Göz kamaştıran bir güzelliğe sahip olan Aphrodite, güzellik tanrıçasıdır. Efsaneye göre dalgaların köpüğünden doğmuştur. Bir ilkbahar sabahı, Kıbrıs Adası kıyılarında kıpırtısız olan deniz, birdenbire köpüklü beyaz bir dalga ile hareketlendi. Bu dalga ile birlikte bir sedef kabuğu kıyıya vurdu. Sedefin kapağı açıldığında içinden güzeller güzeli Aphrodite çıkmıştı.

Beraberinde aşk tanrısı olan oğlu Eros da vardı. Kumsalda yürüdükçe bastığı yerlerde renk renk güzel kokulu çiçekler açıyordu. Zaman tanrıçaları olan Horalar, onları karşıladılar ve önce Aphrodite'i güzelce yıkayıp vücudundaki tuzlu deniz suyunu temizlediler. Uzun saçlarını örüp başını altın bir taçla süslediler, üzerine tülden süslü elbiseler giydirip, boynuna kıvılcımlar saçan kolyeler taktılar.

Daha sonra onu ve oğlunu alıp Olympos'a çıkardılar. Olympostaki tanrılar, bu güzeli görünce hayranlıklarını gizleyemediler. O günden sonra Aphrodite, güzellik ve aşk tanrıçası olarak Olymposta diğer tanrı ve tanrıçalarla birlite yaşamaya başladı.

Aphrodite, güzelliği ile sadece tanrıların değil insanların da gönlünü fethetmişti. İnsanların kalplerine sevgi ve aşk tohumları serpiyor, onlara neşe ve sevinç veriyordu. Kimi zaman bu neşe ve sevinç, aşk acısına da dönüşebiliyordu.

Güzel tanrıça gücünü, sadece insanlar ve tanrılar üzerinde göstermezdi. O tüm tabiata söz geçirebilirdi. Tek bir tatlı bakışıyla kudurmuş dalgaları sakinleştirir, nefesi ile deli gibi esen rüzgarları dindirirdi. Yeryüzünde her şeyi o diriltir, o canlandırırdı. Kurumuş çiçekleri tekrar canlandırır, dünyayı süsler, güzelleştirirdi.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğrafya Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi