c. Türklerin Üstünlüğü Yeniden Sağlamaları: Osmanlı Devleti (1300 - 1500) Osmanlı Türklerinin 14. yüzyılın başında kurdukları devlet, 16 yüzyılın sonuna gelindiğinde tüm Ortadoğu ile Kuzey Afrika, Anadolu, Balkanlar ve Doğu Avrupa'nın büyük bir bölümünü egemenliği altına alacak boyutlara ulaşmıştı. Varlığını 600 yıl sürdüren, Türk devletlerinin en uzun ömürlüsü olan Osmanlıların öyküsü, belki de o dönem tarihinin en önemli konusu sayılabilir.
Her şeyden önce, Osmanlı Devleti, gazi uç beylerinin yarı bağımsız açık topluluklarından, merkezileşmiş bir hanedanlık devletinin toplumsal, ekonomik ve siyasal yapısına geçişin büyük hünerini göstermektedir. İkinci olarak, Osmanlı Devleti, İskender ve Sezar'ın Makedonya ve Roma imparatorluklarının gerçekleştirdiklerinin çok ötesinde, doğu ile batıyı, Hıristiyanlık ve Müslümanlığı, eski ile yeniyi, göçebeliğin irade, savaşkanlık ve disiplini ile yerleşikliğin itaat ve toplumsal düzenlilik ve uyumunu aynı siyasal sınırlar içinde birleştirmeyi, aynı pota içinde eritmeyi denemiş ve belirli bir süre başarılı da olmuştur. Dolaysıyla, Osmanlı Devleti, yeryüzünün global bir nitelik almaya başladığı bir dönemde, bu sürece katkısı olan en önemli siyasal birimlerden biri olmuştur.
Osmanlıların bir başka özelliği, Hıristiyan Avrupa'ya giren ilk ve tek Müslüman gücü olarak burada kazandığı başarının gizinde yatar. O kadar ki, bir ara Müslümanlığın genişlemesiyle birlikte çatışmaya başlayan ve çatıştıkları bölgelerde uygarlıklar arasına yüksek engeller koyan bu iki dinin arasındaki engelleri azaltması bile söz konusu olabilmiştir.
Not: Bu ilgili makale Oral Sander'in "Siyasi Tarih ilkçağlardan 1918'e" adlı eserinden yararlanıp yazılmıştır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.