İstanbul Ayaklanmaları
Askeri ayaklanmalardır. Kapıkulu ordusu içinde en etkili olan yeniçerilerin ilk direnişleri Fatih devrine kadar gider. 17. yüzyılda ise devleti sarsacak boyutlara varmıştır. Cülus bahşişini az bulmak, ulufelerin zamanında verilmeyişi ya da ayarı düşük para verilmesi ayaklanmaların temel ekonomik nedeni olmuştur. Bazı devlet adamları da perde arkasından ayaklanmalarda rol almıştır. Ayaklanan yeniçeriler isteklerini elde ettikçe şımarmışlar, güçlerini anlamışlar, yönetim üzerindeki baskılarını arttırmışlardır. İstanbul ayaklanmalarının en önemlileri; III. Murat, Genç Osman, IV. Murat, IV. Mehmet zamanında çıkmıştır.
Ayaklanmalarda Osmanoğulları hanedanı hedef alınmamıştır. Padişah, sadrazam ya da defterdar gibi yöneticilere yönelik olmuştur. Sarayda sözünü geçirmek isteyen çeşitli kişilerde ayaklanmalarda rol oynamıştır.
Celali Ayaklanmaları
Yavuz Sultan Selim zamanında ayaklanan Bozoklu Celal'in adı dillere destan oldu. Daha sonra Anadolu'da çıkan halk ayaklanmalarına "Celal gibi" anlamına gelen "Celali" denildi. Celali Ayaklanmaları 17. yüzyılda yaygınlaşmıştır. Ayaklanmaların nedeni; Tımar sisteminin bozulması sonucu üretimin düşmesi, vergilerin artması, güvenliğin bozulmasıdır. Yöneticilerin adaletsizliği, baskısı, zulüm ve rüşvet de halkın devlete güvenini sarsmıştır. Avusturya ve İran'la sonu gelmez savaşlar bütçe açığını arttırdığından vergilerin arttırılması da huzursuzluğa yol açmıştır.
Ayaklanmalara liderlik edenler sarayla anlaşmazlığı olan ileri gelen devlet görevlileridir. Ayaklanmalara katılanlar köylülerdir. Ayaklanmaların Osmanlı yönetim sistemini değiştirmek ya da Osmanoğullarının saltanatını sonlandırmak gibi amaçları olmamıştır.
Köylülerin bir kısmı kentlere göç etmiştir. Böylece kırsal alanda olduğu gibi kentlerde de güvenlik bozulmuş, ticaret durgunlaşmıştır.
Celali Ayaklanmaları Kuyucu Murat Paşa, Tiryaki Hasan Paşa, IV. Murat ve Köprülü Mehmet Paşa tarafından şiddete başvurularak bastırılmıştır. Ayaklanmaların nedeni araştırılıp çözün yolları aranmamıştır. İşin kolayına kaçılmış zor kullanılarak göreceli olarak güvenlik sağlanmıştır. Ancak ilk fırsatta ayaklanmalar yeniden eskisinden güçlü olarak ortaya çıkmıştır.
Eyalet Ayaklanmaları
17. Yüzyılda devlet yönetimindeki bozukluklar merkezi otoritenin zayıflamasına yol açmıştır. Bu durumdan yararlanmak isteyen Erdel, Eflak, Boğdan Beyliklerinde Avrupalıların da kışkırtmasıyla ayaklanmalar çıktı. Yemen, Bağdat, Basra ve Kuzey Afrika gibi uzak yerlerde de ayaklanmalar görülmüştür. Uzak eyaletlerdeki bu ayaklanmalar İstanbul ve Celali Ayaklanmaları kadar devleti sarsmamıştır.