Bir devletin gerek iç ve gerekse dış politikasını belirleyen en önemli etkenlerden birisi, o devletin ekonomik yapısıdır. Bir devlet ekonomik yapısını ne kadar iyi düzenlerse takip edeceği iç ve dış politika da o derece sıhhatli olur. Büyük kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu genel düsturu en iyi bilen ve değerlendiren bir devlet adamı olarak tarihe geçmiştir. İler şeyde bir beynelmilelliğin olabileceğini hatta kültürde bile beynelmilellik olabileceğini vurgulayan Atatürk, iktisatta beynelmilelliğin olamayacağını açıkça ifade etmiş ve her devletin milli bir iktisat politikasının olması gerekliğini belirtmiş ve yeni Türk devletinin iktisat politikasını belirlemek amacıyla İzmir İktisat Kongresi'ni toplamıştır.
İzmir İktisat Kongresi sonucunda, belirli bir model benimsenmiş ve genç Türk devletinin ekonomik politikası çizilmiştir. İste bu sıralarda patlak veren 1929-1930 dünya ekonomik bunalımı isler istemez Türk ekonomisini de etkilemiştir.
1929-1930 dünya ekonomik bunalımı başlamadan önce milli mücadele döneminden başlamak suretiyle Türkiye'nin ekonomik durumunu ve alman tedbirleri tezimizin birinci bölümü olarak ele aldık. Burada İzmir İktisat Kongresi ve kongre sonrası alman ekonomik tedbirler incelenmeğe çalışılmıştır.
Tezimizin ikinci bölümünü 1929-1930 ekonomik bunalımı ve dünya devletlerinin bundan etkilenmeleri, Türkiye'nin bunalım karşısındaki tulumu, alınan önlemleri teşkil etmektedir.
Esasında bu konuda daha geniş bir araştırma yapılabilir. Lakin gerek zamanın kısıtlı olması gerekse ekonomik buhranın tüm dünyayı etkilemesinden dolayı sadece bazı yönleri ele almamız gerekmekteydi. Çünkü belirtilen konu dâhilinde konu dışına çıkmamak yerinde olacaktı. Bu yüzden bu konuda daha geniş çaplı bir araştırma yapılabileceği gibi bizim yaptığımız belli alanlardaki konular da derinlemesine işlenmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.