Her iki devlet de destek kazanarak çatışmaya hazırlanıyordu; Ruslar Türkler ile barış imzaladı (Bükreş Antlaşması, 28 Mayıs 1812) ve İsveç'in desteğini sağladı (Petersburg Antlaşması, 5 Nisan 1812); Fransızlar ise, önce Prusya'nın (24 Şubat 1812), sonra da Avusturya'nın ittifakını sağladı (14 Mart 1812) ve İngiltere'nin uyguladığı deniz denetiminden rahatsız olup ona savaş ilan eden (18 Haziran 1812) Amerika Birleşik Devletleri'nin dolaysız desteğini kazandılar.
24 Ekimdeki Maloyaroslavets Muharebesinden sonra Borodino üzerinden Smolensk yoluna dönmek zorunda kalan Fransız ordusu, açlıktan ve 5 Kasımdan başlayarak da soğuktan (-35 derece) kırılarak, Kazaklar, gönüllü askerler ve köylüler tarafından hırpalanarak ve Kutuzov tarafından da yakından izlenerek eridi.
Rusya tarihinde Vatanseverlik Savaşı adıyla bilinen bu zafer ulusal kimliği güçlendirerek, Rus milliyetçiliği üzerinde büyük etki yaptı. Bu zaferin Rusya tarihindeki ayrı bir önemi de, güçlenen milliyetçiliğin, ülkede modernleşme yönünde güçlü bir isteğe dönüşerek takip eden yüz yıl içinde bir dizi devrime neden olacak olmasıydı.
Ek Bilgi: 1814 Paris Muharebesi 1814 Paris Muharebesi, Napolyon Savaşlarının son dönemindeki muharebelerdendir. Fransızların yenilgisi üzerine başkent Paris düşmüş ve imparator Napolyon Bonapart tahttan feragat etmek zorunda kalmıştır.
Napolyon, Rusya seferinde uğradığı mağlubiyet sonucu 1813 yılını geri çekilme ile geçirir. Napolyon'a karşı birleşen Avrupa ülkeleri Fransızları 16-19 Ekim 1813 tarihindeki Leipzig Muharebesi'nde mağlup edince Fransa ile barış yapmak isteyenlerle Fransa'yı işgal etmek isteyenler karşı karşıya gelir. Avusturya imparatoru I. Franz barış antlaşmasından yanayken, Napolyon Savaşları sırasında ülkeleri işgal gören Rusya imparatoru I. Aleksandr ve Prusya kralı III. Friedrich Wilhelm Fransa'nın da işgal edilmesini istiyorlardı. Özellikle I. Aleksandr, Napolyon'un Moskova'ya girdiği gibi Paris'e girmek niyetindeydi. Bu döneme kadar son 400 yıl boyunca hiçbir yabancı ordu Paris'e girememişti.
Güç Dağılımı
Eşgüdümlü olarak ilerleyen Avusturya, Prusya ve Rus Orduları Schwarzenberg Prensi Mareşal Karl Philipp komutasında olsa da ordularla beraber ilerleyen Rus Çarı ve Prusya Kralının etkisi hissedilir düzeydedir. Müttefik ordusunun 100 bin askerine karşılık Paris'I savunma görevini üstlenen Joseph Bonaparte'ın emrinde 20 bin asker ve 30 bin İmparatorluk Muhafızı bulunmaktadır. Paris'in savunmasında Fransız komutanlar Auguste Marmont, Bon Adrien Jeannot de Moncey ve Édouard Mortier görev almaktaydı.
Güç Dağılımı
Mart ayı sonlarında şehrin dış mahallelerine ulaşan müttefik orduları 30 Mart günü saldırı için hazırlıklara başlar. Şehre saldırı ilk olarak Rus Ordularınca başlatılır ve İmparatorluk Muhafızları Romainville civarında geri püskürtülür. Gebhard Leberecht von Blücher komutasındaki Prusya kuvvetleri ise Aubervilliers'de saldırsa da ilerleme kaydedemez. Rus birlikleri de özellikle İmparatorluk Muhafızlarının yoğun direnişiyle karşılaşır ve karşı saldırıya maruz kalır. Ancak Prusya birliklerinin desteğiyle ilerleme kaydedebilen Rus Ordusu Montmartre'a doğru ilerlemeye başlar. Bu hakim tepenin elden çıkması üzerine Joseph şehri terk eder ve artık umutsuz bir savaşı sürdürmek istemeyen Marmont teslim olur.
Sonuç
Fransızlarla temas kuran Rus Çarı I. Aleksandr Fransa'dan intikam almak istemediğini ilan ederek adil bir barış antlaşması önerir. 31 Mart 1814 günü Talleyrand şehrin anahtarını çara verir. Aynı gün müttefik roduları şehre girer. Napolyon Paris'in teslim olmasından çılgına dönse de 6 Nisan günü tahtı bırakmak zorunda kalır. 11 Nisan günü imzalanan 1814 Fontainebleau Antlaşmasına göre Elba Adasına sürgüne gider. Ancak Napolyon Yüz Gün olarak anılan dönemde yeniden ülkenin başına geçecektir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.