TARİHTEN ÖNCEKİ DEVİRLERDE SANATLAR:
Tarihöncesi dönem insanlık tarihinin büyük kısmını kaplar. Tarihöncesinden bugüne yazılı belgeler kalmamıştır. Bu yüzden tarihöncesini araştıran arkeologlar bu dönemden kalan silahlar, çeşitli aletler ve insanların kalıntılarından yararlanırlar. Bütün bu kalıntılar zamanla toprak altında kaldıkları için arkeologlar bunlara toprağı kazarak ulaşmaktadır.
Tarihöncesini kullanılan aletlerin türüne göre gruplara ayırırız: Taş devri. Maden Devri gibi.
Taş Devri, ilk insanların taşları yontarak kendileri için gerekli aletleri yapmaları ile başlar.
Taş Devri üç bölüme ayrılır:
1-Yontma Taş Devri (Paleolitik)
2- Cilalı Taş Devri (Neolitik)
3- Bakır Devri (Kalkolitik)
1-Yontma Taş Devri (Paleolitik):
Bu devirde insanlar mağaralarda yaşamaktadır. Hava çok soğuktur ve etrafları buzullarla çevrilidir. Vahşi hayvanlar ve bilmedikleri doğa olayları nedeniyle hayatları birçok tehlike ile doludur. Yiyecek bulmak için vahşi hayvanları avlamak gerekmektedir. Bundan başka doğum, ölüm gibi anlayamadıkları doğa olaylarını görmektedirler. Bu olaylar onlarda ilk inançların oluşmasına yol açmıştır.
Yazıyı bilmedikleri için, düşünce ve inançlarını, korku ve sevinçlerini önce müzik ve dansla, daha sonra resim ve heykellerle ifade etmeye çalışırlar. Bu nedenle ilk sanat inanç ve ihtiyaçlardan doğar.
Sanat ile insanların estetik duyguları gelişmeye başlar.
Mağara devri insanlarından bize çok sayıda eserler kalmıştır. Bunlar incelendiği zaman hep iki konunun olduğu görülür: Kadın ve hayvanlar.
Tarihöncesi dönemden kalma kadın heykelciklerine idoldenir. Bunlar dinsel amaçlı eserlerdir. İdoller genellikle son derece şişman, doğala benzemeyen görünüştedir (şematize).
Mağara devri insanlarının beslenmek için hayvan avlaması gerekiyordu. Avların iyi geçmesi ve daha çok hayvan avlamak için çeşitli büyü ve sihirler yapılıyordu. Binlerce yıl boyunca mağaraların duvarlarına sihirli resimler, kabartmalar, işaretler yaptılar. Bunlar resim sanatının ilk örneklerini oluşturur. En ünlüleri Fransa’da Lascaux (Lasko), İspanya’da Altamira mağaralarındadır. Resimlerde el, parmakla çizilmiş çizgiler, avlanan hayvanlar, tuzak resimleri vardır.
2- Cilalı Taş Devri (Neolitik):
Dünyanın ısınması ile insanlar mağaraları terkederler. Böylece Cilalı Taş Devri başlar.
Cilalı Taş Devrinde insanlar evler yapmaya ve köyler kurmaya başlarlar. Bu devirde ilk defa kendi yiyeceklerini kendileri üretirler. İnsanlar bitkiler ekip tarım yapar; hayvan beslemek için çiftlikler kurarlar. Seramikten kap- kacak yapılmasına ilk defa bu devirde başlanır.
Rahat yiyecek bulan ve kendine ev yapan Cilalı Taş Devri insanı, sanatla ve başka işlerle daha fazla uğraşmışlardır.
Cilalı Taş Devrinde beslenme ve barınma ihtiyaçlarını daha rahat karşılayan insanlar bunların dışında şeylerle de ilgilenmişlerdir. Çeşitli ve taş ve boncuklardan süs eşyaları, ayna ve makyaj aletleri yapmışlardır. Sanata daha çok önem vermişlerdir.
Türkiye’de, Konya’da Çatalhöyük’te bu devirde insanların yaşadığı bir köy vardır. Bu köyde arkeologların yaptığı kazılarda Çatalhöyük’te yaşayan insanların “ana tanrıça” ve “büyük tanrı” için kutsal alanlar yaptığı görülmüştür. Bunların duvarlarına dinsel resimler yapılmıştır. Resimlerin arasında geometrik desenler, el resmi, hayvan resimleri vardır. “büyük tanrı” için yapılan kutsal alanlarda kilden yapılan boğa başları duvara yapıştırılmıştır.
Kutsal alanlarda ve evlerde yapılan kazılarda arkeologlar küçük heykelcikler bulmuştur. Ana Tanrıçayı betimleyen bu figürinler şişman bir kadın şeklindedir. Bazılarında kucağında küçük bir çocuk taşımaktadır. Cilalı Taş Devri insanları, kadının çocuk doğurmasını bir büyü olarak görmüşler ve topraktan bitkilerin çıkmasını annenin çocuk doğurmasına benzetmişlerdir. Toprağı, çocuk doğuran bir kadın gibi görmüşler ve ona “ana tanrıça” demişlerdir.
3- Bakır Devri (Kalkolitik):
Bakır devrinin en önemli özelliği bakırın keşfedilmesidir. Daha kolay kullanıldığı için insanlar artık aletleri taş yerine bakırdan yapmaktaydı. Süs eşyalarında da bakırı kullanmışlardır.
Bu devirde avcılık eskisi kadar yapılmamaktadır. Tarım giderek daha fazla önem kazanır. İnsanların yaşamında çeşitli değişiklikler olur. Giderek sanatta bazı yeni özellikler görülür: Duvar resimlerinde avcılıkla ilgili sahneler yapılmamaya başlar.
Seramik yapımı ilerleme göstermiştir. Çok renkli, değişik ve canlı süslemeler yapılır. Seramik üzerine yapılan kırmızı, krem rengi geometrik şekiller en sevilen süslemelerdir.
İnsanlar köylerde yaşamaktadır. Bu köylerdeki evler genellikle uzun dikdörtgen planlıdır. Duvarlara destek olan sütunlar yapılmıştır. Evlerin içinde ocak yeri, duvarın kenarında oturacak yerler, yiyeceklerin saklanması için ayrı odalar vardır. Türkiye’de bulunan bu köylerden bazıları Hacılar, Beycesultan dadır.