A) TEMEL İLKELER
 

CUMHURİYETÇİLİK:Halkın kendi kendisini yönetmesi ilkesine dayanır. Çok partili sistemi öngörür. Türk İnkılabının siyasal görünüşüdür.

 

Cumhuriyetçilik; Devlet başkanının belli bir süre için seçilerek iş başına geldiği devlet ya da yönetim biçimidir.

 

Cumhuriyet yönetimlerinin temeli seçimdir.

 

Egemenliğin halka ait olduğu tek yönetim biçimidir.

 

Cumhuriyet rejiminde yasaları koyacak kişiler, yani meclis seçim ile belirlenir.

 

Sınıf ve cins ayrımı olmaksızın herkesin yönetime katıldığı yönetim biçimidir.

 

Kısaca halkın kendi kendisini yönetebildiği, egemenliğin ulusa ait olduğu ve herkesin eşit haklara sahip ve özgürce haklarını kullandığı yönetim biçimidir.


 Not : Mustafa Kemal’in ödün vermediği bir ilkedir.
 
MİLLİYETÇİLİK : Üyesi olduğumuz ulusun varlığını sürdürmesi ve ilerlemesi için diğer bireylerle birlikte çalışmaya ve bu çalışmanın bilincini sonraki kuşaklara aktarmaya denir. Esas ırk değil kültürdür.
 

Milliyetçilik, bireylerin ait oldukları milletin varlığını ve birliğini sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle ortak çalışma bilincine sahip olmasıdır.

 

Millet, aynı dili konuşan, ortak bir geçmişi olan ve gelecekte birlikte yaşama duygusuna sahip olan insan topluluklarına denir.

 

Milliyetçilik, kendi milletini ve kültürünü yaşatmak ve onu yüceltmek için yapılan çabalar ve benimsenen ilkeledir.

 

Her milletin bağımsız olup kendi devletini kurmasıdır.

 

Her milletin kendi kendini yönetmesi ve egemenliğin millete ait olmasıdır.

 

Her milletin kendi dilini, yurdunu, tarihini, sanatını ve kültürünü yaşatmasıdır.

 

" NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE " Atatürk Milliyetçiliğini en güzel şekilde açıklar...


HALKÇILIK : Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkelerinin doğal sonucudur. Halkçılık ulusu oluşturan çeşitli toplumsal gruplar arasında eşitliğin sağlanması, ayrım yapılmaması, yasalardan ve hizmetlerden eşit olarak yararlanılmasını öngörür.

Halkçılık, bir milleti oluşturan çeşitli meslek ve toplumsal grupları içinde bulunduran insanların, halk tarafından halk içinde yönetilmesi.

Halk, bir ülkede yaşayan ve o ülkenin vatandaşı olan herkese denir.

Halkçılık aynı zamanda millet içindeki çeşitli insan gruplarının çıkarına ve yararına bir siyaset izlemesidir.

Diğer taraftan halkın kendi kendisini yönetmesi ve ülkede yaşayan herkesin kanun önünde eşit olması, hiçbir toplumsal gruba ve sınıfa ayrıcalık tanınmamasıdır.

 


LAİKLİK : Atatürk ilkelerinin dayandığı iki temel ilkeden birisi Milliyetçilik, diğeri Laikliktir. Türk ulusunu oluşturan bireylerin dinsel inanışlarına, vicdan özgürlüklerine karışmamak, bu haklarını güvence altına almak, devleti ve hukuk kurallarını dine göre değil, akıl ve bilime göre düzenlemeye denir.

Laiklik; din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması, fakat kimsenin inancına ve vicdan hürriyetine karışılmamasıdır.

Devlet kurum ve kuruluşlarının laikleşmesi aşamaları şu şekilde olmuştur :

1 Kasım 1922'de Saltanat kaldırıldı.

3 Mart 1924'te Halifelik, Şeriye ve Evkaf Vekillikleri ve medreseler kaldırıldı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi.

1924 Anayasası'na "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dini İslamdır." maddesi eklendi.

10 Nisan 1928'de, anayasadan "Devlet dini İslamdır." hükmü çıkarıldı.

1937 Anayasası'na "Türkiye Cumhuriyeti Devleti laiktir." ilkesi konuldu.


 Not : Mustafa Kemal’in taviz vermediği bir diğer ilkedir.
 
DEVLETÇİLİK : Özel sektörün yetersiz kaldığı yerde yatırımların bizzat devlet tarafından yapılmasını öngören ekonomik bir ilkedir. Özel teşebbüsü reddetmez.

Devlet, toplum halinde yaşayan insanların, aralarındaki düzeni kurmak ve sürdürmek için oluşturdukları güce denir.

Devletçilik, ekonomik alanda doğrudan doğruya devletin müdahalesini öngören sistemdir.

Türkiye'de Cumhuriyet'in ilanından sonra devletçi ekonomik sistem uygulanmaya başlandı. Bunun nedenleri :

Halkın elinde yeterli sermaye olmaması nedeniyle özel işletmeciliğin ülke ihtiyaçlarını karşılayamaması.

Girişimci sınıfın yetersizliği ve teknik eleman sıkıntısı.

Türk insanının daha çok tarıma ve devlet memurluğuna eğilim göstermesi.

 

Devletçi ekonominin amaçları :

1. Devletin büyük işletmeleri ve önemli hizmetleri doğrudan doğruya yerine getirmesi

2. Fiyatların piyasada arz ve talebe göre kendiliğinden oluşmasına müsaade etmemesi.

3. Üretilen mamullerin fiyatını belirlemesi

4. Ekonomideki hedeflerin beşer yıllık planlar halinde belirlenmesi

5. Özel işletme ve devlet işletmesinin aynı anda bulunması anlamına gelen "karma ekonomi"nin benimsenmesi.


İNKILAPÇILIK (DEVRİMCİLİK) : Devletin, çağın gereklerine göre sürekli yenilenmesini öngören, durağanlığı reddeden bir ilkedir. Akılcılık ve bilimselliği tek yol ve hedef kabul eder.
 

İnkılap, bir halden başka hale dönüşme, biçim değiştirme, devrim anlamına gelir.

Diğer taraftan, inkılap, toplumların çeşitli alanlarda, toplumun ihtyaçlarına göre birtakım düzenlemelerle birlikte yeni bir düzen getirmesidir.

Atatürk inkılapçılığı; toplumsal ihtiyaçları karşılamak için kurallar koymayı, düzenlemeler yapılırken izlenecek yol ve yöntemler belirlemeyi öngörür.

 
B) BÜTÜNLEYİCİ İLKELER :
 
* Ulusal egemenlik (Cumhuriyetçilik – Egemenliği milletin kullanması)
 

* Ulusal birlik, beraberlik ve ülke bütünlüğü (Milliyetçilik)
 

* Ulusal bağımsızlık
 

* Yurtta barış, dünyada barış (Dış siyaset, kalkınma amaçlı)
 

* Bilimsellik ve akılcılık (Rasyonalizm)
 

* Çağdaşlık ve batılılaşma (İnkılapçılık)
 

* İnsan ve insanlık sevgisi (Dünya milletleri akrabadır)

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğrafya Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi