Ekonomi tarım ve hayvancılığa dayanıyordu. Ticaret kapitülasyonlar nedeniyle yabancı tüccarlar (Levanten) ile Osmanlı uyruğundaki Musevi, Rum ve Ermenilerin kontrolündeydi. Türkler yöneticilik, askerlik, tarım ve hayvancılıkla uğraşırlardı. Kentlerde el sanatları da gelişmişti. Müslüman esnaf ve zanaatkarlar arasında dayanışmayı sağlamak, fiyat ve kalite kontrolü yapmak üzere Lonca ve Ahi örgütleri kurulmuştur.
Avrupa'ya pamuk, yün, deri, şap, tuz satılır, kadife saat, ayna ve dantel alınırdı. Devletin belli başlı gelirleri şunlardır:
- Müslümanlardan alınan ürün vergisi olan öşür ya da aşar. - Müslüman olmayanlardan alınan ürün vergisi haraç ve cizye (sağlık vergisi). - Gümrük, maden, orman, tuzla ve hayvan vergisi. - Savaşta alınan ganimetin beşte biri. - Bağlı beylik ve yabancı devletlerin gönderdiği vergi ve armağanlar.
Toplanan vergiler kapıkulu askerleri ve ulemanın aylıkları ve bayındırlık işlerine harcanırdı. Osmanlı para birimine akçe denir. Hazinenin en zengin olduğu zaman Yavuz Sultan Selim dönemidir. Devlet hazinesine Hazine-i Amire, padişaha ait hazineye ise Hazine-i Hassa denilmiştir. Görüldüğü üzere padişah kişisel harcamalarını kendine ayrılan ödenekten yapmıştır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.