Osmanlı padişahlarının duraklama ve gerileme devirlerinde, tahta çıktıktan sonra aldıkları hanımlardır. İkballere hanım, hanımefendi de denirdi. Padişahın genellikle 4 ikbali olurdu. Ancak zaman zaman bu sayı 6'ya kadar çıkmıştır. Bunlar kıdem sırasına göre baş ikbal, ikinci ikbal, üçüncü ikbal gibi adlar alırlardı. İkballer Tanzimat'a kadar odalık, gözde durumunda idiler. Bu tarihten sonra padişahın meşru hanımları oldular. Protokolde hanım sultanlara eşit bir muamele görürlerdi. XVIII. yüzyılın sonlarına doğru ikballer önem kazanmış, XIX. yüzyılda Haremin sayılı kadınları arasında yer almışlardır. İkballer, Kadınefendilerin ölümü halinde kadınlığa terfi ettikleri gibi, padişahtan çocukları olduklarında da yükselebilirlerdi. Ancak çocukları olduğu halde yükselemeyen ikballer de vardır. İkballerin belirli bir maaşları vardı. Padişah ölünce veya tahttan indirilince, ikballer eğer isterlerse evlendirilirlerdi. İkbal, evlenmeyi istemezse, Eski Saray'a gidip bir dairede oturur veya şehirde bir konağa taşınırdı. İkballerden yaşayan çocukları bulunanlar evlenmeyi hanedana saygısızlık sayarlar ve evlenmezlerdi.