Endüstri devriminin ilk aşaması, sanayi devriminin ilk aşaması, sanayi inkılabının ilk aşaması
1. Endüstri Devriminin İlk Aşaması (1870'lere Kadar) 18. yüzyılda başlayıp 19. yüzyılın ortalarına kadar süren bu endüstrileşme sürecine, demir ve kömürün asıl enerji kaynağı ve hammaddeyi oluşturduğu "makineleşme çağı" denebilir. Temel ve ayırıcı özelliği, makine kullanımının yaygınlaşması sonucu, büyük fabrikaların ortaya çıkmasıdır. Böylece, Avrupa'da temelde tarım işçilerinin toplumdan, fabrikalarda eşya üreten nüfusa doğru düzenli bir değişim olmuştur.
Daha önceki dönemlerin ayırıcı niteliği nasıl avcı ve toplayıcı kabileler ile büyük toprak parçaları ise, endüstri çağının çarpıcı kurumu fabrikalar olmuştur. Fabrikaların ayırıcı ve önemli özellikleri şunlardır:
(i) Üretim süreci tek bir işletmede odaklaşmış bulunmaktadır.
(ii) Fabrika ne kadar geniş bir alana yayılırsa, girişim o kadar ekonomik ve makineler de o kadar büyük olur.
(iii) Fabrikalardaki makinelerin hepsi belirli bir işte uzmanlaşmıştır ve insan-dışı güçler tarafından çalışır.
(iv) İşçiler yönlendirir ve çalışmaları, belirli bir ücret ve çalışma saatleri çerçevesinde, gelişmiş bir yönetici kadro tarafından denetlenir
(v) Üretim, gelişmiş bir pazara yöneliktir.
Bu temel özellikleriyle çalışan fabrikaların temel enerji kaynağı kömürdür. Gerçekten, endüstri devriminin ilk aşamasında, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın her yerinde kömür, ekonominin her alanında asıl güç kaynağıdır ve bugün bile birçok ülkede bu temel özelliğini sürdürmektedir. 1970'lerde dünyada kömür üretimi yılda 2 milyar tonun üzerindedir ve dünya enerji üretiminin üçte birini oluşturmaktadır. Zengin kömür kaynaklarının bulunması, İngiltere'ye öteki devletler üzerinde ekonomik üstünlük kazandırmış ve belki başka alanlarda da gelişmesinin temeli olmuştur. 19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, İngiltere yılda yarım milyon tonluk kömür üretimiyle, tüm dünya devletlerinin ürettiğinin beş katına sahip bulunuyordu. Endüstriyel gelişmenin bu ilk aşamasında kömürün önemi, bu cevhere sahip olmayan ya da sahip olup şu ya da bu nedenle kullanamayan ülkelerin tarihinden de anlaşılabilir. Bu ülkelerde, büyük bedel karşılığında kömür dışalımı, başka nedenlerle birlikte, makineleşmeyi geciktirmiştir.
Endüstri devriminin ilk aşamasında, buhar, kömür ve demirin bileşimi, önemli siyasal, ekonomik ve toplumsal sonuçlarıyla birlikte, "demiryolu çağını" açtı. Kömür yalnız demiryolunca hareket eden araçlara güç sağlamakla kalmamış, aynı zamanda demiryolları da kömürü eskiden götürülemeyen yerlere taşımıştır. Böylece, Avrupa'da kömürle çalışan makineleri barındıran fabrikalar hem büyümüş hem de ülkelerin en uzak köşelerine kadar yayılmıştır. 1859'de İngiltere 26.000 km. uzunluğunda demiryoluna sahip olmuştu. Almanya ise, demiryolunun önemini kavramakta Fransa'dan ileriydi. 1848'de Almanya'da 4.000 km. uzunluğunda demiryolu vardı. Prusya Genelkurmay Başkanı Von Moltke, Prusya militarizmine uygun bir biçimde, demiryollarını askeri birliklerin cepheye taşınması amacıyla düzenlemişti. Demiryolları, eskiden hem ticareti hem de savaşı kısıtlamış olan kötü karayollarının yerini almaya, ticareti canlandırıp savaş hızlandırmaya başladı. ABD'nde 1869 yılında kıtanın iki yakası demiryolu ile birbirine bağlandı. Böylece ABD hem endüstrileşmeye başladı hem de Atlantik olduğu kadar bir Pasifik devleti haline geldi.
Not: Bu ilgili makale Oral Sander'in "Siyasi Tarih ilkçağlardan 1918'e" adlı eserinden yararlanıp yazılmıştır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.