli tarihçilerin Mete'nin gençlik hayatı hakkında toplayabildikleri en önemli bilgi, bir komplo olayının hikayesinden oluşmaktadır. Hun Hükümdarı (Şan-yü) Tuman'ın (Teoman) oğlu Mete'ye karşı düzenlediği komplo Çin yıllıklarında şöyle anlatılmaktadır:
"Tuman'ın adı Mete (Batur veya Bagatır) olan büyük bir oğlu vardı. Daha sonra o, kendisine bir oğlan doğuran özellikle sevgili bir hanım aldı. Artık o, Mete'yi ortadan kaldırmak ve yerine küçük oğlunu koymak istiyordu. Bu yüzden o, Mete'yi Yüe-çilere rehin olarak gönderdi. Mete, Yüe-çilerin yanında rehin bulunduğu sırada, Tuman ansızın onlara saldırdı. Bu sebepten Yüe-çiler Mete'yi öldürmek istediler; halbuki o iyi bir at aldı ve memleketine kaçtı. Tuman, oğlunun kabiliyetini taktir etti ve idaresine on bin atlı (... (Devam)
(vii) Karlofça ve Gerileme Dönemi: 1699'da Osmanlıların Habsburglara yenilgisi ve Karlofça Barış Antlaşması'yla Macaristan'ın büyük bir bölümünü yitirmesi, genel olarak İslam dünyası ile Avrupa arasındaki askeri dengede bir dönüm noktasıdır. Bu noktadan sonra Osmanlı Devleti Avrupa'ya karşı savunmaya geçecek ve merkezi otoritenin emirlerine karşı çıkacak olan yerel yöneticiler, valilerle uğraşacaktır. Bu uğraş içinde hem devlet dışarıya karşı zayıflayacak, hem de Avrupa devletlerinin Osmanlıların iç meselelerine müdahalesi başlayacaktır. Tüm bu gelişmelerin sonucuysa savaş alanlarında yenilgiler dizisidir.
Gerçekte, İslam dünyası bu yenilgilere hazır değildi. 17. yüzyılın sonuna kadar İslam ve Hır... (Devam)