Kayı boyu Kaşgarlı'da ikinci, Reşüddin'de ise birinci sırada yer almaktadır. Faruk Sümer'e göre bu husus, onların siyasî gücünü yansıtmaktadır. Dede Korkut Oğuznamelerinde de "Ahir zamanda Hanlık Kayı'ya değe", ifadesi bulunmaktadır. Yalnız bu sonuncusunun Oğuznâmelere sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Osmanlı tarih yazarları, Osmanlıların soyunu Kayı'ya dayandırdığı gibi muhtemelen Reşidüddin'den esinlenerek hazırladıkları şecerelerde de Osmanlıların soyunun Oğuz Kağan'a bağlarlar. Eski yurtları büyük ölçüde terk ederek Anadolu'ya göç eden Kayıların, daha çok Batı Anadolu'da Yörükler arasında görülmeleri, onların ilk fetih yıllarda Anadolu'ya geldiklerini ve bölgenin iskanını gerçekleştirdiklerini göstermektedir. F. Sümer'in tespitlerine göre XVI. yy. Anadolu'da Kayı isimli 94 köy bulunuyordu. Buna mukabil günümüzde otuz civarında köy ve yerleşim yeri bulunmaktadır.
Bayat
Bayatların İran, Kuzey Suriye ve Anadolu'ya kadar geniş bir coğrafyaya dağıldıkları görülmektedir. İran Bayatları, Safevî Devleti'nin hizmetinde bulunmuş, pek çok sefere iştirak etmiştir. Bu dönemde Çukursa'd, Karabağ, Makü ve Bayezid şehirleri Bayat ileri gelenlerince yönetiliyordu.
Kuzey Suriye'de bulunan Bayatların bir bölümü Moğol istilası sırasında Memlük Devleti'ne sığınanlardan oluşuyordu. Bunlar, Memlük Devleti'nde meydana gelen iç çekişmelerden zarar görmemek amacı ile Akkoyunlu Devleti'ne sığınmışlardı. Bayatlardan bir grup ise Dulkadirli Türkmenlerin arasında bulunuyordu. XVI. yy.'da Anadolu'da Bayatlara ait 42 yer adı bulunuyordu. Günümüzde ise 3'ten fazla köy, belde veya ilçe adı bulunmaktadır.
Alka Bölük / Alka Evli
Alka bölük veya Alka evli adıyla kaydolunan bu boyun tarihine dair herhangi bir kayıda rastlanılmadığı gibi Anadolu'da aynı isimli yer adı bulunmamaktadır.
Kara Bölük / Kara Evli
Sivas'ın güneyinden Halep'e kadar olan sahada konar-göçerlik eden Yeni il Türkmenleri arasında bir cemaat olarak görülen Kara evli obasından başka İçel, Bolu, Kastamonu ve Tokat havalisinde de Kara evli adlarına rastlanılmaktadır. Öte yandan Kara evlilerden bir kol da Türkmenistan'da bulunuyordu.
Yazır
Oğuzlara ait destani mahiyetteki eserlerde Yazırlardan bahsedildiği gibi onlar, Türkmenlerin siyasi faaliyetlerinin pek çoğunda rol oynadılar. Neşa şehrinin batısında bulunan Yazır adlı bir kasaba bulunuyordu. XVI. yüzyılda Anadolu'da Ankara, Antalya, Isparta ve Maraş bölgesinde Yazır oymaklarına tesadüf edilmektedir.
Döğer
Reşidüddin Oğuznamesi'nde İnal Yavkuy Han'ın vezirlerinden biri olan Damkak Döğer boyundan idi.
Döğerler, Anadolu'ya yapılan büyük Türkmen göçüne katıldıkları gibi bunlardan mühim bir bölük XIV. yüzyılda Memlük Devleti'nin kuzey topraklarında bulunuyorlardı. Bu sıralarda başlarında Salim Bey bulunuyordu. Döğerler Akkoyunlularla rakip olan Karakoyunluları desteklediler. Bununla birlikte Karakoyunlu Devleti'nin yıkılmasından sonra Akkoyunlu devletinin hizmetine girdiler. Safevi Devleti'nin kuruluşunda da rol oynayan Döğerler, Anadolu'da Halep, Haima, Dulkadir, Bozulus, Bozok, Sis'te bulunan Türkmen aşiretleri arasında bulunuyorlardı.
Dodurga
Dodurga boyu XVI. yüzyılda Anadolu'da Ankara havalisinde bulunan Uluyörük, Akkoyunlu Türkmenlerinin bakiyeleri olan Bozulus ve Tarsus Türkmenleri arasında bulunuyordu. Bozulus Türkmenleri içinde bulunan Dodurgalar Dulkadir Türkmenlerinden kopmuştu.
Yaparlı
Yaparlı boyu Kaşgarlı Mahmud'un verdiği listede görülmemektedir. İhtimal ki, Kaşgarlı Mahmud listesini hazırladığı yıllarda Yaparlı boyuna tesadüf etmemişti. Reşidüddin ise Ay Han'ın oğulları arasında kaydolunmuşlardır. Anadolu'da Yaparlılara ait yer adına tesadüf edilmemektedir.
Avşar
Reşidüddin Oğuznamesi'nde Avşarlar, hükümdar çıkaran boylar arasında zikredilir. Bu husus onların Oğuzların siyasi hayatında mühim roller oynamasının bir delili olarak düşünülebilir. Kaşgarlı Mahmud'un listesinde Afşar adıyla kayıtlıdır. Buna mukabil tarihçi Ayni'nin Kaşgarlı Mahmud'un listesine dayanarak hazırladığı Oğuz boyları cetvelinde Afşar adının yanında "Avşar" diye de söylenir kaydı düşülmüştür. Buna XIV. yy.'da Avşar diye söylenmekteydi.
Avşarlar İran, Kuzey Suriye ve Anadolu'da mühim roller oynamışlardır. Onlar İran'da XII. yy.'da İran'da Huzistan bölgesinde bulunuyorlardı. İran'ın Huzistan bölgesindeki Avşarlar Şumla adlı bir beyin etrafında toplanmıştı. XIII. yy.'da Memlük Devleti'nde Kutbeğli Avşarı, Köpekli Avşarı, Gündüzlü Avşarı gibi aşiretlerin yanı sıra sadece Avşar adı ile de temsil olunmaktaydı. Ayrıca gerek Akkoyunlu gerekse Safevi Devleti'nin dayandığı mühim aşiretlerden biri de Avşarlar idi.
Dulkadir, Bozulus, Halep, Yeni il gibi büyük Türkmen teşekkülleri arasında kalabalık nüfusları ile temsil olunan Avşarlar Sis, Aydın, Bolu, Uşak ve Bozok bölgelerinde de konar göçerlik etmekteydiler. Onlar bulundukları bölgelerde tedricen yerleşik hayata geçtiler. XIX. yy. ortalarında Güney Anadolu da konar-göçer hayatı devam ettiren merkezi hükümet tarafından Kayseri'deki boş arazilere yerleştirildiler.
Ayrıca, Karamanoğulları Beyliği'ni kuran ailenin Avşarlara mensup olduğu öne sürülmektedir.
Avşarlar, İran'ın siyasi tarihinde mühim roller oynadılar. Safevi Devleti'nin inkırazı döneminde Avşarlı Nadir Şah yönetimi ele geçirdi. İran'daki Avşar hakimiyeti XVIII. yüzyıl ortalarında Kaçar Türkmenleri tarafından sona erdirildi.
Öte yandan, 24 sayısı ve buna bağlı olarak teşkilat yapısının oluştuğu şeklinde vaktiyle ortaya konulan görüşleri ise tartışmaya açıktır.
Kızık
XVI. yy.'da Halep Türkmenleri arasında Kızık adlı bir aşirete tesadüf olunmaktadır ki bunların Kızık boyunun bakiyeleri olması gerekir. Ayrıca, Anadolu'da Amasya, Ankara, Bolu, Bursa, Afyon, Kayseri, Kocaeli, Sivas, Malatya, Çankırı ve Eskişehir'de Kızık adıyla yer adlarına tesadüf olunmaktadır.
Beğdili
Reşidüddin'in Oğuzların hükümdar çıkaran boylar arasında gösterdiği Beğdili boyu XVI. yy.'da Halep, Yeni il, Bozulus, İçel ve Tarsus Türkmenleri arasında bulunuyorlardı. Beğdililerden bir grup Safevi Devleti'nin kuruluşuna da iştirak etmişlerdi.
Karkın
XVI. yüzyılda Dulkadirli Türkmenleri arasında mühim bir Karkın grubu bulunuyordu. Akkoyunlu Türkmenlerinin bakiyeleri olan Bozulus Türkmenlerinin içinde görülen Karkınların bir bölümü de Dulkadirlilerden oluşuyordu. Varsak ve İçel yörükleri arasında da Karkın boyuna mensup aşiretler vardı.
Bayındır
Reşidüddin'in hükümdar çıkardığı boylar arasında saydığı Bayındırlar, Dede Korkut hikayelerinde de Oğuzların başında görülmektedir. Akkoyunlu Hanedanı da Bayındır boyuna mensuptu. XVI. yy.'da Halep, Dulkadir, Trablusşam, Yeni il, Bozok, Tarsus, İçel, Hamid Yörükleri arasında görülen Bayındırlara ait Anadolu'da pek çok yer adına tesadüf edilmektedir.
Peçenek
Karadeniz'in kuzeyinden Balkanlar'a göç ederek Bizans ve Rus tarihlerinde mühim roller oynayan Peçenekler ile Oğuzların bir boyu olan Peçenekler arasındaki akrabalık bağı tam olarak tespit edilememiştir. Onlar, Anadolu'ya geldiklerinde ya erken devirlerde yerleşik hayata geçtiklerinden ya da sayıca az olduklarından konar-göçer gruplar arasında adlarına fazla tesadüf edilmemektedir. XVI. yy.'da Halep, Adana, Tarsus ve Atçeken Türkmenleri arasında görülen Peçeneklere ait pek az yer adı tespit olunmaktaydı. Öte yandan, Aksaray'a bağlı Ağaç Ören ilçesinin Kırımini köyünde Peçenek Özü adıyla bir mevki bulunmaktadır.
Çavuldur
Çavuldur adı Anadolu'da Çavundur'a, Türkmenistan'da ise Çovdur'a dönüşmüştür. XVI. yüzyılda Çavuldurlar, Bozulus Türkmenleri arasında ve Çorum bölgesinde görülmektedir.
Çepni
Anadolu'ya ilk fetih yıllarında gelen ve bilhassa Karadeniz bölgesinin Türkleşmesini sağlayan Çepnilerin, bazı grupları XIX. yüzyıl ortalarına kadar konar-göçerliği sürdürmüşlerdir. Çepnilerden bazı gruplar Safevî Devleti'nin kuruluşuna iştirak etmiştir. XVI. yüzyılda Anadolu'da geniş bir sahaya yayılmış olarak görülen Çepnilere, Ankara, Amasya, Bolu, Samsun, Bursa, Çorum, Afyon, Kastamonu, Kırşehir, Balıkesir, Trabzon gibi pek çok yerde köyleri bulunmaktadır.
Salur
Dede Korkut destanlarında Salur Kazan'ın mühim bir mevki işgal etmesi Salurların, Oğuzların tarihinde önemli roller oynadığı kanaatini uyandırmaktadır.
Salurlar, İran'da Fars Atabeyliği'ni kurdular. XVI. yüzyılda Tarsus, Kadirli, Konya, Bozok ve Hamid bölgelerinde görülen Salurların önemli bir kolu da Türkmenistan'da bulunmaktadır.
Eymür
Anadolu'da geniş bir sahaya yayılmış bulunan Eymürler, Akkoyunlu ve Dulkadirli Devletlerinin siyasi faaliyetlerine katılmışlardır. Eymürler Maraş, Yozgat, Ankara, Kütahya başta olmak üzere Anadolu'da pek çok yere iskân olmuşlardır. Öte yandan Halep Türkmenleri arasında bulunan Eymürler de Hama ve Humus bölgelerine yerleştirilmişlerdir. Türkmenistan'da ise küçük bir Eymür topluluğu kalmıştır.
Ala Yundlu
Ala Yundlu boyunun siyasî rollerine ait bilgiler bulunmamakla binlikte onlar Anadolu'ya göç ederek Konya, Ankara, Kastamonu, Uşak ve Menteşe bölgelerine dağılmışlardı. Konya-Ankara arasındaki bozkır sahada konar-göçerlik eden Ala Yundlular Atçeken Türkmenleri içinde bulunuyor ve at yetiştiriciliği ile meşgul oluyorlardı.
Yüreğir
Üregir veya Yüreğir adıyla görülen bu boy, daha çok Çukurova bölgesinde görülmekte olup Ramazanoğullarının dayandığı mühim boylardan biri idi. Keza, bugün Adana'nın ilçelerinden biri de Yüreğir adını taşımaktadır.
İğdir
XVI. yüzyılda Anadolu'da Tarsus, İçel, Teke, Hamid, Atçeken ve Menteşe Yörükleri arasında görülen İğdirlerin bazı kolları da İran ve Türkmenistan'da bulunuyordu.
Bügdüz
Dede Korkut hikayelerinde Oğuz beylerinden biri Bügdüz Emen adını taşıyordu. Destanlara göre Bügdüz Emen, Oğuz Kağan tarafından Hz. Muhammed'e elçi olarak gönderilmişti. Bügdüz adının destanlarda görülmesine rağmen Oğuzların siyasî tarihlerinde rolleri tespit olunamamaktadır. Günümüzde Anadolu'da Bügdüzlere ait yer adları bulunmaktadır.
Yıva
Yıvalar daha Selçuklular Dönemi'nden itibaren Oğuzların siyasî tarihlerinde rol oynamaya başlamışlardır. Oğuzların batıya göçüne mühim bir nüfus ile katılan Yıvalar, geniş bir alana dağıldıklarından nüfus güçlerini yavaş yavaş kaybetmişlerdir. Onlar, XVI. yüzyılda Halep, Dulkadir, Yeni İl, Tarsus ve İçel Türkmenleri arasında konar-göçerlik ediyorlardı. Günümüzde Yıva adlı yer adlarının pek çoğu "Yuva" şekline dönüşmüştür.
Kınık
Selçuklu hanedanını çıkaran boy olan Kınıklar, Oğuzların tarihinde saygın bir yere sahiptir. Türkmenlerin Anadolu'ya yaptığı büyük göçe katılan Kınıklar Halep, Ankara, Çukurova, Kayseri, Aydın gibi geniş bir sahaya dağılmışlardır.
-
NOT: Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Sayın Yrd. Doç. Dr. Tufan Gündüz'ün Genel Türk Tarihi Ansiklopedisi'nin 2. cildinde yer alan "Oğuzlar / Türkmenler" adlı makalesinden yararlanılarak yazılmıştır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.