2. Viyana Kuşatması, II. Viyana Kuşatması, 2. viyana kuşatmasının sebepleri, 2. viyana kuşatmasının nedenleri, 2. viyana kuşatmasının sonuçları, II. viyana kuşatması sebepleri, II. viyana kuşatması sonuçları, II. viyana kuşatması

(vi) Viyana Kuşatması (1683):
Sadrazam Kara Mustafa Paşa, bir "fatih" olarak dünyaya ün salmak hülyasında olan çok ihtiraslı bir adamdı. Bağnaz bir Hıristiyan düşmanı olarak, I. Bayezıt'in tehdidini yenilediği, yani bir gün Roma'nın St. Peter meydanında atla dolaşacağını söylediği rivayet edilir. Viyana'yı ele geçirdikten sonra Ren'e doğru yürüyüp Fransa Kralı 14. Louis ile savaşacağını da söylemekteydi. Ama ne var ki, bir askeri komutan olarak yetenekleri çok sınırlıydı.

            1680'lerle birlikte, Katolik yönetiminden memnun olmayan Protestan Macarlar ayaklanmaya başladılar imparatora karşı bir iki başarıdan sonra padişahtan yardım istediler. Ayrıca, Fransa'ya da yardım için başvurmuşlardı. 14. Louis yardım vaat ederken, İstanbul'daki elçisi aracılığıyla, bir Osmanlı-Habsburg savaşında yansız kalacağını da belirterek, Osmanlıların son Viyana kuşatmasını tahrik etmiş oluyordu. Edirne'de 1683 ilkbaharında büyük bir ordu topladı. Bu, eski Osmanlı geleneklerine uygun olarak, din uğruna Hıristiyan Avrupa'ya karşı girişilen son büyük Müslüman seferidir.

            Kara Mustafa Paşa'nın en önemli eksikliği, tıpkı Sultan Süleyman'ın 1529'da yaptığı gibi, ağır toplarını getirmemiş olmasıydı. Sadrazam daha çok Türklerin gerçekten çok üstün oldukları mayıncılığa, tünel kazarak patlayıcıyla surların devirmeye güveniyordu. Önce, kenti ablukaya alarak yardım gelmesini önlemeye çalıştı sonra siper kazma işine girişildi. Kale altında patlayan mayınların surlarda açtığı deliklerden bir iki kez kente girmek mümkün olduysa da bu girişimler püskürtüldü. Tam bu sırada Polonya birliklerinin kentin yakınlarına geldiği görüldü. Polonya Kralı Jan Sobieski kente hâkim olan bir tepede (Kahlenberg tepesi) karargâhını kurdu. Bu tepenin Osmanlılar tarafından korunmamış olması, Kara Mustafa Paşa'nın bir başka hatasıdır. Kentin kuşatılmasıyla meşgul bulunulduğundan, Polonya birliklerine karşı önlem alınmamıştı. Üstelik Sobieski'nin geldiği görülmüş olmasına rağmen kuvvetin bir kısmı bu yeni düşmanla uğraşmak için ayrılmadı. Kahlenberg tepesini eline geçirmek için bir harekette de bulunmadı. Kaleden top atışı başlayıp, Polonya süvarileri tepeden aşağıya inerek Osmanlı ordusunu iki ateş arasında bıraktıkları zaman, artık yapacak bir şey kalmamıştı. İki ateş arasında bırakılan Osmanlı ordusu çekildi.

            Sultan Süleyman 150 yıl önce kadar, Viyana'yı ulaşım sorunları, havanın muhalefeti ve ağır topların olmaması yüzünden alınamamış, ama ordusuna hiçbir zarar verdirtmeden geri dönmesini bilmişti. Ancak bu kez, Kara Mustafa Paşa, bir meydan savaşı vermiş ve ordusu büyük ölçüde darmadağın olmuştu. Bu Viyan başarısızlığının önemli sonuçları oldu. Bir kere, Osmanlıların bir fatih devlet olarak prestijinde büyük yaralar açıldı. İkincisi, kuşatmadan bir yıl sonra Venedik, Osmanlı Devleti'ne savaş açarak Preveze ve Mora'yı, Habsburglar da Hırvatistan'ın büyük bir bölümünü işgal etti. Böylece, Osmanlı Devleti'nde toprak yitirme süreci tam anlamıyla başladı. Üçüncü olarak, bu tarihten sonra, yeni ulus-devletleriyle batının gücü, doğuya galebe çalacak ve bundan böyle aradaki uçurum, yalnız askeri değil, ekonomi ve toplumsal gelişme alanlarında da belirgin bir hal alacaktır. Son olarak, Avrupa için artık bir tehdit oluşturmayacak olan Osmanlı Devleti, başka bir devletin genişleme konusu haline gelecektir: Rusya

Not: Bu ilgili makale Oral Sander'in "Siyasi Tarih ilkçağlardan 1918'e" adlı eserinden yararlanıp yazılmıştır.

Kitabı, İmge Kitabevi Yayınları'ndan temin edebilirsiniz.

-

Siyasi Tarih'in Tüm Konuları İçin >> Siyasi Tarih << Sayfasına Bakmanızı Öneriyoruz.

EK BİLGİ:

II. Viyana Kuşatması
II. Viyana Kuşatması, 1683 yılında IV. Mehmet devrinde Osmanlı Devleti'nin Viyana'yı kuşatması ile gerçekleşti. 17. yüzyılda Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında yapılan savaşların en uzun süreni bu kuşatma ile başladı.

Kuşatmanın Başlangıçı ve Sebepleri

Avusturya, yönetimi altındaki Macarlara iyi davranmıyor, onları ağır vergilerle eziyordu. Ayrıca mezhep hürriyeti de tanımıyordu. Macarlar, baskılara daha fazla dayanamayınca Tökeli İmre'nin başkanlığında ayaklandılar. Kendi güçleriyle başarılı olamayacaklarını anladıklarından Osmanlılardan yardım istediler.

Politik nedenlerden dolayı Osmanlı İmparatorluğu uzun yıllardır Macaristan'da ve Avusturya'da Katolik olmayan azınlığa yardımda bulunuyordu. Osmanlılar zaten Tökeli İmre'yi yukarı Macaristan'ın kralı olarak tanıyorlardı. Henüz kuşatmadan önce Osmanlı İmparatorluğu ve Habsburg arasında Vasvar Barışı'nın bir sonucu olarak yirmi yıllık bir sözleşmesi vardı.

1681 ve 1682'de Tökeli İmre ile Habsburg'lar arasındaki sınır çatışması şiddetini artırdı. Habsburg kuvvetlerinin merkezi Macaristan içlerine tecavüz etmeleri, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'ya Osmanlı ordusunu sefere çıkarmak için IV.Mehmet ve divanını ikna etmek için önemli bir gerekçe oldu. IV.Mehmet, Kara Mustafa Paşa'yı Yanıkkale'ye olduğu kadar ve Komaran kalelerine (ikisi de Kuzeybatı Macaristan'da) operasyon yapmaya ve onları kuşatmaya izin verdi. Osmanlı ordusu 21 Ocak 1682 de seferber edildi ve 6 Ağustos 1682 de savaş ilan edildi.

Kuşatmanın Hazırlıklarları

Viyana, Doğu Akdeniz-Almanya ticaret yolu üzerinde oluşu, Tuna üzerinde iç kontrol noktası olması gibi nedenler yüzünden Osmanlı İmparatorluğu'nun stratejik hedeflerinin tam ortasındaydı. Kuşatma için büyük hazırlıklar yapıldı; Avusturya 'ya ve lojistik merkezlere giden yollar tamir edildi ve yenileri inşa edildi. Cephane, mühimmat, top ve diğer kaynaklar imparatorluğun her yanından bu lojistik merkezlere ve Balkanlar'ın içlerine göderilmesi yapıldı.

Lojistik zamanı, Ağustos ve Eylül 1682 de bir istilaya başlamanın mümkün olmadığını ifade ediyordu. Üç aylık bir seferde Osmanlılar kışın Viyana'da olacaklardı. Ama seferin başlaması ve hazırlanması için gereken 15 aylık bir sürede de Habsburglar hazırlancak ve diğer Avrupa krallıklarına yardım için başvuracaklardı. Nitekim kış süresinde Habsburg'lular ve Lehistan bir antlaşma imzaladılar. Antlaşmaya göre Osmanlılar Krakow'a saldırırlarsa Habsburg kuvvetleri Polonya'ya yardıma gelecekti, karşılık olarak da Leh ordusu Viyana'ya bir saldırı olursa yardıma gelecekti.

İlkbaharda Mayıs'ın erken zamanında Osmanlı ordusu Belgrad'a ulaştı. Daha sonra Viyana şehrine doğru hareket etti. 7 Temmuz'da 40.000 Tatar kuvveti Viyana'nın 40 km doğusuna vardı. Kuşatma süresince Habsburg imparatoru I. Leopold 80 bin Viyanalı ile şehirden kaçtı ve Linz'e yerleşti. Lehistan kralı Sobieski de 1683 yazında antlaşmadaki yükümlülüğünü yerine getirmek için bir yardım sevkiyatı hazırlıyordu.

Kuşatma

Osmanlı ordusu 14 Temmuz'da Viyana'yı kuşattı. Artakalan 11.000 askerin, 5.000 sivil ve gönüllünün lideri Graf Ernst Rüdiger von Starhemberg teslim olmayı reddediyordu. Viyanalı'lar şehrin etrafındaki evleri ve duvarları tahrip ettiler, yıkıntıları temizlediler ve boş bir alan bıraktılar. Kara Mustafa Paşa bu problemi kuvvetlerine şehre doğruca giden hendek kazmalarını emrederek çözdü.

Osmanlılar zamanı hesaba almadılar, mamafih zaman onların tarafında değildi. Bu noktadaki gevşeklikleri, savaşın ilanından sonra ordularını kombine edip ilerlememeleri; yardım kuvvetlerinin ulaşmasına izin verdi. Tarihçiler Kara Mustafa Paşa'nın şehri zenginlikleri ve bozulmamış haliyle ele geçirmek istediğini söylerler.

Viyana'ya ise her anlamda yiyecek desteği kesilmişti. Garnizon ve sivil gönüllüler aşırı kayıplara katlanıyordu.

Kışla hizmeti öyle bir problem haline geldi ki Graf Ernst Rudiger von Starhamberg herhangi bir asker nöbette uykuda bulunursa öldürüleceği emrini verdi. Ümitsizlik gittikçe artıyordu. Bu sırada Lorraine dükü V. Charles komutası altında olan imparatorluk kuvvetleri, Macar Tökeli İmre ile Viyana'nın 5 km kuzeydoğusunda, Bisamberg'de çarpışıyorlardı.

II. Viyana Kuşatmasının Sonuçları

Viyana bozgununun sorumluluğunu taşıyan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Belgrad'da idam edildi. Padişah daha sonra düşünüp yapmış olduğu başarılı hizmetlerden dolayı Kara Mustafa Paşa'nın başının kesilmesini geri almak istemiş ve ikinci bir emirle affedilmesini emretmiştir. Fakat ikinci emir ulaşana kadar görev verilen ulaklar paşayı idam etmişlerdi. Kesilip gömülen başının üzerine seng-i ibret (ibret taşı) konuldu.

Osmanlının bu hezimeti Avrupa'da büyük sevinçle karşılandı. Artık Osmanlıların yenilmez olmadıklarını gören Avrupa, karşı hücuma kalkmaya başladı. Psikolojik savaş olarak da Osmanlı üzerinde büyük bir kayıp, Avrupalılarda ise büyük bir kazanç olarak değerlendirildi. Bu savaş sonucunda Osmanlının gerileme devrine girdiği kabul edilmektedir. Böylece Türklerin Sakarya Savaşı'na kadar sürecek bir geri çekilme süreci başlamış oldu.

Kuşatma sonrası kurulan Kutsal İttifak Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları'na neden oldu. 

Ek bilgi kaynak: Bu bilgi Wikipedia'dan Alınıp sizlerin bilgisine sunulmuştur.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğrafya Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi