Osmanlı sadrâzamlarından, 1863 yılında Kahire'de doğdu. Mısır Vâlisi Kavalalı Mehmed Ali Paşanın oğullarından vezir Halim Paşanın oğludur. Said Halim Paşa, mükemmel bir eğitim ve öğretim gördü. Doğu ve Batı dillerinden Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca'yı öğrendi. İsviçre'de üniversiteye giderek beş yıl süreyle Science Politique öğrenimi yaptı. Üniversite öğrenimini tamamlayınca İstanbul'a geldi.
1888 yılında Şûrâ-yı Devlet (Danıştay) üyeliğine seçildi. Bu sırada rütbesi mîrmîran idi. 1900 yılında ise, Rumeli Beylerbeyliği rütbesini aldı.
Said Halim Paşa, zararlı neşriyât ve silâh bulundurmakla itham edilip, hakkında soruşturma açılınca, ülkeyi terk etti. Önce Avrupa'ya sonra da Mısır'a gitti.
23 Temmuz 1908'de İkinci Meşrûtiyet îlân edilince, tekrar İstanbul'a döndü. Halim Paşa, Şûrâ-yı Devlet üyesi olmak istediyse de, kadrosuzluk sebebiyle bu isteğine kavuşamadı. Bu durum üzerine Halim Paşa, İttihat ve Terakki Partisine girerek politikaya atıldı. Bu partinin adayı olarak belediye seçimlerine katıldı ve Yeniköy Belediye Dairesi Başkanlığına seçildi. Halim Paşa, Cemiyet-i Umûmiye-i Belediye İkinci Başkanlığına, daha sonra da yân Meclisi üyeliğine getirildi. Said Halim Paşa, Şûrâ-yı Devlet Başkanlığına seçildiyse de, bu vazîfeden kısa bir süre sonra 1912'de ayrıldı. İttihat ve Terakki Partisi Genel Sekreteri oldu. 1913'te Mahmud Şevket Paşa kabinesinde Şûrâ-yı Devlet Başkanı ve üç gün sonra da Hâriciye Nâzırı oldu. Sadrâzam Mahmud Şevket Paşanın, 11 Haziran 1913'te Divanyolunda otomobilinde öldürülmesi üzerine Said Halim Paşa, Sadâret Kaymakamı oldu. Ancak İttihat ve Terakki Partisinin, Sultan Reşad'a baskısı üzerine, 12 Haziran 1913'te sadrâzam, sadâreti süresince de Enver, Talât ve Cemal Paşaların kuklası oldu. Halim Paşa, kurduğu kabinede Hâriciye Nâzırlığını da kendisi aldı.
Birinci Dünyâ Harbi sırasında hükümet başkanı olan Said Halim Paşa, kendisinin haberi olmadan İttihatçılar tarafından harbe girildiğini sonradan öğrendi. İstifâ etmesine rağmen, ısrarlar üzerine vazgeçti. Fakat kendisinden habersiz kânunlar çıkarıldığını görünce, 3 Şubat 1917'de sadâretten ayrıldı. İttihat ve Terakki Partisinin iktidardan düşmesi üzerine, harp suçlusu olarak mahkemeye verildi.
İstanbul'un işgali sırasında, İngilizler tarafından 1919'da Malta'ya sürüldü. Bir müddet sonra serbest bırakılınca Roma'ya gitti. 18 Aralık 1921'de, evinin önünde bir Ermeni tarafından vuruldu. Mezarı İstanbul'da, Sultan Mahmud Türbesi bahçesindedir.
Said Halim Paşanın, İslâmlaşmak ve Taassub, Mukallidliklerimiz, İnhitât-i İslâm, Buhrân-ı Siyâsimiz, Meşrutiyet, Buhrân-ı İctimâîmiz, Buhran-ı Fikrimiz adlı eserleri vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.