20. Yüzyıl Tarihi Kategorisi - Tarih Sitesi

20. Yüzyıl Tarihi

Bu kategoride toplam 52 içerik bulunuyor.
Cento
«Merkezi Antlaşma Teşkilâtı»

Ortadoğu'da kurulan uluslararası pakt.

CENTO (CENtral Treaty Organization) Türkiye, İran, Pakistan ve İngiltere arasında kurulmuş, Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğine dayalı bir ortak güvenlik ve savunma antlaşmasıdır.

Ä°LK KURULUÅž: BAÄžDAT PAKTI

1950'lerde Ortadoğu'nun güvenliğinden, yani Sovyet etkisinin ve komünizmin Ortadoğu ülkelerine sızmasından kaygılanan A.B.D., bu bölgedeki hükümetleri kendi aralarında örgütlenmeğe teşvik etti. Başlangıç olarak önce Türkiye ile Irak arasında Bağdat'ta bir karşılıklı işbirliği antlaşması imzalandı (26 şubat 1955). Antlaşmaya göre iki ülke ortak savunmaları için işbirliği yapacaklardı; antlaşma Arap Birliği'ne üye devletlere ve işbirliği yapmak isteyen Ortadoğu devletlerine açık tutuluyordu. Bundan yararlanarak antlaşmaya önce İngiltere katıldı (1955). Aynı yıl içinde onu Pakistan ve İran izledi. Böylece üye devlet... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1917 Rusya Devrimi
1917 yılının en önemli olaylarından birisi Rusya'da devrim çıkması oldu. Batı Avrupa demokrasilerinden farklı bir yapıya sahip olan Rusya, halâ mutlak bir biçimde yönetiliyordu. Büyük çoğunluğunu fakir köylü nüfusunun oluşturduğu Rusya'da, yüzyılın başında işçiler de önemli bir yer tutuyorlardı.

Çok ağır yaşam koşulları içinde yaşayan bu geniş kitlelerin huzursuzluğu, daha 1905 yılında çıkan ayaklanmayla görüldü. Petersburg ve Moskova'da "İşçi Sovyetleri" kuruldu. Aralık ayı içinde bu ayaklanma, çok sert bir şekilde bastırıldı. Bunun sonunda Çar, Duma'yı açarak bazı özgürlükler tanıdı.

Birinci Dünya Savaşı, Rusya'da büyük bir yokluk ve sefalete yol açtı. Boğazların kapalı oluşu yüzünden dış yardım alamıyordu. 1916-1917 kışı ise çok sert geçmiş, açlık ve yakacak, giyecek bulunamaması, bütün Rusya'yı etkilemişti.

8 Mart 1917'de, Petersburg'da gösteriler başladı. Grevler yaygın... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1900-1920 Kronolojisi
1900

İngiliz arkeolog Arthur John Evans'ın Girit Adası'nda başlattığı kazılarda, Ege'deki en eski uygarlık olan Minos'un başkentindeki Knossos Sarayı bulundu.

Petrol gazıyla çalışan hafif motorun kaşifi Alman mühendis Gottlieb Daimler öldü.

Tarihe, Boxer Ayaklanması olarak geçen, Çin'deki bütün yabancıları ülkeden çıkarmayı amaçlayan ve devletçe de desteklenen köylü ayaklanması başladı. Elçiler, aileleri, elçilik görevlileri ve yüzlerce Hıristiyan, elçilik binaları ve Pekin'deki Katolik Katedrali'nde mahsur kaldı. Ayaklanma, 7 Eylül 1901'de sona erdi.

Kont Zeppelin tarafından yapılan ilk güdümlü zeplin uçtu.

Dünya'nın ilk metrosu Paris'te hizmete girdi.

Alman filozof Friedrich Nietzsche öldü.

1901

İtalyan kaşif Gugliemo Marconi, telsiz-telgraf sistemini geliştirdi ve Atlantik çevresinde mesaj yollamayı başardı.

İngiltere Kraliçesi Victoria öldü.

ABD'nin 25. Başkanı William McKinle... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1921-1940 Kronolojisi
1921

Charlie Chaplin'in ilk uzun metrajlı filmi ''The Kid''ABD'de gösterime girdi.

Fransız Etienne Oehmichen, ilk helikopteri uçurmayı başardı.

ABD'de Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti idam edildi.

Kanada'da insülin bulundu.

İtalyan tenör Enrico Caruso öldü.

1922

İrlandalı yazar James Joyce'in ''Ulysse''adlı kitabı yayımlandı.

Mısır'daki İngiliz hegemonyası sona erdi.

Bram Stoker'in kitabından uyarlanan ''Vampir Nosferatu''filmi gösterime girdi.

Lenin'in önerisiyle Joseph Stalin, Rus Komünist Partisi Genel Sekreteri oldu.

Paris'te ilk kadınlar olimpiyatı başladı.

Mussolini, baÅŸbakan oldu.

Lord Carnavon ve Carter tarafından, Mısır'daki Krallar Vadisi'nde Tutankamon'un mezarı bulundu.

Fransız yazar Marcel Proust 51 yaşında öldü.

Albert Einstein Nobel Fizik Ödülü'nü kazandı.

Rusya, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) adını aldı.

1923

Japonya'da Tokyo ve Yokoham... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1941-1960 Kronolojisi
1946

Yunanistan'da iç savaş çıktı. ABD'nin geniş çaplı desteğiyle, komünist gerillaların eylemi durduruldu.

Birleşmiş Milletler Örgütü'nün ilk toplantısı yapıldı. 13 Şubat'ta New York, BM'nin merkezi oldu.

Norveçli Trygve Lie, BM'nin ilk genel sekreteri oldu.

BM, ilk kez Sovyetler Birliği tarafından veto edildi.

Juan Peron, Arjantin Devlet Başkanlığı'na seçildi.

Winston Churchill, Missouri'deki Fulton'da, ilk kez "demir perde" den sözetti.

Japonya'da, ilk defa kadınların da katılımıyla, kamuoyu yoklaması yapıldı.

Nürnberg Mahkemesi'nde savaş suçlularının yargılanması bitti.

Hindiçini'de ayaklanma başladı.

1947

İtalya, Afrika'daki bütün topraklarından vazgeçti.

Al Capone öldü.

14 Ağustos 1988'de ölen Enzo Ferrari'nin adını taşıyan ilk araç, piyasaya çıktı.

Avrupa Kalkınma Programı açıklandı.

Birmanya'nın milliyetçi lideri Aung San öldürüldü. 4 Ocak 1948'... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1961-1980 Kronolojisi
1961

Belçika Kongosu'nun ilk başbakanı Afrikalı milliyetçi lider Patrice Lumumba öldürüldü.

II. Hasan, Fas kralı oldu.

Güney Vietnam'da Ngo-Dinh-Diem, cumhurbaşkanı seçildi.

Yahudilerin katledilmesiyle suçlanan eski SS lideri Adolf Eichmann hakkında dava açıldı. Arjantin'e sığınan Eichmann, İsrail İstihbarat Servisi tarafından kaçırıldı. 15 Aralık'ta ölüme mahkum edildi, 31 Mayıs 1962'de idam edildi.

J.F Kennedy, ABD Ordusu'nun Vietnam'a müdahale programına onay verdi.

ABD'li aktör Gary Cooper öldü.

BM Genel Sekreteri Dag Hammarskjold, Kongo'dan ayrılarak bağımsızlığını ilen eden Katanga Eyaleti Başbakanı Moise Tshombe ile görüşmelerde bulunmak üzere Kongo'ya giderken uçağın düşmesi sonucu öldü.

Adenauer, Batı Almanya Başbakanı seçildi.

SSCB ile Arnavutluk arasındaki diplomatik ilişkiler koptu.

1962

Ünlü müzik topluluğu Beatles, ilk plağının kaydını yaptı.

Ünlü mod... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1981-1999 Kronolojisi
1981

Cezayir'in Başkenti'nde ABD, Tahran'daki 52 rehinenin serbest bırakılması için İran'a 10 milyar dolar vermeyi kabul etti.

Kosova'da, ilk öğrenci gösterileri başladı.

Fransa'da 5. Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra ilk kez Sosyalist Parti'den François Mitterand, cumhurbaşkanı seçildi.

Papa Jean-Paul II'ye, St-Pierre Meydanı'nda suikast girişiminde bulunuldu.

İsrail Hava Kuvvetleri, Fransa'nın gönderdiği Osirak Reaktörü'nü barındıran, Irak'taki Tamuz Nükleer Araştırma Merkezi'ne saldırdı.

Vietnam'da çıkan tayfunda 200 bin kişi öldü.

Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat, Ekim 1973 İsrail-Arap Savaşı anısına düzenlenen askeri geçit töreni sırasında, aşırı dinciler tarafından öldürüldü.

General Jaruzelski, Polonya Başbakanı, Savunma Bakanı ve İşçi Partisi 1. Sekreteri oldu.

Ä°srail, Golan Tepeleri'ni iÅŸgal etti.

1982

İngiliz Yönetimi ve Vatikan arasında 1531'de kesilen diplomatik ili... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Altı Gün Savaşı
1960-1980 arası Orta Doğu gelişmelerinde, 1967 Arap-İsrail Savaşı bir dönüm noktası teşkil eder. Çünkü, bu savaşta İsrail'in Araplar karşısında kazandığı kesin zaferler neticesinde, topraklarını savaştan öncekinin dört misli genişletmesi, Arap-İsrail meselesine çok büyük boyutlar kazandırmış ve neticelerini günümüze kadar getirmiştir.

1948 Arap-İsrail Savaşı'nı Araplar tahrik etmiştir. 1956 Arap-İsrail Savaşı ise İngiltere, Fransa ve İsrail'in Mısır'a saldırıları dolayısıyla meydana gelmiştir. Ancak 1967 Arap-İsrail Savaşı ise, İsrail değil, Araplar istediği için çıkmıştır. Şu farkla ki, Savaşı çıkarmak isteyen Araplar, ilk saldırganlığı İsrail'in yapmasını istemişler ve bu da olmuştur.

Ancak Araplar için, daha Savaşın ilk gününde bir hezimet oldu. Arapların 1967 Savaşı'nın çıkmasını istemelerinde ve savaşı kışkırtmalarında üç önemli neden rol oynamış görünmektedir:

BaÅŸ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Bağdat Paktı
1955 yılından itibaren nasıl Balkan İttifakı sarsılmaya başlamış ise, Türkiye'nin 1955 Şubatı'nda meydana getirdiği Bağdat Paktı da aynı şekilde önemli sarsıntılar geçirmiştir. Türkiye, 1954 Ağustosu'nda Balkan İttifakı'nı gerçekleştirir gerçekleştirmez hemen arkasından, yine 1954 yazından itibaren bir de Orta Doğu'da bir savunma ittifakı sistemi meydana getirmek için faaliyete geçti. Fakat bu faaliyetin esas kaynağını, Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı John Foster Dulles'ın bir tasarısı teşkil ediyordu.

Kore Savaşı, Amerika Dışişleri Bakanı'nı, komünist emperyalizmi tehlikesine karşı daha güçlü tedbirler almaya sevketmişti. Dulles, Orta Doğu memleketlerini de bir ittifak sistemi içinde toplamak istiyordu ve bu amaçla 1953 Mayısı'nda bütün Orta Doğu memleketlerini teker teker ziyaret etti. Bu arada 25-27 Mayıs 1953 günlerinde Ankara'ya da geldi ve bu ülkelerle görüşmeler yaptı.

Bu sırada İngiltere ile... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Camp David Antlaşmaları
Lübnan iç savaşının Arap dünyasını karıştırdığı ve bir çok endişelere sebep olduğu bir gerçektir. Çünkü Lübnan'ın dini gruplar arasında parçalanması veya en azından, bir ara Hıristiyanların ileri sürdüğü gibi, bir federasyon ve konfederasyon şekline dönüştürülmesi ihtimali, bir çok Arap ülkesi için, kendilerine de tesir etmesi bakımından, korkutucu olmuştur. Fakat, Lübnan iç savaşının sona ermesinden hemen bir yıl sonra Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın İsrail'e gitmesi ve bundan on ay sonra da İsrail ile Camp David Anlaşmaları'nı imzalaması, Arap dünyasını çok daha fazla karıştıracak ve günümüze kadar gelen bir dizi yeni gelişmelerin kapısını açacaktır.

18 Ocak 1974'de, Amerika'nın aracılık çabaları ile, İsrail ve Mısır arasında imzalanan Sina anlaşması, Amerikan diplomasisi için bir başarı olduğu kadar, Mısır-Amerikan münasebetlerinin de büyük ölçüde değişmesini ve gelişmesini ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
FaÅŸist Ä°talya
Sovyet Rusya'dan sonra Birinci Dünya Savaşının ortaya çıkardığı yeni rejimlerden biri de İtalya'da Faşizm olmuştur. Rusya'da Bolşevikler, nasıl savaşın yarattığı iç karışıklık, düzensizlik ve hoşnutsuzluklardan yararlanarak bir hükümet darbesi ile iktidarı ele geçirdilerse, Faşizmin İtalya'da iktidarı ele geçirmesinde de İtalya'nın karmakarışık iç durumu başlıca rolü oynamıştır.

İtalya, Birinci Dünya Savaşına büyük ümitlerle katılmıştı. 1915 Londra ve 1917 St. Jean de Maurienne Antlaşmaları, Adriyatik ve Doğu Akdeniz'de İtalya'ya geniş ufuklar açmıştı. Müttefiklerinin zaferi, ümitleri daha da kuvvetlendirmişti. Fakat Paris Barış Konferansı'nın ilk günlerinden itibaren İtalya hayal kırıklıklarını, zaferin meyvası olarak toplamak zorunda kaldı.

1915 Londra AnlaÅŸması'nı BaÅŸkan Wilson tanımadı. 1917 AnlaÅŸması'nı ise, Rusya tasdik etmediÄŸi için, Müttefikleri yürürlüğe koymadı. 1915 AnlaÅ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Kuveyt Savaşı
2 Ağustos 1990 tarihinde Irak birlikleri, Kuveyt sınırını geçerek bir anda bu ülkeyi işgal ettiler. Askeri ve toprak olarak küçük, zengin petrol kaynakları açısından büyük olan bu ülkenin yönetimini elinde bulunduran Şeyh Ahmed El-Sabah ise çareyi ülkeyi zırhlı arabası ile terk ederek Suudi Arabistan'a kaçmakta buldu.

Irak kuvvetleri, Kuveyt Radyosu'na girdiği sırada radyo canlı yayındaydı ve dünyadan yardım isteyen yayın yapıyordu. Irak'ın bu ani işgali, tüm dünyada şok etkisi yarattı. Birleşmiş Milletler Konseyi acilen toplandı. Bir tek Yemen'in çekimser kaldığı oylamanın ardından Irak kuvvetlerinin derhal geri çekilmesi yönünde uyarı kararı alındığı açıklandı.

Dönemin ABD BaÅŸkanı George Bush, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmemesi durumunda askeri müdahaleden yana tavrını koydu ve Irak'ın bu giriÅŸimi sonrasında en kısa sürede bütün güçlerini geri çekmemesi durumunda "Askeri müdahele dair her türlü yaptÄ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1973 Petrol Krizi
1967 savaşı sonunda nasıl Araplar, Filistin komandolarını İsrail'e karşı bir yıpratma savaşının vasıtası olarak kullanmaya karar verdilerse, 1973 Savaşı'nın sonunda da, "petrolü" İsrail'e karşı değil, fakat Batı'ya karşı siyasi silah olarak kullanmaya karar verdiler ve bunun neticesinde de bütün dünyada bir petrol krizi ortaya çıktı.

Aslına bakılırsa, 1973 petrol krizi doğrudan doğruya 1973 Arap-İsrail Savaşı'nın sonucu değildir. Bu savaş bu krizi hızlandırmıştır. Yoksa üretici ülkeler için petrol problemleri yıllardan beri oluşma halinde bir mesele idi. Nitekim, OPEC (Organization of Petroleum Exporting Countries), yani Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı, daha 1960 Ağustosu'nda kurulmuştu. Üye sayısı 13'e kadar çıkan bu teşkilatın kuruluş maksadı, özellikle petrol fiyatlarının tesbiti başta olmak üzere, hepsini müştereken alakadar eden meselelerin birlikte çözümünü sağlamaktı.

OPEC kurulduÄŸunda, ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
1. Dünya Savaşı Nedenleri
Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılıp yokoluşunu ve yıkıntıları üzerinde yeni bir bağımsız Türk Devleti'nin kurulmasını hazırlayan I. Dünya Savaşı, dünya tarihi açısından olduğu kadar, Türkiye açısından da büyük önem taşır.

Bu savaşın çıkışı, olayların büyük bir savaşa doğru akışı, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu savaşa sürüklenişi, tarihsel bir gelişimin bir sonucudur. Bu savaş, Fransız Devrimi ve 25 yıla yakın süren devrim savaşlarının meydana getirdiği politik, sosyal ve ekonomik gelişmelerin devamlı ve doğal sonucu oldu.

Ulusalcılık hareketlerinin, liberalizmden daha büyük güç kazandığı, ulusal devletlerin hammadde kaynakları ve üretim mallarına pazar bulmak için yaptıkları mücadele, sömürgecilik ve emperyalizm adı altında 19. yüzyılının 20. yüzyıla bıraktığı kötü bir mirastı.

19. yüzyılın ikinci yarısında, İtalya ve Almanya siyasal birliklerinin kuruluşu, Avrupa dengesi... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Avrupa Konseyi
5 Mayıs 1949'da, Avrupalı 10 devletin katılımıyla kurulan bir birliktir. Bunlar: Belçika, İngiltere, Danimarka, Fransa, Hollanda, İrlanda, İsveç, İtalya, Lüksemburg ve Norveç'tir. Birliğin amacı, üye ülkelerin ortak mallarını ve ilkelerini korumak, yayma; iktisadi gelişimlerini sağlamak amacıyla, aralarında daha sıkı bir işbirliği oluşturmaktır.

Konsey, esas olarak, üye ülkelerin hükümet telsimcileriyle, parlemento üyelerinden oluşmuştu. Buna ek olarak, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ile Avrupa İnsan Hakları Divanı da kuruldu. Bu iki komisyon da, Konsey'in merkezi olan Strazburg'ta çalışmaya başladılar. Türkiye, Avrupa Konseyi'ne 1949 yılında katıldı. Avrupa Konseyi'nin üye sayısı, kuruluşundan yirmi yıl sonra 18'e yükseldi. (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Balkan Savaşları
İngiltere, Rusya ile Tallin'de gizli bir anlaşma yaparak, Rusya'yı İstanbul ve Boğazlar üzerinde serbest bıraktı. Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki varlığına son vermek isteyen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Rusya'nın aracılığıyla aralarında anlaşarak, Türkleri Balkanlardan atmak istediler. Trablusgarp Savaşı da onları cesaretlendirdi. Balkan Ulusları, Osmanlı Devleti'nden, Makedonya'da ıslahat yapmasını istediler. Bu istekleri reddedilince savaş ilan ettiler.

Birinci Balkan Savaşı 1912

Deneyimli subay ve askerlerin terhis edilmesi, parti çekişmeleri nedeniyle komutanlar arasındaki anlaşmazlıklar, silah, yiyecek, araç-gereç gibi konularda eksikliklerin olması, Osmanlı Ordusu'nun cephelerde yenilmesine neden oldu.

Bulgarlar, Çatalca'ya kadar gelerek, İstanbul'u tehdit etmeye başladılar. Sırp, Karadağ ve Yunanlılar, Makedonya'yı tamamen işgal ettiler. Durumdan yararlanan Arnavutluk, bağımsızlığını ilan ett... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Demeci
1941 yazında Amerika ile Japonya arasında yapılan görüşmelerde Amerika'nın tutumuna tesir eden önemli bir olay da şüphesiz Almanya'nın Rusya'ya savaş açması olmuştur. Bu olayla Sovyetler de Batılıların yanında yer almış olmakta ve dolayısıyla Birleşik Amerika için de iyi bir gelişme ortaya çıkmaktaydı. Bunun için, Başkan Roosevelt, yeni durumu Churchill ile görüşmek istedi ve 9 Ağustos 1941'de Newfoundland'da Placentia Bay'de buluştular.

14 Ağustos'a kadar süren görüşmelerde Sovyet Rusya'ya yardım yapılmasına karar verildi ve 14 Ağustos'ta Atlantik Demeci (Atlantic Charter) adını alan bir bildiri yayınladılar. Bu demeç iki devletin milli politikalarının ilkelerini ilan etmiştir ki, bu ilkeler sonradan Birleşmiş Milletler Antlaşması'na da temellik etmiştir.

Hürriyet ve demokrasi bu demecin temel ilkelerini teşkil etmekteydi. Amerika'nın savaşa girmesi üzerine iki devlet arasında yapılacak işbirliğini görüşmek ü... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Balkan Antantı
Türkiye, Milletler Cemiyeti'ne katıldığı zaman, Balkan devletleri arasında da büyük bir yakınlaşma ve işbirliği başlamıştı. Bu gelişme 1934 yılında Balkan Antantı denen ittifakı ortaya çıkarmıştır. Balkanlılar arasındaki yakınlaşmanın esas unsuru ise 1930 Ekimi'ndeki TürkYunan Anlaşmalarının doğurduğu TürkYunan yakınlaşmasıdır.

Öte yandan, Locarno Anlaşmaları, Kellogg Paktı ve Litvinov Protokolu gibi barışçı teşebbüslerle, Küçük Antant gibi statükocu ittifakların ortaya çıkması da, Balkanlardaki işbirliğinde teşvik edici etkenler olmuştur.

Balkan BirliÄŸi konusundaki ilk adımlar Balkan hükümetleri tarafından deÄŸil, fakat gayrı resmi çabalarla atılmıştır. Dünya Barış Kongresi DerneÄŸi'nin 1929 Ekimi'nde Atina'da yaptığı toplantıda, Kongre baÅŸkanı ve eski Yunan baÅŸbakanlarından Aleksandr Papanastasiyu devamlı bir Balkan Antantı kurulması fikrini ortaya atmış ve Türkiye dahil bütün BalkanlÄ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Casablanca Konferansı
1941 yılı sonunda Birleşik Amerika'nın savaşa katılmasından sonra Sovyet Rusya'nın üzerinde en fazla ısrarla durduğu nokta, İngiltere ve Amerika'nın Almanya'ya karşı ikinci bir cephe açmak suretiyle, üzerindeki Alman baskısını hafifletmeleriydi. Şimdi 1942 Kasımında Amerikan kuvvetlerinin Fas ve Cezayir'e çıkmaları ile kuzey Afrika savaşlarının sona erdirilmesi mümkün olacağına göre, bundan sonra ne yapılacaktı? Bu mesele Casablanca Konferansı'nın esas konusunu teşkil etmiştir.

Casablanca Konferansı, 14-24 Ocak 1943'de Roosevelt ile Churchill arasında yapılmıştır. Stalin de davet edilmişse de gelememiştir. Konferans'ta şu kararlar alınmıştır:

Rusya üzerindeki baskıyı hafifletmek için Sicilya'ya çıkarma yapmak ve Almanya üzerindeki baskıyı arttırmak;

Balkanlarda ikinci bir cephenin açılmasını mümkün kılmak için, Türkiye'nin de savaşa katılması konusunda gerekli askeri hazırlıkları yapmak;

Almanya... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Che Guevara
1928 yılında Arjantin’in Rosaria Kenti'nde doğdu. Tıp öğrenimi gördü. Öğrenciyken, okuluna bir yıl ara verip, Güney Amerika Kıtası'nda geziye çıktı. Macera diye başladığı gezinin ardından Che, komünist oldu.

Meksika’da siyasi mülteci olarak bulunan Raul ve Fidel Castro’yla tanıştı. Bu tanışıklık, Che’yi de Küba’nın ele geçirilmesi hedefine ortak etti. 1956-1959 yılları arasında süren Gerilla Savaşı, Küba’da başarıya ulaştı. Önce Merkez Bankası’nın başına, ardından Sanayi Bakanlığı’na getirildi. Bu görevlerde başarısız oldu.

Hayal edilenle gerçekleşen devrim arasındaki uçurum, Che Guevara’yı yeni hayallere sürükledi.Yeni hayal, devrimin bütün Latin Amerika’ya yayılmasıydı. Bu amaçla Bolivya’ya gitti. Devrim konusunda Che Guevara’nın üç temel değişiklik düşüncesi şunlardır:

Halk güçleri, düzenli orduya karşı zaferi kazanabilir.

Devrim yapmak için her zaman tüm şar... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Moskova Konferansı
Balkanların ve Orta Avrupa'nın durumu Churchill'in çok canını sıkıyordu. Sovyet yayılmasını önlemek için Stalin'le bir anlaşma yapmak üzere Moskova'ya gitti ve 9-20 Ekim 1944'de Stalin''le görüştü.

Balkan memleketlerinin iki devlet arasında nüfuz bölgelerine ayrılışı konusunda bir anlaşmaya varmaya muvaffak oldu. Romanya, Rus, Yunanistan ve İngiliz nüfuzuna terkedildi. Yugoslavya ve Macaristan %50 İngiliz, %50 Rus nüfuzu altında olacaktı. Bulgaristan için bu oranlar, %75 Rus, %25 İngiliz idi. Bu yüzde oranlarının anlamı, kabinelere girecek ve orada temsil edilecek siyasal eğilimlerin oranlarıydı.

Polonya meselesinde uzlaşma olamadı. Konferansa, Londra'daki mülteci Polonya Hükümeti'nin temsilcisi ile, Rusların nüfuzu altında bulunan Lublin Komitesi'nin temsilcileri de davet edilmişti. Londra Komitesi, Polonya kabinesine bir miktar komünistin alınmasını kabul ettiyse de, Lublin Komitesi bu oranın %50-50 olmasında ısrar edince... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Çelik Pakt
İtalya'nın Arnavutluk'a girmesiyle Doğu Akdeniz ve Balkanlar statükosu ağır bir tehdit altına girmiş oluyordu. Bu gelişmenin yanında, Almanya'nın da Tuna bölgesinde Doğu'ya doğru genişlemekte olduğu, 1939 Şubatında Macaristan'ın da Anti-Komintern Pakt'a katıldığı ve Almanya'nın Romanya'yı da ekonomik kontrol altına almak için çaba harcadığı göz önüne alınınca, Mihver'in Orta Avrupa'dan doğuya doğru yayılmakta olduğu belirli bir şekilde ortaya çıkmaktaydı.

Çekoslovakya'nın yok olması karşısında ne Fransa ve ne de Yugoslavya ile Romanya bir harekette bulunabilmişler ve bunun sonucu olarak da Küçük Antant da dağılmıştı. İtalya'nın Arnavutluk'u işgali ise, Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında 1934 de yapılmış olan Balkan Antantı'na ağır bir darbe indirdi. Çünkü, şimdi kendisini Mihver devletleriyle sarılmış gören Yugoslavya, Batılıların garantisini reddedip, Mihver'le iyi geçinme yolunu terc... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Eisenhower Doktrini
Sovyet Rusya'nın yönelttiği tehditler üzerine Amerika, İngiltere ve Fransa'ya sert bir çıkış yaparak bu iki devletin Mısır'a karşı giriştikleri saldırıyı önlemekle beraber, kısa bir süre sonra Orta Doğu konusundaki görüşlerinde büyük bir değişiklik yaptı. Daha doğrusu, Süveyş buhranı geçtikten sonra, Orta Doğu'da ortaya çıkan durumu Amerika hiç beğenmedi. Bir defa, Süveyş savaşı dolayısıyla Batı'nın prestiji Arap dünyasında büyük bir darbe yemişti. Üstelik, Mısırı ve Süveyş'i Batı'ya bağlayan tek hukuki bağ olan 19 Ekim 1954 tarihli Süveyş Antlaşması'nı Mısır, 1956 buhranı sırasında feshederek, Batı ile bağlarını koparmıştı.

İkinci olarak, Amerika bu buhranda dürüst ve tarafsız davranmış ve İngiltere ve Fransa'nın savaşı ve Mısır'ın işgalini durdurmasında en az Sovyet Rusya kadar rol oynamıştı. Fakat Arap dünyası bunu takdir ediyor muydu? Diğer taraftan, Batı'nın Orta Doğu'daki bu p... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Hindiçini Savaşı
İkinci Dünya Savaşından sonra nasıl İngiltere tekrar Orta Doğu'ya yerleşmek istemişse, Fransa da Hindiçini'deki sömürge düzenini tekrar sürdürmek istedi. Halbuki, Orta Doğu gibi, Güney-doğu Asya'da da şartlar çok değişmişti. Savaş sırasında bu topraklar Japonya'nın işgaline uğramıştı. Japonya, buralarda Fransa'nın izlerini silmek için sarı ırk milliyetçiliğini ve buralar halkının bağımsızlık duygularını her yolla tahrik etmişti.

Kaldı ki, Müttefikler de savaş sırasındaki demeçlerinde, sömürgelere bağımsızlık vaadini ifade eden şeyler söylemişlerdi. Mesela bunlardan, Amerika Cumhurbaşkanı Roosevelt ile İngiltere Başbakanı Winston Churchill arasında yapılan bir toplantıdan sonra yayınlanan 14 Ağustos 1941 tarihli Atlantik Demeci'nde bütün milletlerin, kendi seçtikleri idare altında yaşayacakları belirtilmişti.

Bu sebeple Fransa, savaştan sonra Hindiçini'deki sömürgelerine (Vietnam, Laos, Tayland ve K... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Kellogg Paktı
1930 Londra deniz silahsızlanmasına ait anlaşma, 1928 de Kellogg Paktı'nın birçok devletlerce imzalanmasının doğurduğu barışçı atmosfer içınde mümkün olabilmişti. Kellogg Paktı ise, Milletler Cemiyeti'nin kurulduğu günden itibaren girişilen barış ve silahsızlanma çabalarında, hiç değilse kağıt üzerinde önemli bir merhale teşkil eder.

Birleşik Amerika'nın 1. Dünya Savaşı'na katılışının 10. yıl dönümü dolayısiyle, Fransa Dışişleri Bakanı Aristide Briand 6 Nisan 1927 günü basına verdiği bir demeçte, Amerika ile Fransa'nın, aralarındaki münasebetlerinde savaşı kanun dışı eden karşılıklı taahhütte bulunmalarını teklif etti. Fransa'nın amacı sadece bir jest yapmaktan ibaretti. Çünkü Fransa ile Amerika arasında, bir savaşa kadar gidebilecek bir menfaat çatışması yoktu ve böyle bir taahhüdün çok az önemi olabilirdi. Lakin Amerika'nın yakın bir dostu haline gelmek suretiyle Fransaya Avrupa'da özel bi... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Anti-Komintern Pakt
1936 Kasımında Berlin-Roma Mihveri kurulduğu bir sırada, öte yandan Berlin-Tokyo Mihveri de kuruldu. Bu, Almanya ile Japonya'nın Sovyet Rusya'ya ve Komintern'in milletlerarası komünizm faaliyetine karşı imzalamış oldukları Anti-Komintern Pakt'tır.

1935 tarihli Fransız-Sovyet ittifakının Almanya üzerinde yarattığı tepki, sadece Ren boylarının Almanya tarafından militarize edilmesi sonucunu vermemiş, fakat aynı zamanda Almanya 1936 Martından itibaren komünizme ve dolayısıyla Sovyet Rusya'ya karşı geniş bir kampanya açmıştır. Fakat bu kampanya özellikle yaz aylarında şiddetlenmiştir. Bunun da sebebi, 1936 Ağustosunda Sovyet Rusya'nın askerlik çağını 21 yaştan 19'a indirmesidir. Fransız-Sovyet ve Sovyet-Çekoslovak ittifaklarından sonra Sovyet Rusya'nın bu askeri tedbirleri Almanya'yı sinirlendirmiştir.

Hitler, 12 Eylül 1936'da verdiği bir söylevde Ukrayna'nın, Ural'ların ve Sibirya'nın tabii zenginliklerinden ve Nasyonal-Sos... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Kore Savaşı
1945 Mayısında Amerika ile Sovyet Rusya arasında yapılan bir anlaşmaya göre, savaş bittikten sonra Kore, Birleşik Amerika, Sovyet Rusya, İngiltere ve Çin'in ortak vesayeti altına konacaktı.

1945 Temmuzundaki Potsdam Konferansı'nda da Sovyet Rusya, Uzak Doğu Savaşı'na katılmaya karar verince, askeri harekât bakımından Kore toprakları 38. enlem çizgisi ile ikiye ayrıldı ve bu çizginin kuzeyi Sovyet, güneyi de Amerikan askeri harekât sahası olarak kabul edildi.

Fakat Sovyetler hemen Japonya'ya savaş ilan edip Uzak Doğu Savaşı'na girmediler. Ancak ne zaman Amerikai, Hiroshima ve Nagasaki'ye atom bombalarını attı, o zaman Sovyetler hemen Japonya'ya savaş ilan edip, askerlerini Kuzey Kore'ye soktular ve 38. enlem çizgisine kadar ilerlediler.

Böylece Kore, savaşın sonunda, kuzeyi Sovyet, güneyi Amerikan işgali altında olmak üzere fiilen ikiye bölünmüş oluyordu. Bir yandan Amerikan-Sovyet müzakereleri, öte yandan Birleşmiş Milletler'... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Küçük Antant
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Tuna ve Balkanlar bölgesinin ilk önemli ittifak sistemi Küçük Antant olmuştur. Küçük Antant, Fransa'nın iki savaş arası devresindeki dış politikasında önemli bir yer işgal etmekle beraber, başlangıçta Fransa tarafından ortaya çıkarılmamış, lakin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun mirasçısı devletler tarafından ortaya çıkarıldıktan sonra Fransa'nın nüfuz ve önderliği altına girmiştir. İşin gerçeği aranırsa, Fransa'nın 1920'de Macaristan ile bir işbirliği düşünmesi Küçük Antant'ın kurulmasını çabuklaştırmıştır.

Küçük Antant'ın kurulması teşebbüsü Çekoslovakya Dışişleri Bakanı Dr. Beneş'den gelmiştir. Çekoslovakya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun parçalanmasından ortaya çıkmış ve Yugoslavya ile Romanya da bu imparatorluktan büyük parçalar kazanmışlardı. Bu devletlerin, barış antlaşmalarının kurduğu statüyü korumada büyük menfaatleri vard... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Locarno Antlaşmaları
Fransa'nın Almanya'yı zayıf tutmak için izlemiş olduğu tamirat borçları politikası dolayısiyle, Versay'ın hemen ertesinden itibaren bir gerginlik ve zorlama devresine giren Fransız-Alman münasebetleri, ancak, 1925 Ekimi'nde imzalanan Locarno Antlaşmaları ile bir karşılıklı güven çerçevesi içine girebilmiştir.

Locarno Antlaşmaları da Fransa'nın Almanya'ya karşı güvenliği sağlama çabalarının bir sonucu olmuştur. Fransa, 1922 yılında İngiltere'den bir ittifak koparamayınca, güvenlik meselesinin peşini bırakmadı ve bunun için Milletler Cemiyeti'ne döndü. Milletler Cemiyeti, çalışmalarının ilk gününden itibaren, silahsızlanma meselesi üzerine eğilmişti. Silahsızlanma meselesi ise güvenlik meselesiyle sıkı bir bağlantı halindeydi. Bunun için Milletler Cemiyeti 1923 yılında bir Karşılıklı Yardım Antlaşması hazırlayarak bunu devletlerin onaylamasına sundu.

Buna göre, bir devletin diğerine saldırısı halinde M... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Marshall Planı
Truman Doktrini, esas itibariyle Yunanistan ve Türkiye'ye askeri yardımı öngörmüştür. Çünkü bu iki ülke, Sovyetlerin doğrudan doğruya baskısı ve tehdidi altında idi. Fakat bu sırada Avrupa'nın durumu iktisaden son derece kötüdür. Altı yıllık savaş, bütün ülkelerin ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Savaş, bütün ülkelerde ağır tahribat yapmıştır. Bir bakıma toplumlar açlıktan kıvranmaktadır. Ekonomileri harekete geçirecek kaynak yoktur.

Sovyet Rusya, bu durumu fırsat bilerek komünizm propagandasını şiddetlendirmişti. Komünizm propagandası, fakirliğin müsait zemininde çok etkili olmaktaydı. Sovyetler, komünist partilerinin bilhassa kuvvetli olduğu Fransa ve İtalya'yı seçmişlerdi. Bu iki ülkede komünist partilerinin kışkırtmasıyla çıkan grevler, bu ülkelerin ekonomisini felce uğratmıştı. Bu grevlerle komünist partilerinin iktidara gelmeleri amaçlanmıştı. Bu bakımdan, 1947 Eylülündeki Kominform Toplan... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Benito Mussolini
1883'te Forli'de doğdu. Bir süre öğretmenlikle meşgul olduktan sonra 1902'de askerlik yapmamak için İsviçre'ye gitti.1904'te geri dönen Mussolini 10 sene boyunca gazetecilik yaptı. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine orduya yazıldı ve savaşta aktif olarak görev yaptı. Savaşta yaralanan Mussolini, Milano'ya döndü ve burada sağ görüşlü "Il Popolo d'Italia Gazetesi"nin editörü oldu.

1918'de savaş sona erdiğinde İtalya'da yıkım büyüktü. Ordudan geriye bir şey kalmamış, savaşta 460.000 kayıp verilmişti. Bununla beraber ekonomi de çökmüştü. Ayrıca savaş sonu antlaşmalarında toprak kazancı olacağını düşünen İtalya'yı, İngiltere ve Fransa gözönüne dahi almadılar. Böylece İtalya, Avrupa'da yalnızlığa itildi.

İtalya'da siyasi kriz de vardı, koalisyon hükümetleri başarılı olamıyordu. İşsizliğin giderek artması ve halkın gidişattan memnun olmaması komünistlerin büyük taraftar toplamalarına yo... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Quebec Konferansı
Bu konferans, İtalya'da Mussolini'nin birdenbire düşmesiyle ortaya çıkan yeni durum karşısında, ikinci cephe meselesini yeni bir açıdan ele almak amacı ile, 14-24 Ağustos 1943'de Churchill ve İngiliz Genelkurmayı ile Amerikan Genelkurmayı arasında Quebec'de yapılmıştır.

Bu konferansta Churchill, İtalya'da ortaya çıkan yeni durum dolayısıyla, ikinci cephenin Fransa yerine, Türkiye'nin de savaşa katılmasıyla Balkanlarda açılmasında çok ısrar etmiş, fakat görüşünü kabul ettirememiştir. İkinci cephenin Fransa'da Normandie kıyılarında açılmasına karar verilmiş ve bunun hazırlanması sorumluluğu da Amerikalılara bırakılmıştır. (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Rusya-Japonya Savaşı
Rus-Japon savaşı Mançurya yüzünden ve Çin'de meydana gelen gelişmeler neticesinde patlak vermiştir. 1894-95 savaşında Japonya'nın Çin karşısında gösterdiği üstünlük ve güç, Çin'de bir takım tepkilere sebep olmuştur. Çinli aydınlar da, ülkelerinin sömürgeleşmeden kurtulmasını Japonya gibi Avrupa metodları ile kalkınmada gördüler. Aydınların baskısı ile Çin imparatoru bir takım reform hareketlerine girişti. Fakat bu çok kısa sürdü. Çünkü bu yenileşme hareketlerine karşı bu kere muhafazakarlar tepki gösterdi.

Yenileşmeye karşı bu tepki bir süre sonra yabancı düşmanlığına dönüştü. Bu düşmanlığın öncülüğünü de "Haklı Yumruklar" manasına gelen I Ho Chü'an adlı bir teşkilat yapmaktaydı ki, Avrupalılar bu teşkilata "Boxer"ler demiştir.

1900 yılı Haziranında Boxer'ler ayaklandılar ve Avrupalıları öldürmeye başladılar. Hareket kısa zamanda genişledi. Bunun üzerine Avrupa devletleri ortak b... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Vietnam Savaşı
Vietnam Savaşı denen ve 1965'de başlayıp 1973 yılı başlarına kadar sekiz yıl devam eden, Amerika'nın Kuzey Vietnam'la mücadelesi, Amerikan tarihi bakımından olduğu kadar, savaş sonrası milletlerarası münasebetlerin gelişmesi açısından son derece enteresan ve mühim bir hadise teşkil eder.

Vietnam savaşı, bir süper-devlet'in, 17 milyonluk bir küçücük ülkede bataklığa nasıl saplandığının da bir hikayesidir. Bu, aynı zamanda, ağır tabiat şartlarından iyi yararlanan bir gerilla taktiğinin, en mükemmel konvansiyonel silahlar karşısındaki zaferinin de bir ifadesidir.

Nihayet, 1861-1865'den beri, yani son yüz yıl içerisinde ilk defa, Amerikan halkı, manasız ve amaçsız bulduğu bu savaş dolayısıyla federal hükümete karşı başkaldırmıştır. Amerika'nın Vietnam'a bulaşması birdenbire olmamış, yavaş yavaş gelişen bir politikanın neticesi olarak ortaya çıkmıştır.

1954 Temmuzundaki Cenevre anlaşmaları ile Laos... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Yom Kippur Savaşı
6 Ekim 1973'de başlayan bu savaşa, Müslüman dünyasının Ramazan ayına rastlaması dolayısiyle Ramazan Savaşı ve İsraillilerin çok kutsal bir ayı olan Yom Kippur'a rastlaması dolayısıyla, Yom Kippur Savaşı adı verilmiştir. Fakat esas itibariyle Yom Kippur Savaşı diye adlandırılmaktadır.

Bu savaşın, bundan önceki Arap-İsrail savaşlarına nazaran iki mühim hususiyeti ve farklılığı vardır. Araplar ve bilhassa Mısır tarafından başlatılan bu savaşın amacı, daha öncekilerde olduğu gibi, İsrail'in haritadan silinmesi değil, 1957 savaşında İsrail'in ele geçirdiği toprakların geri alınması ve bu suretle Arapların prestijinin tamiri ve yükseltilmesi idi. Bu savaşın ikinci farklılığı da, bilhassa Mısır'ın Sina cephesinde yaptığı süpriz saldırı ile İsrail karşısında mühim başarılar elde etmesi ve İsrail'e, şimdiye kadar olduğundan daha ağır kayıplar verdirmesidir.

1973 savaşı İsrail için, daha öncekiler... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Paris Barış Konferansı
İtilaf Devletleri, 1. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılan devletlerle yapacakları antlaşmaların esaslarını saptamak amacıyla 18 Ocak 1919'da toplanmışlardır. 32 devletin temsilcileri katılmıştır. Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'la imzalanacak barış antlaşmaları hazırlanmıştır.

Konferans sürerken İngiltere, Batı Anadolu'daki Müslümanların, Hıristiyanları katletmek üzere olduklarını ileri sürmüş ve Rumların sayıca fazla olduklarını bahane ederek Amerikan delegelerini etkilemiş, Anadolu'nun paylaşılmasına Yunanistan'ı da ortak etmiştir. Bunun nedenleri:

İngiltere'nin Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını sürdürmek istemesi.

Batı Anadolu'da çıkarları bulunan İngilizlerin İtalya'ya güvenememesi; İtalya gibi güçlü bir devlet yerine kukla Yunanistan'ı tercih etmesi.

Yunanlıların, Ege Bölgesi'nin kendilerine ait olduğu ve bu bölgede nüfus yoğunluğuna sahip oldukları şeklinde propaganda yapmaları.
... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
St. Germain Antlaşması
Avusturya ile 381 maddelik barış antlaşması, 10 Eylül 1919'da St. Germain-en-Laye'de imzalandı. Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya ve Yugoslavya'nın bağımsızlığını tanıyordu. Ayrıca, Galiçya'yı Polonya'ya, Hırvatistan'ı Yugoslavya'ya, Tirol ile Trieste'yi İtalya'ya ve Bukovina'yı Romanya'ya bırakıyordu.

Milletler Cemiyeti'nin rızası olmadıkça Almanya ile birleşemeyecekti. Mecburi askerlik kaldırılıyor ve Avusturya ordusu 30.000 kişiye indiriliyordu. Ayrıca tamirat borcu ödeyecekti. St. Germain barışı ile Avusturya'nın toprakları 576.000 Km. kareden 84.000 Km. kareye ve nüfusu da 50 milyondan 7 milyona düşüyordu. Bu nüfusun 2 milyonu Viyana'da bulunuyordu ki bu, ekonomik bakımdan son derece garipti. Zengin tarım ve endüstri bölgeleri olan Bohemya ve Tirolleri kaybeden Avusturya, ekonomik bakımdan güç duruma düşüyordu. (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Tahran Konferansı
Tahran Konferansı, Roosevelt, Churchill ve Stalin'in katılmasıyla 28 Kasım-1 Aralık 1943 tarihleri arasında yapıldı. Buna şifre adı ile "Eureka" da denir. Tahran Konferansı'nda söz konusu olon meselelerin en önemlileri şöyledir:

Ruslar ikinci cephenin açılmasında yine ısrar etmişler ve bu ısrarın sonucu olarak bu cephenin açılması tarihi 1 Mayıs 1944 olarak tesbit edilmiştir. Churchill, ikinci cephenin Balkanlarda açılması fikrini Ruslara da kabul ettirememiştir. İkinci cephe ile ilgili olarak, Türkiye'nin de savaşa katılmasına karar verilmiştir.

Savaş sonrası barış düzeninin korunması için bir milletlerarası teşkilat kurulması fikri bütün taraflarca kabul edilmekle beraber, Ruslar, dört büyük devlet arasına Çin'in de katılmasına yine itiraz etmişler, fakat onlar da isteklerini kabul ettirememişlerdir.

Moskova Konferansı'nda olduğu gibi bu konferansta da Polonya meselesi söz konusu olmuştur. Ruslar Londra'daki mü... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Varşova Paktı
14 Mayıs 1955'te S.S.C.B Varşova Paktı'nı oluşturdu. Bu devletin yanında Çekoslovakya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Doğu Almanya ve Arnavutluk (1968'de çekildi) örgütün üyesi oldular. Rus yöneticilerin anlatımı ile Varşova Paktı. bir NATO saldırısına karşı Doğu Avrupa ülkelerini savunmak amacıyla kurulmuştur.

Bu paktın kuruluş antlaşması, üyeler arasında birleşik bir askeri komutanlık kurulmasını ve Doğu Avrupa ülkelerinin topraklarına Sovyet Ordu birliklerinin yerleşmesini öngörüyordu. 1989'da komünizmin çökmesi ve çok partili parlamenter rejime geçilmesi, Avrupa'nın iki bloklu yapısını siyasal bakımdan ortadan kaldırdı. Varşova Paktı, 1 Nisan 1991'de dağıtıldı ve böylece savaş sonrası Avrupa'sının iki kutuplu yapısı askeri bakımdan da tarihe karıştı. (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Washington Konferansı
Kuzey Afrika cephesinin tasfiyesi üzerine alınacak yeni tedbirleri görüşmek üzere 12-26 Mayıs 1943 günlerinde toplanan bu konferans Roosevelt ile Churchill arasında olmuştur. Buna şifre adı dolayısıyla Trident Konferansı da denir. Alınan kararların esasları şöyledir:

İtalya'nın saf dışı kılınması için bu memleketin işgali. Bu işgal gerçekleştirilirse, Almanya'nın bütün Balkanlardaki durumu zayıflayacak, Almanya'nın Balkanlara yeni kuvvet göndermek zorunda kalması dolayısıyla Rusya üzerindeki baskısı hafifleyecek ve aynı zamanda, durumunu daima İtalya'ya göre ayarlayan Türkiye'nin savaşa katılması da mümkün olacaktır ki böyle bir durumda, Romanya petrollerinin bombardımanı için Türk hava alanlarının kullanılması sağlanacaktı.

İkinci Cephenin Fransa'da açılması işi 1944 ilkbaharında tamamlanacaktır.

Savaş sonrası düzeni için Churchill tarafından ileri sürülen şu fikirler kabul edilmiştir: Barış... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Yalta Konferansı
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Kızıl Ordu doğudan, ABD ve müttefikleri batıdan Almanya içlerine doğru ilerlerlerken, taraflar arasında sürtüşmeler başlamıştı. Hangi bölgelerin kimin denetiminde olacağı ya da kimlerin nereleri kurtaracağı konusunda anlaşmazlıklar ortaya çıkmıştı. İşte hem bu anlaşmazlıkların bir çözüme bağlanması ve hem de savaş sonrası dünyasının ana çizgileriyle düzenlenmesi amacıyla SSCB’nın Yalta Kenti'nde liderler düzeyinde bir konferans toplanmasına karar verildi.

Şubat 1945’te toplanan Yalta Konferans’ında ABD’yi Roosevelt, İngiltere’yi Churchill ve SSCB’yi Stalin temsil ediyorlardı. Konferans'ta karara bağlanan konular arasında Almanya’nın savaş sonrasında silahsızlandırılması, Avrupa’nın etki alanlarının taraflarca belirlenmesi gibi hususların yanı sıra, Birleşmiş Milletler’in kurulması da kabul edildi ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin temel ilkeleri... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Bretton Woods Konferansı
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünyada uygulanacak uluslararası para sistemini kararlaştırmak için ABD'nin New Hampshire yöresindeki Bretton Woods kentinde toplanan Uluslararası Konferans sonucu imzalanan anlaşmadır.

1930'lu yılların sınırlandırıcı müdahaleleri dünya ticaretini büyük çapta daraltmıştı. Katlı kurlar, bloke hesaplar, iki yanlı ticaret anlaşmaları ve döviz kontrolü gibi müdahaleler yürürlükteydi. Savaşı hemen izleyen dönemde, sınırlı ölçüde döviz kontrolüne izin verilebileceği görüşü ağır basmaya başladı. Öyle ki, sistem, çok yönlü ticaret gelişmesini sağlamalıydı. Bunun için de istikrarlı döviz kurları ve paralar arasında serbest konvertibilite gerekiyordu.

Konferans sonrasında, ortaya çıkacak modelin altın standardının avantajlarına sahip olacağı, esneksizlik de göstermeyeceği düşünülmüştü. Bu amaçlara erişebilmek için iki yeni uluslar arası kuruluş önerildi: Uluslararas... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Joseph Stalin
Gürcü asıllı Sovyet siyaset adamı olan Stalin, Tiflis Ortodoks Semineri'nde öğrenciyken, 1898'den itibaren Gürcistan sosyal demokrat örgütü Mesam Dasi'ye katılmış ve sosyal demokrasi davası için mücadele etmiştir.

Daha sonra Bolşeviklerin tarafını tutan Stalin, 1917'de Lenin'in Nisan Tezleri'ni benimsemiş ve Lenin Finlandiya'ya gidince Sverdlov'la birlikte partinin yönetimini üstlenmiştir. Devrimden sonra milliyetler halk komiseri olan Stalin (1917-1922) diğer Sovyet cumhuriyetlerine karşı merkeziyetçi bir politika uygulamıştır.

1922'de Komünist Parti Genel Sekreterliği'ne gelmiş ve 1924'ten 1929'a kadar Lenin'in yerine geçmek isteyen diğer adayları tasfiye etmiştir. Bunun için önce Troçki' ye karşı Kamenev ile Zinovyev'i desteklemiş ve onlarla işbirliği yapmıştır. Sonra üçünü birden tasfiye eden Stalin, Buharin ile Rıykov'u görevden uzaklaştırmıştır.

Ä°lk beÅŸ yıllık planı baÅŸlatan Stalin, ağır sanayinin geliÅ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Potsdam Konferansı
Almanya'nın savaştan çekilmesi Avrupa'da bir sürü problem ortaya çıkarmıştı. Barış düzeninde bunlara bir çözüm bulmak gerekiyordu. Bunun için üç devlet arasında 17 Temmuz-2 Ağustos 1945 tarihleri arasında Berlin yakınında Potsdam'da bir toplantı yapılmıştır.

Başkan Roosevelt 12 Nisan 1945'de öldüğü için, Başkanlık, yardımcısı Harry S. Truman'a geçmiş ve Amerika'yı Potsdam'da Truman temsil etmiştir. Temmuz sonunda İngiltere'de seçimler yapılmış ve Muhafazakar Parti seçimi kaybettiğinden, İngiltere'yi konferansın yarısında Churchill, Temmuz sonundan sonra da İşçi Partisi lideri ve yeni Başbakan Clement Attlee temsil etmiştir. Potsdam Konferansı'nda görüşülen meseleler şunlardır:

Polonya Meselesi

Rus askerleri Polonya ve Almanya'yı işgal ettikten sonra, Curzon hattına kadar olan Doğu Polonya topraklarını kendisi almış, buna karşılık Batıda, Oder-Neisse çizgisine kadar olan Alman topraklarını da Polo... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Adolf Hitler
Alman siyaset adamı ve diktatör (1889-1945). Avusturya'da orta halli bir gümrükçü ailesinin çocuğu olan Hitler, Viyana'da pek başarılı sayılmayacak bir sanat öğrenimi gördü. Birinci Dünya Savaşı'nda, Alman ordusuna katıldı. Almanya'nın yenilgisi onu çok etkiledi ve içinde şiddetli bir öç alma isteği uyandırdı. İ919'da Alman İşçi Partisi'ne girdi. Çok kısa zamanda partinin yönetimini ele geçirip Nasyonal Sosyalist Parti'ye dönüştürdü. Sonradan kötü birer ün sahibi olacak kişileri kendine yardımcı aldı: Rohm, Göring, Hess, Ludendorff ve Goebbels.

1923'te Münih'te giriştiği hükümet darbesinin başarısızlığa uğraması üzerine Hitler hapsedildi. Hapiste, siyasal öğretisini açıkladığı Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabını yazdı. Bu öğreti Germen ırkının üstünlüğü iddiası üzerine kuruluydu; bu iddia ise, saldırgan bir milliyetçiliğe (büyük bir Alman Reich'ı kurma), savaşa ve kuvvete tapmağa dayanıyor... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Saadabad Paktı
İtalya'nın Habeşistan'ı işgali ile Doğu Akdeniz'de ortaya çıkan İtalyan tehlikesi Türkiye'yi bir yandan İngiltere'ye bağlanmaya götürürken, öte yandan Orta Doğu devletleriyle de bir takım savunma tedbirleri almaya götürmüştür.

İtalya-Habeş anlaşmazlığının ortaya çıkmaya başladığı ilk günden itibaren İtalya, yayılma ve sömürgecilik istekleri konusunda daha açık konuşmaya başlamış ve bu isteklerin toplandığı alanlar olarak Asya ve Afrika adı da sık sık söylenir olmuştur. Afrika deyimi ile neyin kastedildiği belliydi. İtalya'nın bu kıtada eskiden beri emelleri ve toprakları vardı. Fakat Asya ile anlatılmak istenen topraklar nereleriydi?

Herhalde Uzakdoğu veya Hindistan değildi. İtalya'nın coğrafya durumu dolayısıyla, Asya toprakları da olsa olsa Anadolu ve komşuları olabilirdi. Kaldı ki, İtalya'nın Habeşistan'a yerleşmesiyle, şimdi Arap yarımadası ve daha yukarıdaki memleketler de tehdit altına giriyor... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Lenin
Vladimir İlyiç Ulyanov, «Lenin» denir, Rus devrim kuramcısı, Sovyet Devleti'nin kurucusu (1870-1924).

1870 yılında Simbirsk'te (Ulyanovsk) kentsoylu bir ailede dünyaya gelen Lenin, çara karşı suikast düzenlemek suçundan 1887 yılında idam edilen ağabeyi Aleksandr'ı kaybetti. Hukuk öğrenimi gördükten sonra, çok erken bir yaşta Marx'ın düşüncelerini savunmağa başladı: devrimci hareketin öncü rolü ve «proletarya diktatörlüğü»nün gerekliliği üzerinde ısrarla durdu. Bunlar Leninciliğin iki temel ilkesi oldu.

Tutuklanıp Sibirya'ya sürüldü, 1900'de hapisten kurtulunca İsviçre'ye gidip yerleşti. Orada İskra (Kıvılcım) gazetesini çıkarmağa başladı. 1903 yılında, Rus Sosyal Demokrat Partisi'nde «menşevikler»e (azınlık) karşı «bolşevikler»in (çoğunluk) lideri oldu. 1905 Devrimi'nin başarısızlığa uğraması üzerine, Bolşevik Partisi'ni örgütledi ve 1912'de Pravda (Gerçek) gazetesini çıkarmağa başladı.
... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Washington Deniz Konferansı
Washington Deniz Silahsızlanması Konferansı, doğrudan doğruya Uzakdoğu meselelerinden doğmuş olup, Uzakdoğu'da Japonya ile Birleşik Amerika arasındaki rekabetle yakından ilgilidir. 1. Dünya Savaşı çıkar çıkmaz Japonya, Uzakdoğu ile ilgili Avrupa devletlerinin savaşla meşgul olmalarından faydalanarak Çin üzerindeki faaliyetlerini arttırmış, bu konudaki emellerini açığa vurmuş ve 1915 Mayısı'nda Çin'le yaptığı bir anlaşma ile bu memlekette birçok hak ve imtiyazlar kazanmıştı.

Bu gelişmeden Birleşik Amerika hoşnut kalmadı. Bunun için, 1920 de Cumhuriyetçi Parti iktidara geçtikten sonra, Japonya'ya karşı Birleşik Amerika'nın gücünü göstermek için büyük bir deniz silahları yapımı programını uygulamaya başladı. Japonya buna aynı şekilde bir programla cevap verdi. Bu suretle her iki taraf da silahlanmaya başladı. Lakin bu silahlanma yarışının doğurduğu mali yük her iki memlekette de tenkitlere hedef oldu.

Öt... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Mahatma Gandi
Mohandas Karamsand Gandi, Hintli avukat, yurtsever ve filozof (1869-1948).

Mahatma «Yüce Ruh» diye ad takılan Gandi tacir kastında, zengin bir Hint ailesinden doğmuştu. İngiltere'de hukuk öğrenimi gördükten sonra Bombay'da avukat yazıhanesi açtı. Bir iş için Güney Afrika'ya çağrıldığı zaman, ırk ayrımlarının kurbanı olan Hint topluluğunun savunmasını üstüne aldı.

1915'te ülkesine döndü ve İngiltere'ye karşı, bağımsızlık mücadelesinin başına geçti. Özgün ve geçerli yöntemleri, yurttaşlık hakları konusunda itaatsizliğe ve İngilizlerle işbirliği yapmamağa (ticarette ve yönetimde boykot) dayanıyordu. Ama Mahatma'nın felsefesini ve eylemini asıl nitelendiren, şiddetten kaçınma ilkesiydi.

Birçok defa hapse girip çıktıktan ve uzun açlık grevleri yaptıktan sonra, Gandi serbest bırakıldı; 15 ağustos 1947'de, Hindistan'ın bağımsızlığının ilanıyla sonuçlanan görüşmelere katıldı.

Birkaç ay s... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Wilson Ä°lkeleri
1918 yılının başında, tüm uluslarda savaşa karşı bıkkınlık ve barış özlemleri açıkça görülüyordu. Milyonlarca insan ölmüş, açlık ve sefalet tüm Avrupa'yı etkilemişti.

1. Dünya Savaşı'nda ise hangi tarafın kazandığı kesin belli olmamakla beraber, savaş uzadıkça İtilaf Devletleri'nin kazanacağı görülüyordu. 1917 yılında Almanya ve Avusturya'nın barış girişimleri ile İtilaf Devletleri'nin barış koşullarını ağırlaştırmak istemeleri yüzünden başarılamamıştı. İşte bu ortam içerisinde Başkan Wilson, barışın esaslarını saptayan "14 Nokta" sını açıkladı.

8 Ocak 1918'de Kongre'ye gönderdiği mesajda, barışın ve ondan sonra dünya da demokrasinin ve küçük milletlerin bağımsızlığının esaslarını saptamaya çalışıyordu. Başkan Wilson'un bu çabalarından haberi olan Fransa Başbakanı ve Dışişleri Bakanı, 27 Aralık 1917'de Fransa'nın savaş amaçlarını açıklarken, Fransa'nın istila ... (Devam)
20. Yüzyıl Tarihi 29 Şubat 2012 Yorum yok
Toplam 2 sayfa, 1. sayfadasın: 1, 2, Sonraki
Coğrafya Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi