Yavuz Sultan Selim Hanın vezir-i âzamlarından. Şecâatı ve cesâretiyle kendini tanıtarak, Bosna Sancakbeyliğine kadar yükseldi. Çaldıran Savaşından önce, Anadolu Beylerbeyliğine getirilerek, İran Seferi sırasında önemli hizmetleri görüldü. Ordu-yı Humâyûnun Sivas'tan îtibâren öncülüğünü yaptı ve Çaldıran Muhârebesinde, Osmanlı ordusunun sağ kanadına kumandanlıkta bulundu. Aldığı tedbir ve uyguladığı taktikle zaferin kazanılmasında önemli rolü oldu. Çaldıran dönüşü Ordu-yı Hümâyûn Amasya'da kışlarken, Rumeli Beylerbeyliğine getirildi.
Ertesi sene Dulkadıroğlu Alâüddevle üzerindeki zaferi üzerine, 18 Haziran 1515'te vezir-i âzamlığa getirildi. Şah İsmâil'in Çaldıran hezimetinden sonraki siyâsî faaliyetlerinde, Memlûk Sultanı ile anlaşması, İranlıların Mardin civârında bir Osmanlı karakolunu basmaları üzerine, Sinân Paşa, Diyarbekir ucuna gönderildi. Kayseri'de kuvvetlerini toplayan Sinân Paşa, Diyarbekir'e ulaşmak için Memlûk sınır beylerinden geçiş izni istedi. Beyler ters cevap verdikleri gibi Memlûk Sultanı da, Osmanlılar, İran ile uğraşırken onları arkadan vurmak için Halep'e geldi. Durum, Sultan Selim Hana duyurulunca, seferin yönü değiştirilerek, Memlûklar üzerine gidilmeye karar verildi. Sultan Selim Han, görülmemiş bir süratle hareket ederek ordunun başına geçti. 24 Ağustos 1516'da Memlûklarla yapılan Mercidabık Savaşında zaferin kazanılmasında, Sinân Paşanın büyük hizmetleri görüldü.
Sinân Paşa, Ridaniye Meydan Muhârebesinde, Yavuz Sultan Selim Hanın, Memlûk kuvvetlerinin gerisine sarkması üzerine, ordu merkezinde yer aldı. Tomanbay'ın Yavuz'u öldürmek kaydıyla iki yüz seçme süvarisiyle otağa saldırdığı sırada vukû bulan göğüs göğüse çarpışmalar sırasında şehit oldu. 23 Ocak 1517'de Hazinedar Ali Ağa, Antep Kölemen Muhâfızı Yûnus Bey, Ramazanoğlu Mahmud Beyle birlikte Şeyh Timurtaş zâviyesine gömüldü.
Yavuz Sultan Selim Han tarafından çok sevilen ve iltifatlarına mazhar olan Sinân Paşa, yiğitliği, cesâreti, kahramanlığıyla Osmanlı devlet adamları arasında önemli bir yer işgâl eder. Şehâdetine çok üzülen Sultan Selim Han, 'Gerçi Mısır'ı aldık ama Sinân'ı kaybettik' demiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.