Roma imparatorluğu İtalya’da Roma kentinde kurulmuştur. Çok büyük ve güçlü bir orduya sahip olduğu için kısa süre içinde bir çok ülkeyi ele geçirmiş ve bütün Akdeniz’e hakim olmuştur. Ele geçirdiği yerlerdeki uygarlıkların sanatlarını öğrenerek bunları kendi sanatında uygulamıştır. Özellikle Etrüsk, Yunan ve Mısır sanatlarından çok fazla etkilenmiştir. Romalılar Anadolu’yu da ele geçirmiş ve burada şehirler kurmuştur.
Roma sanatında dine çok fazla önem verilmez. Günlük ihtiyaçlara göre sanat eserlerinin yapılmasına önem verilmiştir.
Mimarlık;
Roma Dönemi mimari yapıları, büyük ölçüde Yunan mimarisinden örnek alınmıştır. Özellikle tapınak, tiyatro gibi yapıların planları Yunanlıların yaptıklarıyla benzerdir. Ancak bunların dışında hamam, zafer takı gibi yeni yapılarda görmekteyiz. Roma mimarisinde yapıların ön yüzleri heykeller ve sütunlar ile süslenirdi.
Roma mimarisinde kemer, tonoz ve kubbe gibi örtü sistemleri kullanılmıştır. Bu sistemler ile büyük ve görkemli yapılar inşa edilebilmiştir.
Kemer: İki açıklığın arasının bir yay ile kapatılmasına kemer denir. Kemerler yayların biçimlerine göre isim alır: Yuvarlak kemer. Basık kemer. Sivri Kemer.
Tonoz: Kemerin aralıksız olarak arka arkaya gelmesiyle oluşan örtü sistemine tonoz denir.
Kubbe: Yarım küre biçimindeki örtü sistemine kubbe denir.
Kemer ve tonozlar ile Romalılar, yapılarını eskisinden daha yüksek inşa edebilmişlerdir. Bir çok yapıda bunları görüyoruz. Tiyatrolar, zafer kapıları gibi.
Yapılar:
Tapınaklar: Romalılar tanrılarına taptıkları gibi imparatorlarına da tanrı gibi tapmışlardır. Bu yüzden imparatorları için de bir çok tapınaklar yapmışlardır. Bu tapınaklar Yunan tapınaklarına çok benziyordu ve kutsal bir alan içine inşa edilirlerdi. Roma döneminde Dor, İon ve Korinth sütun başlıkları kullanılmaya devam etmiş, ayrıca bunların hepsini bir araya getirerek yeni bir başlık da kullanmışlardır. Buna “kompozit” başlık denir.
Anadolu’da bir çok tapınaklar yapılmıştır. Bunların en önemlileri Efes Hadrian tapınağı, Ankara Augustus tapınağıdır.
Hamamlar: Yıkanmak için kullanılan hamamlar, Roma döneminde çok yaygındı. Roma’da alttan ısıtmanın yapılmasıyla artık eskisinden daha büyük hamamlar inşa edilmeye başladı. İnsanlar bütün günlerini hamamda geçirip eğlenceler düzenliyorlardı.
Bir Roma hamamı bir çok bölümden meydana gelir. Bu bölümler, soğuk, ılık ve sıcak olmaktaydı. Sıcak bölüm hamamın en büyük kısmıydı ve insanlar burada yıkanarak eğlenceler yapıyorlardı. Diğer bölümler ise daha küçüktü ve burada elbiseler çıkarılarak yıkanmaya hazırlanıyorlardı. Hamamda ayrıca kitaplık ve spor salonları da bulunuyordu.
Romalılar bunların dışında kent kapıları , su kanalları, spor alanları, stadyumlar ve tiyatrolar yapmışlardır.
Resim ve mozaik sanatı:
Roma döneminde yapıların içini süslemek için duvarların ve yerlerin resimler ve desenlerde süslenmesi çok sevilen bir uygulamaydı. Bu resimlerin yapılmasında “Fresk” ve “Mozaik” adı verilen yöntemler uygulanıyordu. “Fresk” tekniği ıslak sıva üzerine suluboya ile yapılıyordu. “Mozaik” tekniğinde çeşitli renklerde küçük taş ve cam parçalarının bir desen oluşturacak şekilde yanyana getirilmesiyle oluşturuluyordu.
Resimlerde genellikle günlük hayat ve dinsel konular anlatılırdı. Pompei’de bulunan resimlerde bina ve oda içi resimlerine de rastlanmıştır. Özellikle geç dönemlerde perspektife büyük önem verildiği görülür.