1. İnsan ve Tarih
- Tarih, geçmişte yaşamış insan topluluklarının, her türlü faaliyetlerini yer ve zaman belirterek, sebep-sonuç ilişkisi içinde, tarafsız olarak inceleyen bilim dalıdır.
- Tarih, bütün yönleriyle insanlığın geçmişini inceler.
- Tarih, geçmişle gelecek arasında bir köprüdür.
- Tarih, insanlığın ortak mirasıdır.
- Tarihine sahip çıkmayan, tarihini unutmuş bir millet, hafızasını kaybeden bir insana benzer.
Tarih Biliminin Özellikleri
- Geçmişteki olayları inceler.
- İnsan toplulukları tarafından meydana getirilir.
- Belgelere dayanır.
- Yer ve zaman belirtilir.
- Olaylar arasında sebep - sonuç ilişkisi vardır.
- Tarihi olaylar tekrarlanamaz.
- Deney ve gözlem yapılamaz.
2. Tarihin Konusu
- Geçmiş zamanda yaşayan insan topluluklarının her türlü faaliyetidir.
- Kültürel gelişmeler (kıyafetler, gelenekler vs.), savaşlar, ekonomik faaliyetler, siyasi gelişmeler, ortak sevinçler ve üzüntüler vb.
Tarih Biliminde Olay ve Olgu Kavramları:
- Olay, insanları ilgilendiren, sosyal, siyasal ve dini alanlarda meydana gelen, başlangıcı ve bitişi belli olan gelişmedir.
- Olgu, aynı özellikteki tarihi olayları kapsayan ve belli bir süreci ifade eden genel bir kavramdır. Mesela:
Olay > Anadolu'nun Türkler tarafından fethi
Olgu > Anadolu'nun Türkleşmesi
Olay > Amerika'nın keşfi
Olgu > Sömürgeciliğin başlaması
3. Tarihte Sebep-Sonuç ve Yer ve Zaman ilişkisi
- Tarihte, bütün olaylar bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır. Her olay kendisinden önceki olayın sonucu, kendisinden sonraki olayın sebebi dir.
- Önceki olayı bilmezsek, bir sonraki olayı iyi kavrayamayız.
- Bir olayın tarihi açıdan değerlendirilebilmesi için olayın yeri ve zamanı bilinmeli ve olayın üzerinden belli bir zaman geçmelidir.
- Tarihi olaylar, belirli bir coğrafyada meydana gelir. Coğrafya'nın olayların oluşumu ve gelişiminde etkisi vardır. Bu sebeple; olayları daha iyi anlaşılabilmesi için, olayın geçtiği yerin bilinmesi gereklidir.
- Olayın geçtiği yer ile olayın meydana geldiği zaman dilimi, o olayın sebep ve sonuçlarını belirlememizde gereklidir. Çünkü o yerin iklimi, yaşam şartları, madenleri, o zaman içindeki nüfusu, o zaman içindeki toplumsal değerler olayın meydana geliş sebeplerini oluşturabilirler.
- Yer ve zamanın belirtilmesiyle olayın gerçek olup olmadığını da anlamak mümkün olabilir.
4. Tarih Biliminin Yöntemi
- Tarih biliminin yöntemi; araştırmadır.
- Tarihteki bir konuyu araştıran tarihçi, sırasıyla aşağıdaki yöntemleri uygular:
a. Tarama (Kaynak Arama):
Önce olayla ilgili kaynaklar aranır. Kaynaklar ikiye ayrılır:
1. Birinci El Kaynaklar: Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.
2. İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır.
Ayrıca tarihi kaynakları, yazılı ve yazısız kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:
1. Yazılı Kaynaklar: Ferman, mühür, para, gazete...
2. Sözlü Kaynaklar: Destan, hikâye, mani, şiir...
3. Kalıntılar: Arkeolojik buluntular, toprak ve madenden yapılmış eşyalar, mezarlar...
4. Çizili, sesli ve görüntülü kaynaklar: CD, film, resim, fotoğraf, harita...
b. Tasnif (Sınıflandırma)
Elde edilen bilgiler zamana, mekâna ve konuya göre tasnif edilir.
c. Tahlil (Çözümleme):
Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler güvenilir mi? Karşılaştırma yapılarak bilgiler bu yönde incelenir.
d. Tenkit (Eleştiri):
Elde edilen bilgilerin işe yarayıp yaramadığı, hangi bilgilerin kullanılacağı belirlenir. Dış tenkit; eser sahte mi, iç tenkit; eserde yazılanlar doğru mu?
e. Terkip, Sentez (Birleştirme):
Kaynaklardan elde edilen bilgilerin düzenlenerek yazılması aşamasıdır. Yazarken;
- Olaylar, o dönemin şartları göz önüne alınarak,
- İyi bilinmeyen bir olayı, benzer olaylarla açıklamaya çalışmamak ilkelerine dikkat edilmelidir.
5. Tarihin Tasnifi (Sınıflandırılması)
a. Zamana Göre Tasnif: (Ortaçağ Tarihi, 9. Yüzyıl Tarihi gibi)
b. Mekana Göre Tasnif: (Türkiye Tarihi, Avrupa Tarihi, Ankara Tarihi gibi)
c. Konuya Göre Tasnif: (Tıp Tarihi, Sanat Tarihi, Hukuk Tarihi gibi)
Tarihin Sınıflandırılmasının Sebebi:
Öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı kolaylaştırmaktır.
6. Zaman ve Takvim
Takvim, zamanı günlere, aylara, yıllara bölme yöntemidir.
- İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak güneşi ve ayı kullanmışlardır.
- Güneşi kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüşünü esas almışlardır (365 gün 6 saat).
- Bu şekilde güneşe göre oluşturulan takvimlere Güneş Takvimi diyoruz.
- Ayı kullananlar ise ayın dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29,5 =354) esas almışlardır. Bu şekilde aya göre oluşturulan takvimlere Ay Takvimi diyoruz.
- Tarihte ilk güneş takvimini Mısırlılar, ilk ay takvimini de Sümerler kullanmışlardır.
- Her toplum kendi talwimini oluştururken kendileri için önemli saydıkları bir günü başlangıç olarak kullanmışlardır.
Örnek olarak;
- Romalılar, Roma'nın kuruluşunu,
- Müslümanlar, Hz. Muhammed'in hicretini,
- Hıristiyanlar, Hz. İsa'nın doğumunu takvimlerinin başlangıcı yapmışlardır.
7. Türklerin Kullandıkları Takvimler
12 Hayvanlı Türk Takvimi:
- Türklerin kullandığı en eski takvimdir.
- Güneş yılını esas alır. 12 yılda bir devir yapar.
- Bu takvimde her yıl bir hayvan adıyla anılıyordu.
- Günümüzde Çin, Tibet ve Sibirya'da kullanılmaktadır.
Celali Takvimi:
- Büyük Selçuklular zamanında Melikşah tarafından Ömer Hayyam ve ekibine hazırlatılan bu takvim, güneş yılına göre düzenlenmişti.
Hicri Takvim:
- Ay yılını esas alır.
- Başlangıç olarak Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği 622 yılını alır.
- Günümüzde Ramazan ayı, kutsal gün ve gecelerde bu takvimi kullanmaktayız.
Rumi Takvim:
- Osmanlı Devletinde resmi ve mali işlerde kullanılmak üzere Tanzimat Fermanı ile (1839) yürürlüğe giren takvimdir.
- Güneş yılını esas alır.
Miladi Takvim:
- 1926'dan itibaren kullandığı takvimdir. Güneş yılını esas alır. Temeli Mısırlılara dayanır.
- İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batı'ya aktarılmıştır.
- Romalılar Sezar zamanında Jülyen takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır.
- Yeniçağ'da Papa XII. Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle Gregoryen Takvimi olarak anılmıştır.
- Miladi takvim Hz. İsa'nın doğuşunu başlangıç olarak kabul eder.
- Ülkemizde 1 Ocak 1926'dan itibaren Milâdi Takvim kullanılmaktadır.
8. Tarih Öğreniminin Önemi
- Bugünkü uygarlığın gelişimi öğrenilir, insanlığın ortak mirası bilinci oluşur.
- Kişinin vatan ve millet sevgisi gelişir.
- Milli birlik ve beraberlik duyguları güçlenir.
- Yöneticiler, geçmişteki olaylardan ders alır.
- Millet olarak geleceğe daha güvenle bakabilecek duruma gelebiliriz.
- Kültür, sanat, bilim, ekonomi, mimari ve düşünce alanlarındaki birikimler, bize yol gösterir.
9. Atatürk'ün Tarih Öğrenimine Verdiği Önem
- Atatürk, "Eğer bir millet büyükse, kendisini tanımakla daha büyük olur" diyerek tarih öğrenimine verdiği önemi göstermiştir.
- O, Türk gencine tarihini öğrenmeyi bir hedef olarak göstermiştir.
- Atatürk, cumhuriyetin ilânından sonra, Türk tarihinin doğru kaynaklara dayandırılması için araştırmalar başlatmış 1931 yılında Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'ni kurmuştur.
10. Tarihi Olayların Değerlendirilmesi
Tarihi olaylar değerlendirilirken;
- Objektif (tarafsız) olunmalıdır.
- Olayın meydana geldiği devrin şartları ve değer yargıları iyi bilinmelidir.
- Araştırma, mümkün olduğu kadar olayın geçtiği yerde yapılmalıdır.
11. Tarihi Bilgilerin Değişebilir Özelliği
- Tarihi bilgiler, yapılan araştırmalar ve yeni ele geçen bulgular ışığında değişebilir.
- Örneğin, ilk Osmanlı parasının Orhan Bey zamanında basıldığı düşünülürken, araştırmalar sonucu ortaya çıkan yeni belgelere göre, ilk Osmanlı parasının, Osman Gazi zamanında basıldığı kesinleşmiştir.
12. Tarihe Adanmış Bir Ömür; Halil İnalcık
- Halil İnalcık, dünyaca ünlü bir tarihçimizdir.
- 26 Mayıs 1916'da İstanbul'da doğmuştur.
- Lise öğreniminden sonra Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne birincilikle gimiştir.
- Dönemin büyük tarihçilerinden dersler almış, yaptığı araştırmalar ilgiyle takip edilmiştir.
- 1972'ye kadar Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde dersler vermiştir.
- Bu tarihten itibaren Amerika Chicago Üniversitesi'ne davet edilmiş, 1986 yılına kadar bu üniversitede dersler vermiştir.
- Osmanlı Devleti'nin görkemli yapısını gözler önüne sermiştir.
- Dünyaca ünü olan Prof. Dr. İnalcık, UNESCO'nun "Dünya Tarihi" adlı eserinde de görev almıştır.