On sekizinci yüzyıl Osmanlı sadrâzamlarından. Aslen İstanbulludur. Dîvân-ı Hümâyûn Kâtiplerinden Yirmisekiz Mehmed Efendinin oğludur. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra, pek çok görevlerde bulundu. Sadâret Mektûbî Kaleminde vazifeliyken, babasının Fransa'ya elçi olarak gitmesi sırasında ona Kethüdâ tâyin olundu. Fransa'da bulunduğu müddet içinde yeni sanat ve teknik gelişmeleri inceleme fırsatı buldu. Yurda dönüşte Macar olup İslâmiyeti kabûl eden İbrâhim Müteferrika ile birlikte ilk matbaa olan Matbaa-i mire'nin kuruluşunda hizmet etti. Bu matbaada ilk basılan kitap Vankuli lügat kitabı idi. Bu hizmetinden dolayı Sadrâzam Damad İbrâhim Paşa tarafından mükâfâtlandırıldı ve Dîvan-ı Hümâyûn kâtipleri arasına alındı. 1732'de Rusya ve daha sonra İsveç'e elçi gönderildi. 1739'da Osmanlı Devleti ile Avusturya arasındaki hudut belirlemesi görüşmelerine katıldı. 1742 târihinde yurda dönüp Defter Emîni, 1745'te de Kethüdâ oldu. Ancak bir müddet sonra kendi isteğiyle eski görevine döndü. 1755'te Bıyıklı Ali Paşanın yerine Sadrâzam oldu. Beş ay on dokuz gün bu makamda kaldıktan sonra azledilerek Kütahya Vâliliğine, bir müddet sonra Hanya, 1756'da Mısır vâliliklerine, iki sene sonra da Adana-Maraş vâliliğine tâyin edildi ve 1761'de Maraş'ta vefât etti.
Mehmed Saîd Paşanın Türk tıp târihinde önemli bir yeri olan Ferâidü'l Müfredât fi't-Tıb ve Esmâü'n-Nebât isimli bir eseri vardır. Mehmed Saîd Efendinin, Takrîrî adı verilen sefâretnâmesinde İsveç'teki sefirlik hâtıraları yer almaktadır
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.