Osmanlı padişahlarının onuncusudur (1495-1566). Batılıların «Muhteşem» sıfatıyla andıkları Sultan Süleyman, Osmanlı padişahlarının en büyüklerinden biridir. 25 yaşında tahta çıktı, 46 yıl saltanat sürdü. Osmanlı tahtında en çok kalan padişah oldu.
Cülus ve İlk Sefer
Babası Yavuz Sultan Selim'in ölümü üzerine Manisa'dan gelen Süleyman I, 30 eylül 1520'de tahta çıktı (cülus). Tahta çıkışının şerefine yeniçerilere üçer bin akçe; sipahi, silâhtar, gureba ve ulufecilere biner akçe ulufe dağıttı ve hepsinin gündeliklerine zam yaptı. Mısır ileri gelenlerini serbest bıraktığı gibi, babasının koyduğu «ibrişim yasağı»nı da kaldırdı. Bu yasak yüzünden zarara uğrayanlara yüklü ödenek verdirdi. Kanunî Süleyman, ilk seferini 1521 yılında Belgrat'a yaptı 29 ağustos 1521'de Belgrat'ı fethetti.
Rodos ve Mohaç
Sultan Süleyman, ikinci seferini Rodos'a yöneltti. Rodos'u ele geçirerek uzun süreden beri burayı ellerinde bulunduran Saint-Jean şövalyelerinin varlığına son verdi. Dönüşte veziriazam Piri Mehmet Paşa'yı emekliye ayırıp yerine hasodabaşı Makbul İbrahim Paşa'yı veziriazamlığa atadı. Macarların ve Kutsal Roma-Germen imparatoru Karl V'in Osmanlı aleyhtarı davranışları üzerine üçüncü seferini gene Macaristan'a düzenledi. Mohaç Ovası'nda karşılaşan iki ordu arasında şiddetli ve kısa bir savaş oldu. Düşman büyük bir yenilgiye uğradı, Macaristan ve Budin fethedildi (1526).
Viyana önlerinde
Aradan çok zaman geçmeden Macaristan'a yeni bir sefer düzenlemek zorunda kalan Kanunî daha ilerilere giderek Viyana'yı kuşattı (1529). Ama kış bastırdığı için kuşatmayı kaldırdı. 1532'de Almanya üzerine yürüdü, ertesi yıl Almanlarla barış yapıldı, kral Ferdinand Macar tahtından vazgeçtiği gibi padişahın üstünlüğünü de kabul etti (1533).
İran seferleri
Batı barışından sonra doğuya dönen padişah, 1533-1555 arasında İran üzerine birçok sefer düzenledi. Irak'ı, Tebriz'i ve daha birçok yeri İranlılardan aldı.
Türk gölü: Akdeniz
Aynı yıllarda Türk donanması Preveze Zaferi'ni kazandığı gibi (1538), Hint Denizi'ne de seferler yaptı. Barbaros Hayrettin Paşa ve Turgut Reis kazandıkları zaferlerle Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirdiler. Kanunî son seferini Zigetvar'a yaptı ve bu seferde hastalanarak öldü (1566). Cenazesi İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camii'nin yanındaki türbesine gömüldü.
Kanuni
Sultan Süleyman büyük bir asker ve yönetici olduğu kadar, âdil bir hükümdardı da. Ünlü «Kanunname»sinde imparatorluk içindeki herkesin ceza hukuku bakımından eşit olduğu ve aynı suçtan ötürü aynı cezayı göreceği yazılıdır. Kanunî, ülkesini genişletmekle kalmadı, güzelleştirdi de. Büyük Mimar Sinan'a birçok bina yaptırarak adını tarihe yazdı.
Kanunî Sultan Süleyman'ın bir portresi. Topkapı Sarayı Müzesi Padişah Portreleri Galerisi, İstanbul.
Kanunî Sultan Süleyman'ın tuğrası. Topkapı Sarayı Müzesi Arşiv Dairesi, İstanbul.
«Tuğra» Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları özel bir işarettir. «Nişancı»lar tarafından çizilen (çekilen) bu işaret, ferman, berat... gibi resmî belgelere konurdu. Önce sadece padişahın ve babasının adı yazılan tuğralara zamanla «han, el muzaffer daima, adlî, gazi» gibi sözcükler ve çeşitli süslemeler eklenmiştir.
Damat İbrahim Paşa (1493-1536)
Kanunî Süleyman, Manisa'da sancakbeyi iken hizmetine aldığı İbrahim'i hasodabaşı yapmıştı. Padişah olduktan üç yıl sonra da veziriazam yaptı (1523); kızkardeşi Hatice Sultan'la evlendirerek onu damat edindi. Mohaç, Alman ve İrakeyn seferlerine katılan İbrahim Paşa büyük yararlıklar gösterdi. Kazandığı itibar padişahın gözünü korkuttu. Süleyman onu bit ramazan gecesi Topkapı Sarayı'nda boğdurdu (1536). Sultanahmet'teki İbrahim Paşa Sarayı'nı Kanuni onun için yaptırmıştı.
Şehzade Mustafa (1515-1553)
Kanuni'nin büyük oğludur. Bilgili ve akıllı bir şehzade idi, en büyük oğul olması nedeniyle de tahtın vârisiydi. Padişahın gözdesi Hürrem Sultan, kendi oğullarından birini padişah yapabilmek için entrikalar çevirdi. Kanuni, oğlunun kendisini tahttan indireceğine inandırıldı. O da Iran Seferi'ne çıkarken, Amasya valisi olan Mustafa'yı bir fermanla çağırdı ve çadırına giren oğlunu oracıkta boğdurdu. Orduda ayaklanmalar olduysa da yatıştırıldı. Bu olayın üstüne birçok ağıt yazılmıştır. Sonradan Kanunî oğlu adına, bir anıt olarak. Şehzade Camii'ni yaptırmıştır.
Hürrem Sultan'ın bir portresi. Osmanlı sarayına Kırım'dan getirilmiş Rus asıllı bir cariye olan Hürrem Sultan, Kanunî'nin gözdesi ve sonra da nikâhlı karısı oldu. Oğulları şehzade Selim ve Bayezit ile damadı Rüstem Pasa lehine olduğu kadar, pek çok siyasal konuda padişahı etkilediğine inanılır. Süleymaniye Camii'ndeki Kanunî Türbesinin yanında yer alan Hürrem Sultan Türbesi (1558), Mimar Sinan'ın eseridir.
Kanunî Sultan Süleyman'ı sefer sırasında gösteren bir minyatür. Topkapı Sarayı Müzesi Arşiv Dairesi, İstanbul.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.